Sadece bir hafta sonra, Los Angeles'ta yine yüksek mevkide bir halka ilişkiler uzmanıyla görüşürken, yine olan oldu. | TED | وبعدها بإسبوع واحد، عندما كنت في لوس أنجلس. في اجتماع مع وكيل اعلانات كبير، حدث الأمر مجددا، |
Yakın tarihli bir Amerikan Hazine raporu belirtiyor ki sadece bir hafta içinde terörist diktatör ve despot yönetimler dahil olmak üzere | Open Subtitles | كشف بإسبوع واحد فقط أن 75 شركة بالولايات المتحدة عوقبت بالغرامة للتداول مع مسؤولين اعداء للولايات المتحدة |
Bankada 1 milyonla harika bir hafta geçirebildik. | Open Subtitles | ربما يمكن أن نحظى بإسبوع رائع مع مليون جنية في المصرف. |
Neyse ki şeytan çocuk Carter olmadan bir hafta geçireceğiz. | Open Subtitles | سنحظى بإسبوع مجيد بدون طفل الشيطان كارتر هذا. |
Eğer çok kötü bir hafta yaşadığımı söylesem acaba... Bana ceza kesmeyi bırakır mıydınız? | Open Subtitles | هل ستتوقف عن إعطائي المزيد من المخالفات إن أخبرتك أني مررت بإسبوع مريع |
Boğulmuşlar, defalarca taciz edilmişler, bulunduktan bir hafta sonra da başka bir kadın kaybolmuş. | Open Subtitles | خُنقت عدة مرات، ومعتدى عليها جنسياً وبعدها بإسبوع تختفي فتاة أخرى |
Ancak Noel'den bir hafta önce annem işten dönerken Kore çetesinin hain saldırısına uğradı. | Open Subtitles | لكن قبل هذا العيد بإسبوع بينما هى عائدة إلى المنزل من العمل تم مهاجمتها بعنف بواسطة عصابة من الكوريون الحمقى |
Tribune'de, yay burcunun bir hafta içinde birini bulacağı yazıyordu. | Open Subtitles | جريدة "التريبيون" قالت بأن أصحاب برج "القوس" سيحظون بإسبوع هادئ |
Evet, şey, sınır programını değiştirmek zorunda kaldık. Ayrıca sen de yeni sınırını bir hafta geçirdin. | Open Subtitles | إضطّررنا لتغيير مواعيد الفحوصات وأنت مُتأخّر بإسبوع. |
Eğer kötü bir hafta geçirirsem komik krepler yapmak beni neşelendirir. | Open Subtitles | إذا حضيت بإسبوع سيئ فإن صنع الفطائر المضحكة يرفع معنوياتي |
Bundan bir hafta sonra hastanede vefat etti. İkinci bir pıhtılaşma oldu. | Open Subtitles | توفيت بعدها بإسبوع بسبب جلطة بالمرحلة الثانية |
Oğlun kaybolduktan bir hafta sonra çocuk servisine getirilen aynı Christopher. | Open Subtitles | هو نفس الطفل الذي تم إحضاره لخدمة رعاية الأطفال بعد أن فقدتِ إبنك بإسبوع |
Bu çok iyi. Hepimiz iyi bir hafta geçirdik. | Open Subtitles | هنيئًا لكِ، كلتانا حظت بإسبوع جيّد. |
Serbest bırakılmamdan bir hafta sonra onunla evlendim. | Open Subtitles | لقد تزوجتها، بعد أن أطلق سراحي بإسبوع |
Ve biz bundan bir hafta sonra yemek yedik. | Open Subtitles | و ها نحن ذا نتناول العشاء بعدها بإسبوع. |
Eğer dört kişilik bir orta seviyeli Avustralyalı aile bir hafta içerisinde tükettikleri şekeri satın almak zorunda kalsalardı, süpermarkete giderek, raflardan altı adet 1'er kiloluk şeker almaları...evet altı adet... eve getirmeleri, tüm hafta boyunca bunları yemeleri | Open Subtitles | إذا العائلة المتوسطة المكونة من اربعة أفراد بإستراليا وجب عليهم شراء السكر الذي سيستخدمونه بإسبوع واحد سوف يجب عليهم الذهاب للسوبر ماركت |
Kötü bir hafta geçiriyorum. | Open Subtitles | أنا أمر بإسبوع سىء. |
Annem kötü bir hafta geçiriyor. | Open Subtitles | لقد مرت أمى بإسبوع ردىء |
bir hafta kadar sonra onu gördüm. | Open Subtitles | لكن عندما رأيته بعد ذلك ...بإسبوع |
Halbuki ne güzel bir hafta geçiriyordum. | Open Subtitles | كنت أتمتع بإسبوع رائع. |