Topladığı güçle artık en büyük iç tehdidimiz haline geldi. | Open Subtitles | ومن خلال قوته التي تزداد، بات يمثّل الآن تهديدنا الأكبر. |
Şerif uzun zamandır kahramanlığı oynuyor, artık kendi de inanmaya başladı. | Open Subtitles | لعبَ مأمورنا الجديد دورَ البطل طويلاً، لدرجة أنّه بات يصدّق ذلك. |
Mermilerinizi Bat Masterson ve şeriften alın. | Open Subtitles | احصلوا على الطلقات من بات ماسترسون ومن المأمور |
Pat Metheny ve Jim Hall oradaydılar ve bizimle kayıt yaptılar. | TED | و بات ماثني و جيم هول كانا هناك وقاموا بالتسجيل معنا. |
şimdi tek yapmam gereken tüm bunları Batman'ın Yarasa kafasına kakmak. | Open Subtitles | الآن، كل ما تبقى بالنسبة لي هو لفرك في وجه بات بات الخفافيش. |
Sanırım sökme işlemini yapmak da bana kaldı. | Open Subtitles | أظنّ إبطال الجهاز بات على عاتقي وحدي الآن. |
PM: Peki anne kız olarak böylesi tehlikeli ve bazen korkunç durumlarda en büyük zorluk nedir? | TED | بات: إذاً ما هو أكبر تحدي العمل مع والدتك وأختك، في مثل هذه الظروف الخطرة وبعض الأحيان المخيفة؟ |
artık kafan da düzeldiğine göre her şey olması gerektiği gibi işleyebilir. | Open Subtitles | بعد أنْ زال التشويش عن رأسك بات كلّ شيء يسير بشكل صحيح |
Çünkü hiçbir girdi alamazlar, yani artık bu kişinin beyni hiçbir görsel veri alamamaktadır -- yani kişi artık bir görme engellidir. | TED | بسبب عدم وجود مدخلات وعليه فان دماغ الفرد لم يعد يستقبل اي معلومات بصرية وهذا يعني ان الشخص بات مصاب بالعمى |
Bizim gibi primatlar dahil, memelilerin amigdalasının nörojenez gösterdiği artık kesin. | TED | بات الأمر واضحاً الآن بأن الأميجدالا عند الثدييات بما فيها الرئيسيات والبشر يمكنها أن تظهر نمواً في الخلايا العصبية. |
Çobanlar kasabaya gelmeden Bat bizim adamlarla döner umarım. | Open Subtitles | أتمنى أن يعود بات و معه نوابنا قبل أن يصل رعاة البقر إلى البلدة |
Bat'in bizim adamları... vaktinde getireceği yok. | Open Subtitles | لا يبدو أن بات سيعود مع نوابنا بسرعة كافية |
Tamam, ben de Bat'e haber salayım. Gecikmeden burada buluşalım. | Open Subtitles | نعم، وأنا سأخبر بات قابلني هنا بأقرب وقت ممكن |
Size Pat'in arabasını getirdim. Sizi bir arkadaşının evinde bekliyor. | Open Subtitles | جلبت بات العربة وفريق لك هي منتظرة في بيت صديقِ |
Yarasa dostumuz ve Robin dostumuz neredeler? | Open Subtitles | أين أنتم, عزيزي بات وعزيزي روبن؟ |
Ayrıca, şuan onun üzerinde durmanın bir anlamı yok. Hepsi geride kaldı. | Open Subtitles | كما أنّه لا ضرورة للخوض بهذا الآن فقد بات مِن الماضي |
PM: Peki annen ile birlikte çalışırken en iyi ve en zor kısımlar senin için hangisi? | TED | بات: ما هو أفضل جزء في العمل مع والدتك وأكثر الأجزاء صعوبة بالنسبة لك؟ |
Pat Cash'le oynama fırsatımız oldu, bir de Wayne Arthurs vardı. | Open Subtitles | حصلنا على فرصة للعب بات النقدية. كان لدينا أيضا وأين ارثرز. |
Mahkeme Bay Babu Bhatt kürsüye çağırabilir. | Open Subtitles | يستدعي الادعاء السيد بابو بات إلى المنصة. |
şimdi bu güç dağıtan adam çetenin üyesi mi oldu? | Open Subtitles | إذًا أيعني هذا أن رجل القوى بات من العصابة الآن؟ |
Peki Bats, Batcave'i yeniden inşa ederken yardım edelim mi? | Open Subtitles | إذاً (بات)، أتحتاج إلى مساعدة لأعادة بناء كهف "الوطواط" ؟ |
Ama ne kadar çabalarsam çabalayayım barış içinde yaşadığımız şu zamanda tüm çabalarım sonuçsuz çıktı. | Open Subtitles | ولكن محاولتى باءت بالفشل حيث أننا نعيش فى عصر السلام وكل جهد بذلته بات بلا جدوى |
St. Pats de geç vakitte oluyordu bir tane. Ben sürerim. | Open Subtitles | . هناك واحد متأخر فى شارع , بات . سوف أقود إليه |
Encino'da yaşıyorsun Bette Davis Eyes'ı ve Mel's Restoran'ı çok seviyorsun ve hayatta en çok istediğin şey çok ünlü bir film yıldızı olmaktı. | Open Subtitles | وتعشقين بات دايفيس ايز .وميل داينر ,أردتِ ان تكوني نجمة فيلم .أكثر من أي شيء في العالم |
Ve kimse Batman'a saf diyemez ya da aptal ya da cılız. | TED | ولا يستطيع أحد أن يعتبر بات مات بسيطاً أو غبياً أو نحيلاً أيضاً. |