"بإصبع" - Translation from Arabic to Turkish

• parmağımla
• parmağına
• parmağıyla
• daima
• parmak
• parmağımı
• parmağınla

parmağımla göstermediğim, birisi Dr. Peppers'ımı* almış, hemen yerine, dönmesini istiyorum.
لقد أخذ شخص ما فلافل دكتوري لن أشير بإصبع الاتهام لأي أحد لكنني أريد استبداله

Bunu tek parmağımla savurabilir miyim sizce?
أتعتقدون بأني أستطيع التلويح بها بإصبع واحد ؟

Saygıdeğer konuklar, bir kişi yüzüğü karşısındakinin parmağına taktığında,... onlar 'Artık benim oldun.' derler.
أحبائي, عندما يضع شخصاً خاتماً بإصبع شخص أخر يقول, الآن أنت لي

Ödevlerini yapmıyor. Bayrağı tek parmağıyla selamlıyor.
يرفض أداء فروضه ولا يحيي العلم إلا بإصبع واحدة

Bir bozukluk merhametsizce daima havada dans edecek...
تُنقر العملة بإصبع واحد لتحلّق عاليًا* *في السماء، والوجهان للعملة ذاتها

Kapısı da bir parmak darbesiyle kapanabiliyor.
لاحظ الأبواب من فضلك تستطيع قفلها بإصبع واحد فقط

Serçe parmağımı hissetmemeye başladım.
لقد بدأت أفقد الإحساس بإصبع قدمي

Sanırım. Beni parmağınla gösterip,
أعتقد ذلك، أذكر أنك أشرتَ بإصبع وقلت،

Bu sabah küvetimdeydim, ...ve kafamı suya daldırırken aynı zamanda. ayak parmağımla saç fırçamı içeri düşürdüm ve fırça dökme demire çarptı, ve ... suyun içinde oldukça fazla ses çıkardı.
كنت في حوض الاستحمام هذا الصباح، وغمرت رأسي في نفس الوقت الذي طرقت ُفيه فرشاة شعري بإصبع قدمي.

Tamam ama tek parmağımla yaparım.
أنظر, لا بأس, سأقوم بذلك بإصبع واحد,

Kulağımı mı kesersin? Baş parmağımla gözünü çıkartırım.
مزق أذني و سأقتلع عينيك بإصبع قدمي

Cameron, bu yüzüğü Mitchell'ın parmağına takar mısın lütfen?
(كاميرون) هلا وضعت هذا الخاتم بإصبع (ميتشل)

Vince, yüzüğü Lorna'nın parmağına tak ve benimle tekrar et.
"فينس" ضع خاتمك بإصبع "لورنا" وكرر بعدي

Bakire kanıyla banyo yaptığını ve parmağıyla adam öldürebildiğini duydum.
ورمي أعدائها في الطبقات السفليه لقد سمعت أنها تغتسل بدماء العذراوات وتستطيع قتل رجل بإصبع يدها الصغير

Pakistan'da bir kaç boğayı tek parmağıyla kaldırdı.
وفي باكستان رفع ثوران بإصبع واحد

Bir keresinde bir amigo sopayı sadece bir gün kaybetti ve basit bir parmak ucuna hareketinde bacağını kırdı.
كنت أعرف مرة واحدة في المشجعين الذين في غير محله العصا ليوم واحد فقط وكسرت ساقها أنها تفعل لمسة بسيطة بإصبع القدم

"Cüzdanı ayakkabının parmak ucuna doğru ittim.
"ربطت المحفظة بإصبع قدم الحذاء

- Afganistan'da olduğunu duymuştum. - Evet ama beni eve gönderdiler. parmağımı kontrol edemediğimden atış yapamıyordum.
-أجل، لقد قاموا بإرسالي غلى المنزل لأنني لا يُمكنني إطلاق النيران بإصبع مجروح

Yani, parmağınla rakibinin gözünü... çıkarma işleminin.
أن تحفر في مقلة خصمك بإصبع واحد