üzgün olduğumu söylemek istedim. Lütfen, söyle ona. | Open Subtitles | أردت إخبارك بأنني آسف رجاءاً، إخبري ديفيد |
-Şey, o konuda söylediklerim için gerçekten çok üzgün olduğumu bilmeni istiyorum, Gina. | Open Subtitles | بالنسبة لذلك, أريد أن أخبرك بأنني آسف جداً على كلماتي |
Will'e bunca yalanla yaşadığı için üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبري ويل بأنني آسف لأنه تعامل مع كل هذه الكذبات |
11 metre 8 santim uzakta oturuyor ve ben ona üzgün olduğumu bile söyleyemiyorum. | Open Subtitles | تعيش بالتحديد مسافة 38 قدم و 9 بوصات ولا أستطيع أن أقول لها بأنني آسف |
Bu yüzden onun nasıl olduğunu görmek ve ondan özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | لذلك أود فقط أن أتفقد حالها و أخبرها بأنني آسف |
Ve profesör Payne'e dosyalarını çaldığım ve tüm o kaba şeyleri blogumda yayınladığım için üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | وأخبري البروفيسور باين بأنني آسف لسرقتي ملفاته ولنشري كل تلك التفاهات على الموقع |
Ona ne kadar üzgün olduğumu, ne kadar üzüldüğümü söyleyebilsem. | Open Subtitles | إذا كان بوسعي أن أخبرها فقط بأنني آسف كان ذلك أنا، كما تعلم، أن حقاً آسف |
Sana üzgün olduğumu söylüyorum, ve kimse değersiz değildir. | Open Subtitles | ،أريدُ بأن أخبركِ بأنني آسف ،ولو هنالِكَ شخصٌ لا قيمةَ له .فهو أنا |
Bu sabah evden ayrıldığımda, uyuyordun... bu yüzden telefon açıp dün gece için üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | عندما غادرت المنزل هذا ...الصباح كنت نائمة لذا أردت أن أتصل بك فحسب ...كي أقول لك بأنني آسف بشأن ما حدث ليلة أمس |
üzgün olduğumu söyleme fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم أجد فرصة لكي أقول بأنني آسف |
Beni duyuyor musun bilmiyorum, ama sana üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كنت تسمعني ... ولكن أنا أريد أن أقول لك بأنني آسف |
Eğer sahiden de burdaysan üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | ... أن كنت هنا فعلاً أريد فقط أن أقول بأنني آسف |
Ona üzgün olduğumu söyle ama eve dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | أخبريه بأنني آسف ولكن علي العودة لديار |
Gölge'ye onu bıçakladığım için üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبر شادو بأنني آسف لأنني طعنتها |
Bayanın ailesini görürsen üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | إذا رأيت عائلتها أخبرهم بأنني آسف |
Sadece üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أقول بأنني آسف جراء مافعلت. |
En kötüsü de sana olanlardan ötürü üzgün olduğumu söylemeyemeden ölecektim. | Open Subtitles | و الجزء الأسوأ كان هو التفكير بأنني سأموت دون الحصول على فرصة ﻷخبرك... بأنني آسف |
Arayıp, üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط الإتصال لأخبرك بأنني آسف |
Sadece ona üzgün olduğumu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن تخبرها بأنني آسف. |
Evet, bak, sadece özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | نعم, أسمعي أنا أردت فقط القول بأنني آسف |
Geciktirdiğim için özür dilediğimi söyle. | Open Subtitles | وأخبرها بأنني آسف أنني جعلتك تتأخر |