Bu yüzden, oğlunla temas kurarsan onu suç işlemeye teşvik etmiş olma ihtimalin olur. | Open Subtitles | و هذا يعني أن أي اتصال بابنك يساعد و يؤكد معاملته كهارب |
Polisin beni bilgilendirmesine göre devam eden bir soruşturma var, ve bu durumda, oğlunla yapacağın her bağlantı onun kaçak olduğu durumuna yardım edecektir. | Open Subtitles | و هذا يعني أن أي اتصال بابنك يساعد و يؤكد معاملته كهارب |
İlişkimizi yürütemememize rağmen oğlunu çok sevmiştim. | Open Subtitles | رغم أن علاقتي بابنك لم تدم إلا انني أحببته جداَ |
İlişkimizi yürütemememize rağmen oğlunu çok sevmiştim. | Open Subtitles | رغم أن علاقتي بابنك لم تدم إلا انني أحببته جداَ |
Oğlunuzla zaten tanıştık sanırım bayım. Bugün erkekliğini gösterdi. | Open Subtitles | أظنني التقيت بابنك فعليًّا يا سيّدي، لقد أبدى قوّة فريدة مؤخرًا اليوم. |
Seni, bana ve Oğluna bağlayan bir kayıt olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك سجل عام يربطك بي و يربطك بابنك |
Değerlendirmem gereken bazı ciddi yaralanmaları olmuş ama size söz veriyorum, oğlunuza çok iyi bakacağım. | Open Subtitles | لديه بعض الإصابات الحادة التي تحتاج مني تقييمها، ولكنني أعدك, سوف أعتني جيدا بابنك. |
Sana oğlun hakkında sadece bir soru sormak istiyorum. Ne soracaksın bana? | Open Subtitles | إن الأمر يتعلق بابنك ماذا تريد أن تعرف ؟ |
Saldırıların arkasındaki her kimseyle anlaşmak için sanırım oğlunla temas kurmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن تتصل بابنك فيما يتعلق بالهجوم |
oğlunla gurur duyuyor olmalısın. | Open Subtitles | . يجدر بكَ أن تكون فخوراً بابنك |
Michael, oğlunla bağ kurmak zor oldu, biliyorum. | Open Subtitles | "مايكل"، أعلم أنه كان صعباً عليك الارتباط بابنك. |
Bunun oğlunla veya aldığın onur ödülüyle bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل يتعلق الامر بابنك او بمفتاح المدينة |
Bak dostum, benimle işbirliği yapsan senin için iyi olur çünkü oğlunu tutmak konusunda ciddiydim. | Open Subtitles | من الافضل لك أن تكون ضمن الجانب الجيد مني لأنني لم أكن امازحك بخصوص موضوع الاحتفاظ بابنك |
- ...bari oğlunu düşün tamam mı? - Bırak onu! | Open Subtitles | إذن فكري بابنك الذي سيصبح مقعداً طول عمره |
Bay Clennam kızımın sizin aylak, alaycı, savurgan Oğlunuzla evlenmesini engellemek için elimden geleni yaptığımı biliyor! | Open Subtitles | سيد "كلينم" يعلم بأني فعلت كل ماأستطيع لمنع ابنتي من الزواج بابنك العاطل المثير للسخرية، المبذر! |
Şu anda Oğlunuzla biraz gurur duyuyorsunuz sanırım. | Open Subtitles | أتصور أنك فخورا بابنك الان، الست كذالك؟ |
Aynı sen kızına bakarken faturalarını posta kutusuna götüreceğine dair söz veren Oğluna güvenmek gibi. | Open Subtitles | عندما تثق بابنك الذي وعد بدفع الفواتير في حين انت تجالس ابنته |
Oğluna merhaba de annesi. | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام أيتها الأم رحبي بابنك |
oğlunuza önem verdiğinizi biliyorum ama o harika bir oyuncu. | Open Subtitles | ، أعلم أنّك تهتم بابنك . لكنّه لاعبٌ بارع |
Şimdi yapman gereken oğlun Tommy'yi disipline sokmak. Çünkü çocuk sadistin teki. | Open Subtitles | ما أنصحك به ان تعتني بابنك تومي لأن الفتي سيصبح وحشا ساديا صغيرا |
Maalesef ki konu Oğlunuz hakkında, zaman kısıtlaması olan bir durum. | Open Subtitles | للأسف هذه مسألة حساسة للوقت متعلقة بابنك |
Bu garip çünkü burada bir gazete makalesi var tren istasyonunda Oğlunuzu karşıladığınız bir fotoğrafla beraber. | Open Subtitles | هذا غريب لأن لدي هنا مقال صحفي، وبه صورة لك بمحطة القطار ترحبين بها بابنك |
Çocuğuna ya da onun kulağına özel bir ilgi duyduğumdan değil. | Open Subtitles | هذا لايعني انني اخذ أي اهتمام خاص بابنك او باذنه |
Bazen Oğlunuzun kabadayısını benimsemeniz lazım. | Open Subtitles | أحياناً يكون عليك أن تتبنى الفتى الذي يتنمر بابنك |