| "Oturma odasında olduğumuzu düşünelim ve ev sahibesi çay servisi yapıyor." | Open Subtitles | دعنا نتظاهر بأننا في غرفة الرسم، وأن الخادمة تقدم لنا الشاي. |
| Marketin yarım mil altında, bir sığınakta olduğumuzu biliyor mu? | Open Subtitles | هل هي تعلم بأننا في ميل تحت مركز أمريكا للتسوق؟ |
| Amerikan hükümetinin geri döndüğünü ve aynı tarafta olduğumuzu göstereceğiz. | Open Subtitles | و سنوضح أن الحكومة الأمريكيه عادت .و بأننا في صفهم |
| 2030 yılında olduğumuzu ve sizlerin birer ebeveyn olduğunuzu varsayalım. | TED | ولنتظاهر بأننا في عام 2030. ولديكم عائلة. |
| Bunu yapmazlar bebeğim! Burada olduğumuzu biliyorlar. | Open Subtitles | لن يفعلو ذالك ياعزيزي إنهم يعلمون بأننا في ألداخل |
| Doğru yolda olduğumuzu hissediyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة , أنا لديَ شعور بأننا في المسار الصحيح |
| Daha sözleşme imzalayacak vakit bulamıyor ama sana tehlikede olduğumuzu söyleyecek kadar vakti var, öyle mi? | Open Subtitles | ليس لديها الوقت لتوقع إستمارة إئتمانها، لكنها لديها الوقت لإخبارك بأننا في خطر؟ |
| Will'i arayıp, bir barda olduğumuzu ve senin eve gidemeyecek kadar sarhoş olduğunu söylerim. | Open Subtitles | وأخبره بأننا في هذه المكان وأنكِ مخمورة للغاية لدرجة أنكِ لا تستطيعين قيادة سيارتك للذهاب إلى المنزل |
| Aynı tarafta olduğumuzu nereden çıkardın peki? Seninle neden dışarı çıkayım ki? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد بأننا في نفس الصف؟ لماذا يجب علي الخروج معك؟ |
| Bu işte beraber olduğumuzu sanıyordum ama sen canın ne isterse onu yapıyorsun. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأننا في هذا الأمر معا ولكنك تفعلين ماتريدين |
| Şimdi arkadaşlarım orada kamp yapıp bizim yolda olduğumuzu sanıyor. | Open Subtitles | الآن لدي أصدقاء يخيمون هُناك ! يعتقدون بأننا في طريقنا |
| Annemin telefon numarasını ekledim ki böylece her zaman sağ salim olduğumuzu bilebilirsin. | Open Subtitles | قمت بربطه بهاتف امي لكي تستطيع دوماً ان تعرف بأننا في امان |
| Hastayı stabilize etmeye çalışıyoruz ama Chicago Med'e yolda olduğumuzu iletebilirsin. | Open Subtitles | لا زلنا نعمل على إستقرار جسم الضحية, لكن يمكنك أن تخبر مستشفى شيكاغو بأننا في طريقنا إليهم. |
| Ama arada bir 21. yüzyılda olduğumuzu hatırlatmam gerekiyor. | Open Subtitles | فقط من حين لآخر فقط عليك تذكيره بأننا في القران الواحد وعشرين |
| Kırılma noktasında olduğumuzu ve başka hata kaldıramayacağımızı söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أقول بأننا في نقطة تحول ولا نريد القيام بأي خطأ |
| Neden 50'li yaşlarda olduğumuzu söyledin? | Open Subtitles | مهلاً، لماذا أخبرتهم بأننا في منتصف الخمسينات؟ |
| Öncelikle peşinde olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | حسناً .. لشئ واحد .. هو يعرف بأننا في أثره |
| - Yukio evinde olduğumuzu biliyor ve bize erişimi kapattı, ama yerini buldum. | Open Subtitles | أذن يوكيو يعلم بأننا في منزله و قام بأغلاقنا .. و لكن ليس قبل أن أحصل على موقعه |
| Sadece çok üzgün olduğumuzu söylemek istedik. Canınız cehenneme. | Open Subtitles | نريد أن نقول بأننا في غاية الأسف. |
| Yaratık avında olduğumuzu söyledim. | Open Subtitles | أخبرته بأننا في مهمة الإصطياد بوحش. |