"باحثة" - Translation from Arabic to Turkish

• araştırmacı
• aramaya
• araştırmacısı
• avcısı
• araştırma
• araştırmacıyım
• bulmak
• aramak
• ararken
• araştırmacısıyım

dedi. Ben de, "Demin 500 kişiye incinebilirlikten kaçmak için araştırmacı olduğumu anlattım.
وقلت أنا , قد أخبرت للتو 500 شخص أنني أصبحت باحثة لأتجنب التأثر بالنقد.

Bir zamanlar tanıdığım adamı aramaya geldim.
لقد جئت باحثة عن الرجل الذى عرفته يوماً ما

Bir psikoloji araştırmacısı oldum ve çalışmalarımı insanların diğerlerini önemseme kapasitesini anlamaya adadım.
لقد أصبحت باحثة علم النفس، وكرَست عملي لفهم قدرة الإنسان على الإهتمام بالآخرين.

Ben her zaman Olga'nın bir servet avcısı olduğunu düşünmüşümdür.
كنت اعتقد دائما ان اولجا كانت باحثة نشيطة عن الذهب.

Yıllar önce, hâlâ İstanbul'da yaşarken Orta Doğulu kadın yazarlar üzerine araştırma yapan bir Amerikalı akademisyen benimle görüşmeye gelmişti.
منذ سنوات، عندما كنت لا أزال أعيش في إسطنبول، جاءت باحثة أمريكية تعمل على الكاتبات النساء في الشرق الأوسط لمقابلتي.

Hayır, beni terfi ettirdikten sonra geri düşüremezsin. araştırmacıyım ben artık.
لا ,لا يمكنك انزال رتبتي بعد ما تم ترقيتي , انا باحثة الان

Daha iyi bir beslenme alani bulmak icin dolasir ama arayisi gittikce zorlasmaktadir.
إنها ترفرف بعيداً باحثة عن مكان يجود بالطعام. لكن عملية البحث تزداد صعوبة.

Orta Asya ve Afrika'ya sık sık yalnız giden Amerikalı bir araştırmacı tanıyorum.
أعرفُ باحثة أمريكية تسافرُ كثيرًا وحدها في آسيا الوسطى وأفريقيا.

araştırmacı demişti ama genelde getir-götür işlerini yaptırır.
حسنا، أنا أقول باحثة لكن أغلب الأوقات قضيتها أجلب الأشياء و أحملها

Virginia kendini çığır açan bir araştırmacı olarak kabul ettirmek üzere.
حسناً، فرجينيا على وشك أنْ تتبوّأ مكانة باحثة رائدة.

O zaman babasından kaçıyordum... şimdiyse babasını aramaya gidiyorum.
كنت أهرب بعيداً عن والده ولكنى الآن أعود باحثة عنه

Ayrıca, onu aramaya gidersen ve geldiğinde seni bulamazsa bu iş bütün gece sürer.
زيادة على ذلك إذا خرجت باحثة عنه و عاد هو إلى هنا، فالأمر سيتمر طوال الليلة

Şimdi seni aramaya çıkıyorum. Hoşça kal.
سأخرج الآن باحثة عنك إلى اللقاء

Doğuştan incinebilirlik araştırmacısı değilim.
أنا لست باحثة في مسألة الإنكشاف بالفطرة.

Gerçekten çok çalıştım, Amerika'dan öğrenci bursu kazandım ve bir kanser araştırmacısı oldum. İşimi seviyorum.
لذلك فقد عملتُ بجد حصلتُ على منحة دراسية للولايات المتحدة، حيث أصبحتُ باحثة في مجال مرض السرطان ولقد احببتُ عملي.

Max, bu kadın, gözü senin kabarık cüzdanında olan para avcısı bir sürtük.
ماكس، إنها لا شيء سوى متعجرفة باحثة عن الذهب تريد تعليق عربتها بالقرب من محفظتك المليئة بالمال

Çünkü evlendiğimizde ailesi beni servet avcısı olarak gördü.
لأنّه سبق لعائلته أن حسبتني باحثة عن الثروة لمّا تزوّجنا

Cinsellik üzerine araştırma yapıyorsun ve insanların sevişmesini izlemeyi sevmiyorsun.
أنتِ باحثة دراسة جنسية .ولا تحبين مشاهدة الناس يقومون بذلك

Ben bir araştırmacıyım. En iyi yaptığım iş bu.
أنا باحثة ذلك هو العمل الذي أجيده

bulmak için ömrünü verdiğin kardeşinin telefonunu böyle mi cevaplıyorsun?
أهكذا تحيين أخاك الكبير الذي أمضيت كامل حياتك باحثة عنه؟

Bir gün, Arapça bir kitabı aramak için İtalya'nın en büyük kütüphanelerinden birine girdim.
لذا وفي يوم من الأيام، دخلت إحدى أكبر المكتبات في إيطاليا باحثة عن كتب عربية.

Benimki de büyük bir şehirde, Bay Doğru'yu ararken, bir sürü gelip geçici adamla yatan akıllı kızın maceralarını anlatıyordu.
روايتي إهتمّت بالإستخدامات لفتاة ذكية في المدينة الكبيرة باحثة عن الشخص المناسب

Anlayacağınız üzere, ben bir uyku araştırmacısıyım.
تتخيلون الصورة، أنا باحثة في النوم.