Hoş biri, ama hala başkalarıyla olmaya hazır olmadığımı fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | انها لطيفة ، و لكنها جعلتني أدرك بأنني لست جاهزا للخروج بموعد |
Maggie, sen beni 7. sınıftan beri tanırsın. Ona şanslı olmadığımı söyle. | Open Subtitles | أن كنا في الصف السابع هلا أخبرتها من فضلك بأنني لست محظوظة |
Hem de herkes karşıma geçmiş buna hazır olmadığımı söylerken. | Open Subtitles | في حين الجميع يحدق بي ويخبرني بأنني لست مستعدة لذلك |
Görünüşe göre başımı belaya sokan tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | يبدو بأنني لست الوحيده التي تستطيع ادخال نفسها في المشاكل |
Keşke seni, düşündüğün şey olmadığıma dair ikna edecek vaktim olsaydı. | Open Subtitles | اتمني ان يكون لدي الوقت لاقنعك. بأنني لست ما تعتقد. |
Keşke ikimiz de olmasaydık ama işin doğrusu, tek ben olmadığım için memnunum. | Open Subtitles | أتمنى أنه لم يكن أحدنا ولكن الحقيقة أنني سعيد بأنني لست وحدي |
Sıçanlarla yaşıyor olabilirim, ama eminim ki onlardan biri değilim. | Open Subtitles | صحيح بأنني أعيش مع الفئران لكنني متأكد بأنني لست واحد منهم. |
Zaman zaman annem kendimi dünyadaki en büyük inek değilmişim gibi hissettiyor. | Open Subtitles | دائماً ما تجعلني أمي أشعر بأنني لست أغبى شخص في العالم |
Onları içeri almayın. Burada olmadığımı söyleyin. Karşılığını vereceğim. | Open Subtitles | لا تدعهم يدخلون ، أخبرهم بأنني لست هنا سأجزللكالعطاء. |
Müfettiş Callahan'la konuşun. Şüpheli olmadığımı söyler. | Open Subtitles | كلموا المحقق كالاهان سيخبركم بأنني لست مشتبهاً به |
Deli olduğumu söyleme, çünkü olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | ولا تخبرني بأنني مجنون لأني أعرف بأنني لست |
Gelecekten bir şey beklemeyen, kel bir kadın bana onun tipi olmadığımı söyledi. | Open Subtitles | امرأة بلا طموحات ولا شعر أخبرتني بأنني لست نوعها المفضل. |
Hoş biri, ama hala başkalarıyla olmaya hazır olmadığımı fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | انها لطيفة، و لكنها جعلتني أدرك بأنني لست جاهزا للخروج بموعد |
Buraya ait olmadığımı, gerçek olmadığımı söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأنني لا أنتمي لقد قال بأنني لست علي حقيقتي |
Sen aradığın adam olmadığımı biliyorken ilişkimiz nasıl ilerleyecek? | Open Subtitles | كيف تجعلينا نتواعد للمرّة الثالثة، بينما تعرفين بأنني لست الشخص المُناسب؟ |
Bazen pek de sorumlu olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، إننا في بعض الأوقات نعلم دائماً بأنني لست الشخص الأكثر مسؤولية في العالم |
İkimiz de mi biliyoruz? Düşünen tek kişi ben değilim ki. | Open Subtitles | كلانا يعرف بأنني لست الوحيد الذي يفكر في ذلك |
Görünen o ki firmadaki tek işkolik ben değilim. | Open Subtitles | ارى بأنني لست الوحيد المجتهد في هذه الشركة |
İkimizde biliyoruz ki bu gece yatağında istediğin kişi ben değilim. | Open Subtitles | أعتقد بأن كلانا يعرف بأنني لست الشخص الذي أردته في فراشك الليلة |
Sanırım söylemeye çalıştığım şey seni seviyorum ve dışarılarda bir yerde, baştan başlamak zorunda olmadığıma bu sahip olduğumuzu aramak zorunda kalmadığıma çok seviniyorum. | Open Subtitles | اعتقد ما أحاول أن أقوله هو أنني أحبكـ وأنا سعيدة جدا بأنني لست هناكـ ، والاضطرار إلى البدء من جديد |
- Sadece senin kadar ilgisiz olmadığım için. | Open Subtitles | إياك أن تفترض بأنني لست عقلاني، أتعي ذلك؟ |
Tatlım, biliyorsun Bisiklete düşkün adamlardan biri değilim, tamam mı? | Open Subtitles | عزيزتي، تعلمين بأنني لست متحمساً لركوب الخيل |
Niye hep beni güzel değilmişim gibi hissettiriyorsun? | Open Subtitles | لما دائما تحاولين أن تجعليني أحس بأنني لست جميلة ؟ |