Bir kez denesen, korkacak bir şey olmadığını göreceksin. | Open Subtitles | بمجرد محاولة وحيدة، سترون بأن لا شيء يدعوا للخوف |
Sana aramızda hiçbir şey olmadığını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأن لا شيء يحدث بيننا |
Korkulacak bir şey olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتِك بأن لا شيء يدعو للخوف |
Sizi temin etmek istediğim şey günlük yaşamınızda Hiçbir şeyin değişmeyeceği. | Open Subtitles | أريد أن أطمئنكم بأن لا شيء سيتغير في الرعاية اليومية الأساسية |
Ama hayatım boyunca Hiçbir şeyin vaftiz edilmem kadar iyi hissettirmediğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكني أعرف بأن لا شيء في حياتي جعلني اشعر بشعور جيد كتعميدي |
Ama muhtemelen bakınmaya devam edeceğim. Sadece yoluma Hiçbir şeyin çıkmayacağından emin olmak için. | TED | لكني على الأرجح سأبقى أنظر إلى فوق فقط لأتأكد بأن لا شيء يهوي علي. |
Böylece Hiçbir şeyin gitmediğini görebilirsiniz. Bileğimi sıktığım sürece yukarı veya aşağı hiçbir şey gidemeyecek. | TED | وهكذا يمكنكم التأكد بأن لا شيء يمكنه العبور, طالما أنا أضغط هنا من والى كم ثوبي. |
Olayın detayları için beklemeye devam ediyoruz ama kesin olan bir şey varsa o da kutlamalara Hiçbir şeyin gölge düşüremeyeceği. | Open Subtitles | وننتظر المزيد من التفاصيل ولكن الأمر الواضح بأن لا شيء سيعكر جو الإحتفالات الليلة |
Hükümetimiz Hiçbir şeyin olmadığına inanmamızı istiyor. Tıpkı cinayet mahalinden uzaklaştıran polisler gibi. | Open Subtitles | حكومتنا تريد منّا التصديق بأن لا شيء يحدث مثل إبعادك من طرف الشرطة عن مسرح الجريمة. |
Hiçbir şeyin değişmeyeceğine söz verdik. | Open Subtitles | لقد قطعنا وعداً لأنفسنا بأن لا شيء سوف يتغير. |
Bundan böyle üçünü artık Hiçbir şeyin durduramayacağını hissettiler. | Open Subtitles | ...من الآن فصاعدا ، ثلاثتهم شعروا بأن لا شيء سيوقفهم الآن |