Bence yeni bir yere taşınmanın ve yeni insanlarla tanışmanın vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأنه الوقت المناسب للذهاب لمكان آخر للقاء أشخاص جدد |
Bence Lily'nin gönderdiği kutuları açmanın vakti geldi. | Open Subtitles | اظن بأنه الوقت لفك الصناديق التي ارسلتها ليلي |
Brian, artık Rupert'ın seçim yapma vakti geldi bence. | Open Subtitles | براين , أعتقد بأنه الوقت الذي يختار فيه روبرت |
Yüzbaşı Corelli, sanırım mandolin çalışınızı duymak için çok uygun bir zaman bu. | Open Subtitles | النّقيب كوريلي أعتقد بأنه الوقت المناسب لسماع عزفك علي العود |
Sence şu an birini ispiyonlamak için iyi bir zaman mı? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنه الوقت المناسب للإبلاغ عن احد؟ |
Öyleyse... sanırım uyuyan ejderhayı uyandırmanın zamanı geldi, değil mi? | Open Subtitles | حسناً إذاً ، اعتقد بأنه الوقت لإيقاظ التنين النائم ، أليس كذلك ؟ |
Buraya geldiklerinde onlara Henry'den bahsetmemizin zamanı geldi bence. | Open Subtitles | متى يصلون الى هنا اعتقد بأنه الوقت المناسب لاخبارهم عن هنري |
David'in damadıyla tanışmasının vakti geldi dedim. | Open Subtitles | ظننت بأنه الوقت ليجتمع ديفيد بصهره |
Ben karşı karşıya gelme vakti geldi derim. | Open Subtitles | أنا أقول بأنه الوقت وجها لوجه |
Şu anın doğru bir zaman olduğunu sanmıyorum efendim. | Open Subtitles | . أنا لست متأكدا بأنه الوقت المناسب، سيدي |
Bence şimdi kontrolü devralmak için uygun bir zaman. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد بأنه الوقت المناسب لتولي القيادة |
-David, bence zamanı geldi.. Evet.Tam zamanı. Bayanlar. | Open Subtitles | ..لا لقد اتفقنا بأن لاننفق المال - ..اظن بأنه الوقت المثالي لـ - |
Taşınma zamanı geldi sanırım. | Open Subtitles | أظن بأنه الوقت المناسب لنا بأن ننتقل |