"بأي شكل" - Translation from Arabic to Turkish

• hiçbir şekilde
• herhangi bir
• bir şekilde
• Ne şekilde
• her şekilde
• her biçimde
• şekilde bir

dedi ve oğlunun Wired ile neden ilgilenmiş olabileceğini hiçbir şekilde anlayamadı.
لم يستطع استيعاب أن يكون ابنه مهتما بوايرد، بأي شكل من الأشكال.

Ama sarılmak yok, dokunmak yok, hiçbir şekilde temas etmek yok ve üç saniyede cevap vermezsen teklif iptal.
لكن غير الضم, أو اللمس, أو أي تواصل بأي شكل, يجب أن تقرر خلال الثلاثين ثانية التالية أوأعتبرأن العرضأنتهى.

Yasaları herhangi bir şekilde ihlal edecek olursan, hiç tereddüt etmeden ne gerekiyorsa toplar, seni yargı önüne çıkarırım.
إذا كنت تنتهك القانون بأي شكل من الأشكال، وسوف، دون تردد، جمع كل الأدلة أحتاج لمقاضاة لكم لهذا الجرم

Size herhangi bir şekilde bunu yapabileceğimizi göstermek istedik, bu nedenle bu şekli yapmaya çalıştım.
الآن لكي أثبت انه يمكن القيام بأي شكل او مجسم حاولت أن أصنع هذا الشكل

Asıl nokta, en kötü durumda bile, Ne şekilde olursa olsun onun yanında olurum mutlaka.
فالفكرة أنه حتى و إن حصل الأسوأ فسأكون هناك من أجله بأي شكل أستطيعه

Sana bulaşmadığından ya da enfeksiyon kapmadığından her şekilde emin olmalıyız.
علينا أن نتأكد من أنك لست ملوثة أو مصابة بأي شكل.

Böylece, çalışmanın gizliliği hiçbir şekilde ihlal etmediğine, ve çalışmanın bütünlüğünün aynı kaldığına emin oldum.
لذا فقد تحققت أن العمل لا يوجد به شبهة بأي شكل, وأن نزاهة العمل بقيت كما هي

hiçbir şekilde.
أنا لا ألمسهن يا جاك بأي شكل من الأشكال, بصدق.

hiçbir şekilde işime karışmayın! Çinli pezevenkler!
ولا تتدخلوا في شؤوني بأي شكل كان أيها الأوغاد الصينيون

Ve biza karşı yapılan bu eylemlerin arkasındaki kaçık bizi hiçbir şekilde etkilmeyecektir.
و الشخص المختل الذي وراء هذا الهجوم ضدّنا لن يؤثر علينا بأي شكل من الأشكال

Mahkeme salonunu hiçbir şekilde karıştıramayacağınızı anlıyor musunuz?
هل تعلم أنه لن يكون بمقدورك الإعتراض او المطالبة بتغيير الحكم الصادر بحقك بأي شكل من الأشكال؟

Bunu herhangi bir yönetim ölçeğinde yapmıyoruz.
فذلك لا يتحقق بأي شكل في النظام الحكمي.

Sonra aynı molekülleri üretir. herhangi bir şekil ve miktarda.
لاحقا، سيكون بمقدوره إعادة إنتاج العينة بأي شكل وكمية

Eğer direnirseniz ... ya da herhangi bir şekilde şiddete başvurursanız bu size aynen geri döner
عند مقاومتك للاعتقال أوالتصرف بأي شكل من أشكال العنف عندها سنعاملك بالمثل

Bana biraz albaydan bahsedin, herhangi bir durumda şiddet kullandığını gördünüz mü?
حدّثني عن الكولونيل هل كان رجلاً عنيفاً بأي شكل من الأشكال؟

Çünkü onun başına bir şey geldiyse ve bir şekilde buna karıştıysan...
لأنه إن كان قد حدث لها شيء وكنت متورطاً فيه بأي شكل

Eninde sonunda, varlıklarından bizi haberdar edeceklerini düşünüyorsunuz; bilerek ya da farkında olmadan, elekromanyetik sinyallerle ya da başka bir şekilde. Ve bizler, hala ikna edici bir işaret göremedik.
على أقل تقدير، قد تفكّر بأنهم سيكشفون عن وجودهم، عمدا أو دون قصد، عبر إشارات كهرومغناطيسية بأي شكل كان.

Eğer bir göz tasarımı yapabilseydin, farklı bir şekilde yapar mıydın?
إذن، إذا كنت تستطيع تصميم عين، هل ستفعل ذلك بأي شكل مختلف؟

Ödeme Ne şekilde isterseniz o şekilde yapılacak.
يجب أن يدفع بأي شكل من الأشكال التي تريدها:

İncilde, yedi yıllık zor bir dönemden bahsedilir ama Ne şekilde yaşanacağını söylemez.
تنبأ الأنجيل بسبع سنين من المصائب , لكنه لم يقل بأي شكل

Yapabileceğim her şekilde hemen halletmemi istiyorlar.
يريدونني أن أقتله الآن بأي شكل من الأشكال.

Hayır! Her an her biçimde yeniden gelebilir.
لا ، بامكانه المجيء في اي وقت ، بأي شكل

Yani, bir şekilde bir şey sizi üzer ya da mutsuz ederse koca kıça benzer ağzınızı gelip bana açmayın çünkü işim olmaz.
لذا فلو أزعجكم أو أحزنكم شيء ما بأي شكل فلا تسبوني ، فلن أنتبه لهذا الهراء والآن تحركوا