| O zaman Caseyler ve gençler, Biraz acı çekme vakti geldi. | Open Subtitles | أذاً ياكيسي والسادة المحترمون، أعتقد بأنه حان الوقت لـ لدغة صَغيرة. |
| Bence bunu geride bırakıp başka kurt adamlar bulma vaktimiz geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأنه حان الوقت لنا كي ننتقل ونعثر على بعض المُستذئبين. |
| Sanırım senin sanatsal çalışmalara yönelik uyuşturucu kullanımı hakkındaki felsefeni tartışmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأنه حان الوقت لمناقشة فلسفتك تجاه استخدام المخدرات لأسباب فنية |
| Sanırım halkımın bir sonraki kralları ile tanışmasının vakti geldi. | Open Subtitles | ... اعتقد بأنه حان الوقت . ليشاهد قومي زعيمهم الجديد |
| Sence artık ilişkimizde bir sonraki kademeye geçme zamanı gelmedi mi? - Bu gece mi? | Open Subtitles | فيكي، أتعتقدي بأنه حان الوقت للإنتقال للخطوة القادمة من علاقتنا؟ |
| Aklıma gelmişken, televizyon zamanımız da geldi. | Open Subtitles | وهذا يذكرني بأنه حان الوقت لمشاهدة التلفاز. |
| - artık gitme zamanın geldi. - Gidemem. Sabah oldu. | Open Subtitles | أعتقد بأنه حان الوقت لتذهب صحيح , حسناً , لا أستطيع , ضوء النهار |
| Bence, seni odana geri götürme zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأنه حان الوقت لنعيدك إلى غرفـتك أرجـوك |
| Pekala. Sanırım eğitimine başlamanın zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً , اعتقد بأنه حان الوقت لنزع عجلات التدريب |
| Bu, biraz eski tarz kara büyü yapmanın vakti geldi demek oluyor. | Open Subtitles | يعني بأنه حان الوقت لاستخدام القليل من السحر الأسود القديم |
| Baba, sanırım artık seninle küçük bir sohbet etmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | بابا , أشعر بأنه حان الوقت لنتكلم انا وأنت |
| biz düşündük ki bunu öğrenmenin zamanı geldi bunun olacağını bilmiyordum bana inanmalısın | Open Subtitles | فكرنا بأنه حان الوقت لكي تعرفي لم أقصد لهذا أن يحدث |
| Ayrıca annem hakkında daha çok şey öğrenmemin vakti geldi. | Open Subtitles | وأعتقد بأنه حان الوقت لأعرف القليل عن أمي |
| Anlaşılan çalışma vakti geldi. | Open Subtitles | يبدو بأنه حان الوقت أن تضع فمك على مكان النقود |
| Sanırım yedinci üyemizi kabul etme vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأنه حان الوقت لقبول العضو السابع في مجموعتنا |
| Korkarım ki o anıları temelli silmenin vakti geldi. | Open Subtitles | أخشى بأنه حان الوقت لِمسح هذه الذكريات لصالحك. |
| Sanırım komşulara hoş geldin demenin vakti geldi. | Open Subtitles | أتعلم ، أعتقد بأنه حان وقت لقائي بجيراني الجدد |
| Ateş serbest. Galiba aramayı yapma vakti geldi. | Open Subtitles | تم شحن البطارية ، أطلق النار اعتقد بأنه حان وقت المكالمة |
| Sanırım seninle başka bir oyun oynamamızın zamanı geldi. | Open Subtitles | شيئاً في المقابل؟ أؤمن بأنه حان الوقت لي ولك لنلعب لعبة أخرى |
| Vicky. Sence artık ilişkimizde bir sonraki kademeye geçme zamanı gelmedi mi? | Open Subtitles | فيكي، أتعتقدي بأنه حان الوقت للإنتقال للخطوة القادمة من علاقتنا؟ |