| Bu noktada faj, bakteriyi bir sürü yeni faj üretmesi için yeniden programlar. | TED | في هذه المرحلة، تقوم العاثية بإعادة برمجة البكتيريا لإنتاج الكثير من العاثيات الجديدة. |
| Daha sonra hava soğuyup geri geldiğinde, tekrar süngerden ısı çekerek ısınıyor. Yani enerjinizi 5-6 kere yeniden kullanıyorsunuz. | TED | قم حين يعود الهواء بعد تبريده تأخذ تلك الحرارة من جديد فتقوم بإعادة استخدام الطاقة خمس أو ست مرات |
| Niyetim bedenini ve ruhunu biraraya getirerek onu yeniden oluşturmaktı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أقوم بإعادة تثبيت روحه و جسده |
| Fakat bu dizilimi tekrar çıkardığımızda, 30 hata olduğunu bulduk. Eğer sentezde ilk dizilimi kullansaydık, canlanması asla mümkün olmayacaktı. | TED | لقد وجدنا في الواقع، بإعادة سلسلتها، 30 خطاءً. سيكون تمهيداً أننا سلسلنا الأصل، فإنه أبدا لم يكن ليتمكن من التحرك. |
| Tabakaları geri aldık, başımızı dik tutabiliriz, doğru olanı yaptık. | Open Subtitles | قمنا بإعادة الصفائح و رؤوسنا مرفوعة, لقد قمنا بالعمل الصحيح |
| Tabii ya, yüzüm. yeniden doğdum. Ben olduğumu nereden bildin? | Open Subtitles | نعم، الوجه، قمت بإعادة تجديد كيف عرفت أنه أنا ؟ |
| Şu an Doğu Avrupa'nın yeniden yapılanmasıyla ilgilenmeliyiz, öyle değil mi? | Open Subtitles | نعم، نحن مشغولون قليلاً الآن بإعادة تنظيم أوروبا الشرقية، ألا تعتقد؟ |
| Veri akışının içinde paket sınırlamalarını yeniden senkronize ettirmesine izin verdirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نسمح بإعادة التزامن في حدود الحزمة ضمن مسار البيانات |
| Henry, anormal yerçekim kuvvetini ölçmek için, yer uydularını yeniden çalıştıralım. | Open Subtitles | هنري، دعنا نقوم بإعادة تكليف ..الأقمار الصناعية لقياس الجاذبية غير الطبيعية |
| Hayati bulgularını yeniden değerlendireceğiz damar yolu açıp kateter takalım. | Open Subtitles | سنقوم بإعادة تقييم الأعضاء الحيوية له ضعوا قسطرة في وريده |
| yeniden canlandırma için 400 sözcük kullanmalıyız sonra da ana makale. | Open Subtitles | حسناً، نحن بحاجة لـ 400 فيما يتعلق بإعادة تشكيل مسرح الجريمة |
| O ara sokağı ve civarını yeniden araştıralım, bakalım kamerayı bulabilecek miyiz? | Open Subtitles | لنقمْ بإعادة التدقيق في ذلك الزقاق، ونرى لو بإمكاننا إيجاد تلك الكاميرا. |
| Belki de onu çıkarmalıyım böylece o buraya geldiğinde, tekrar takabilirler. | Open Subtitles | بالأحرى عليّ إخراجها حتى يقوموا بإعادة إدخالها حين تصل إلى هنا. |
| Birisi ateşleme modüllerinin tekrar ayarlamış. Elimizdeki bütün ayarlar yanlış. | Open Subtitles | لدينا مشكلة، هناك من قام بإعادة تحديد وحدة الاحراق للمركبة |
| Savaştan sonra tekrar inşa edebildiğimiz tek şey, bir sahne. | Open Subtitles | هذا هو المكان الوحيد الذي قاموا بإعادة بناءه بعد الحرب |
| geri dönmüş biri olarak, birçok yönden hâlâ eskisi gibi misin? | Open Subtitles | إذاً، بإعادة الحياة إليك، أما زلت ما أنت عليه بنواح كثيرة؟ |
| O iğrenç, tuz ve kötü seçimlerden oluşan damlayı hamurumsu vücuduna geri çek. | Open Subtitles | و لهذا قم بإعادة إمتصاص تلك القطرة القذرة من الملح و الخيارات السيئة |
| O da senin kıçını, nereden geldiysen oraya geri yollayacak! | Open Subtitles | وسيقوم بإعادة إرسال مؤخرتك إلى أي كومة قش زحفتي منها |
| Her şeyi en baştan alıyoruz. Pekâlâ, çocuklar, içeri gelin. | Open Subtitles | سنقوم بإعادة كلّ شيء حسناً يا رفاق، تعالوا إلى هنا |
| Beyefendi, size paranızı memnuniyetle iade ederiz ama probleminizi çözmez. | Open Subtitles | سيدي سنكون مسرورين بإعادة نقودك لكن هذا لن يحلّ المشكلة |
| Yüzünü dijital olarak tekrardan oluşturdum ve birisinin ehliyeti ile eşleşti. | Open Subtitles | قمت بإعادة إصدار رقمي على وجهها و حصلت على رخصة قيادة |
| $500'ı, iade almayan bir mağazadan, çoktan sahip olduğum bir kravat için harcadığını söyleme. | Open Subtitles | أنفقت 500 دولار لإبتياع ربطة عنق أملكها بالفعل، من محل لايقبلون فيه بإعادة المشتريات |
| Ben de para iadesi talep ettim, ...ve onlarda elektronik bavul tespit edici alabileceğimi söylediler. | Open Subtitles | و عندما طالبتهم بإعادة المبلغ قالوا بأنه كان عليَّ شراء محدد مكان الحقائب الإلكتروني |
| eski kocanla tekrar evlenerek yeni bir başlangıç yapamaz mısın? | Open Subtitles | ألم تستطيعي أخذ بداية بإعادة زواجك بزوجك القديم ؟ |