"بأنك لا" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadığını
        
    • söylemediğini
        
    Kendinin yeterince güzel, yada yeterince zeki yada yeterince yetenekli olmadığını düşündüğünü biliyorum. TED أعلم بأنك لا تعتقد بأنك جذاب بما يكفي أو ذكي بما يكفي أو ماهر بما يكفي أو قوي بما يكفي.
    Bu koyunu buraya getirirken niyetinizin kötü olmadığını biliyorum ama Open Subtitles أعلم بأنك لا تقصد الأذى... بأحضارك النعجة الى هنا, ولكن...
    Bu konuyla hiçbir ilgin olmadığını biliyordum. Open Subtitles في عدم إخباري لك علمت بأنك لا تملك تلك الحماسة من أجل هذه الصفقة
    Öyle olmadığını biliyorum. Yenilmiş gibi görünüyorsun. Open Subtitles أَعرف بأنك لا تشعرى كذلك انت تَشعري بفشل كبير
    - Yalan söylemediğini bilmem için göstermen gerek. Open Subtitles أرني، حتى أعرف بأنك لا تكذب هل ستعطيني المكافأة يا سيدي؟
    Karısı,evet,Peter bana kariyeriniz olmadığını söyledi Open Subtitles نعم زوجته, بيتر اخبرني بأنك لا تملكين وظيفة خاصة بك
    İsmini biliyorlarsa, ehliyetinin olmadığını da biliyorlardır. Open Subtitles وإن كان لديهم مشتبه به فهم يعرفون بأنك لا تحمل رخصة قيادة
    Sadece, pek kişisel eşyan olmadığını. Open Subtitles بأنك لا تحتفظ بالعديد من المصنوعات اليدوية الشخصية
    Umurunda olmadığını söyledin. Neden hâlâ savaşıyorsun? Open Subtitles لقد أخبرتني بأنك لا تهتم بهذا ، فلماذا تتشاجر بشأنه؟
    O zaman endişelenecek bir şeyin olmadığını var sayıyorum. Open Subtitles إذاً أنا أعتقد بأنك لا تملك شئ أقلق بسببة
    Konuşma biçiminden, hayduttan başka bir şey olmadığını söyleyebilirim. Open Subtitles أستطيع القول بأنك لا شيء سوى رجل عصابات وذلك من شدة صراخك
    İstersen ona senin burada olmadığını söyleyebiliriz. Ona görüşemeyeceğinizi söyleyebiliriz. Open Subtitles فإن كنت تريد يمكنني إخبارها بأنك لست هنا يمكنني إخبارها بأنك لا تستطيع رؤيتها
    Hayatının bir anlamı olmadığını biliyorum, ama ailenin var. Open Subtitles أعلم بأنك لا تهتم لحياتك لكنك لديك عائلة
    Sen söylemiştin, iş görüşmelerinde iyi olmadığını trans hale geçip, kendin gibi davranamadığını. Open Subtitles حسنا لقد قلت سابقاً بأنك لا تبلي حسنا بمقابلات العمل وتُصبح مذهولاً ولا تكن علي سجيتك
    Umarım sana bana sahip olmadığını açıklamam gerekmez. Open Subtitles أتمنى بأن لا أكون مضطرة للشرح بأنك لا تملكني فعلاً
    Motor becerilerinin olmadığını bildiğimden, bunu ekledim. Open Subtitles أعلم بأنك لا تملك القدره على التحرك لهذا أضفت هذا الخيط
    Korkmana gerek olmadığını anlamanı sağlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أريد أن أخبرك بأنك لا يجب أن يحكمك الخوف.
    - Görünüşün önemli olmadığını mı? Open Subtitles هذا يبدو، بأنك لا يجب أن تذهب إلى أي مكان؟
    Eğer bana en ufak bir fikrin bile olmadığını söylemeye çalışıyorsan bunu uzun zaman önce öğrendim. Open Subtitles إذا أردت أن تخبرنى بأنك لا تعلم شيئاً فأنا كنت أعلم هذا منذ مدة طويلة مضت
    Sakin ol, sadece gerçeği söyleyip söylemediğini bilmem gerek. Open Subtitles استرخ، أريد وحسب التأكد بأنك لا تكذب.
    Gözlerime bak ve bana yalan söylemediğini söyle. Open Subtitles إنظر في عيني وقل بأنك لا تكذب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more