"بائساً" - Translation from Arabic to Turkish

    • mutsuz
        
    • sefil
        
    • perişan
        
    • zavallı
        
    • berbat
        
    • acınacak
        
    Hele senin o korkunç işte mutsuz olman hiç değil. Open Subtitles وهو بالتأكيد ليس أن تكون بائساً في تلك الوظيفة الفظيعه
    mutsuz, yaşlı bir ayyaş olmaktansa lanetli olmayı tercih ederim! Open Subtitles أفضّل أنْ أكون ماكرة على أنْ أكون عجوزاً بائساً ثملاً
    sefil olacaksın çünkü değişikliklerle yüzleşme cesaretin yok ? Open Subtitles اذاً ماذا؟ ستجلس هنا وستكون بائساً لانك لا تملك الشجاعه لمواجهة التغيير؟
    sefil bir hayat sürüp lanetli bir ölüme mahkum etmeye? Open Subtitles حكمت عليّ بأن أعيش بائساً وأموت بهذه اللعنة
    Beni perişan hale getirmek istemenizin ardında bir şey mi var? Open Subtitles أفترض أن لديك سبب أفضل من الرغبة في جعلي بائساً
    Anladığım kadarıyla okulun tek amacı beni zavallı biri haline getirmek. Open Subtitles يمكنني أن أفهم مدرستي صنعت لغاية واحدة وهي جعلي بائساً
    Öyleyse mutsuz olduğunda yanında olmak istemiyorum. Open Subtitles إذن، لا أريد أن أكون متواجدة هنا حينما تكون بائساً.
    Eğer mutsuz olmayı seviyorsam, neden kalıp sizinle konuşmaya devam etmiyorum? Open Subtitles إذا كنت استمتع بكوني بائساً, لماذ اتحدث لكما انتما الإثنين؟
    Bak ne diyeceğim, oğlunun mutsuz olduğunu görmek onun bir topal olduğunu görmekten çok daha kötü. Open Subtitles أتعرفين ما الأسوأ في رأيي من رؤية ابنك معاقاً؟ رؤيته بائساً
    Ondan kendisini benim yaptığı bir hata yüzünden mutsuz etmesini isteyemezdim. Open Subtitles لا يمكنني أن أجعله بائساً بسبب خطأ إقترفته
    mutsuz olacaksın evde, işte, bir yerde. Open Subtitles ستكون بائساً في منزلك، في عملك، في مكان ما
    İlk başta bu beni deli etmişti, çünkü mutsuz, yalnız, ve gözden düşmüş görünüyordu. Open Subtitles وفي البداية أثار الأمر جنوني لأنه كان يبدو بائساً جداً وحيداً جداً لا شعبية لديه
    Tanrım, işkence gördüğümüzden beri hiç bu kadar sefil olduğumuzu görmemiştim. Open Subtitles يا إلهي, لم أرى أي منكم بائساً هكذا منذ الوقت الذي عُذبنا فيه
    O gün o kadar sefil bir haldeydim ki. Baban yüzünden. Open Subtitles لقد كان ذلك اليوم بائساً للغاية بسبب والدك
    Madem evliliğiniz o kadar mükemmeldi John niye sefil durumdaydı o zaman? Open Subtitles لو كان لديك زواج مثالي لما كان جون بائساً جداً؟
    Doğum gününde perişan etmek mi istiyorsun? Open Subtitles أتريد أن تجعل رجلاً بائساً في عيد ميلاده الستّين؟
    Antidepresan kullanıyorum çünkü doktor bir arkadaşım perişan durumda olduğumu düşünüyor. Open Subtitles أنا أتناول أقراص مضادة للاكتئاب لأن صديقي الطبيب يظنني بائساً
    Hayatları kurtararak, uyuşturucu içerek ve birileriyle yatarak hayatın nasıl perişan olabiliyor? Open Subtitles كم يمكن أن تكون بائساً بإنقاذك للحيوات و تعاطي المخدرات و مضاجعة النساء؟
    zavallı falan değilim. 400 dolarlık otel odamla tek kaldığım için kızgınım. Open Subtitles لست بائساً. بل غاضب لصرف 400دولار في غرفة
    Asla daha mutlu olmadım ama o, o da asla daha fazla zavallı olmadı Open Subtitles ، لم أكن الأكثر سعاده لكنه في المقابل .. لم يكن بائساً
    Kesinlikle berbat zamanlardı ve bir daha asla yapmak istemem. Open Subtitles لقد كان هذا وقتاً بائساً , ولن أقوم بفعل مثل هذا الشيء مرة أخري
    Çünkü bu aslında yılın geri kalanında acınacak sefillerden olma fikrini onaylamaktadır. Open Subtitles لأنها تعني بالضرورة تأكيد الفكرة المقابلة في أن تكونَ صعلوكاً بائساً طوال الفترة الباقية من السنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more