| Bize bir şey olsun istemediğini biliyorum ama sen fark etmeden olabilir bunlar. | Open Subtitles | انا اعلم بأنك لا تريدين ايذائنا ولقد قد يحدث ذلك بدون ادراكك حتى |
| Bir daha benimle görüşmek ya da konuşmak istemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنك لا تريدين رؤيتي او الكلام معي. |
| Tamam, artık bundan bahsetmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً, أعلم بأنك لا تريدين الكلام عن الموضوع بعد الان |
| Bunu yapmak istemediğini biliyorum ama problem olmayacak. | Open Subtitles | اعلم بأنك لا تريدين القيام بذلك لكن سيكون الأمر على مايرام, بحق |
| Babama bir şey istemediğini söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك اخبرتي والدي بأنك لا تريدين اي شئ |
| Benimle tekrar konuşmayı asla istemediğini söyledin. | Open Subtitles | نعم , لقد قلتي بأنك لا تريدين الحديث معي مجددا |
| Bu bana senin bilincini ya da cesaretini kaybetmek istemediğini gösterir. | Open Subtitles | ...سيخبرني ذلك بأنك لا تريدين .عدم السيطرة علي قدراتك .أو عصبيتك |
| Sana onun geçmişini anlatırdım ama sen geçmişten bahsetmek istemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | كنت سأخبرك عنها من قبل و لكنك قلت بأنك لا تريدين ..التحدث عن الماضي، لذا و هل هي من الماضي؟ |
| Pekâlâ işin içine girmek istemediğini söyleyip duruyorsun ancak sürekli içindesin. | Open Subtitles | حسنا, تعلمين ماذا استمر بالقول بأنك لا تريدين المشاركة مع هذا تستمري بالتورط |
| Bak, hayatlarımızın iç içe geçmesini istemediğini biliyorum ama işler değişti. | Open Subtitles | انظري, أعلم بأنك لا تريدين لحياتيْنا بأن تتداخلا لكن الأمور قد تغيرت |
| - Yine gitmek istemediğini mi söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | -تَعني بأنك لا تريدين الذِهاب ثانيةً ؟ -لا، لا أريد |
| - Biraz önce kapıcıyla konuşmak istemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | -قبل لحظة، قلت بأنك لا تريدين مقابلة البواب |
| Benimle konuşmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنك لا تريدين التحدث معي |
| - Burada ne işin var? Beni görmek istemediğini biliyorum | Open Subtitles | أنا أعرف بأنك لا تريدين أن تريني |
| Kek parasını kullanmamı istemediğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنك لا تريدين مني إستخدام أي نقود كسبناها من الـ"كوب كيك". |
| Bak, sen gitmek istemediğini söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتي بأنك لا تريدين الذهاب |
| Bunu konuşmak istemediğini biliyorum ama Garrett gibi olmama karşın bir plan yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم بأنك لا تريدين التحدث حول هذا، ولكن علينا وضع خطة في حالة حدث لي ما حدث لـ "غاريت". |
| Yani, Bette'i görmek istemediğini biliyorum, ama, | Open Subtitles | أعرف بأنك لا تريدين رؤية (بيت) لكن |