General Parsons bütün birlik komutanlarını ofisinde bekliyor. | Open Subtitles | الجنرال بارسون يريد مقابله جميع القاده فى اسرع وقت ممكن |
Eğer buradan sağ çıkarsam, doğruca General Parsons'a gideceğim. Tüm olanları anlatacağım. | Open Subtitles | ان نجوت من هذا فسوف اذهب الى جنرال بارسون و اعرض عليه القصه باكملها |
Bu Bayan Williams bu Bayan Parsons, bu Bayan Reid, bu Bayan Palmer ve bu da Bayan Kerr. | Open Subtitles | أود أن أقدم لك السيدة وليامز السيدة بارسون السيدة ريد و الآنسة بالمير و الآنسة كير |
Terörist bir saldırı olmadığını söylediler Roy Peters'ı öldüren, ve Kevin Parson'un aracını uçuran kişiyle ilgili olduğundan bahsettiler. | Open Subtitles | انهم لا يعتبرونه هجوم ارهابي حتي الان ولا يربطونه بذلك الانفجار الذي قتل روي بيترز ودمر سياره كيفن بارسون |
Kevin Parson, ilahiyat fakültesine giderek gizlenemezsin. Geçmişinden kaçamazsın. | Open Subtitles | كيفن بارسون لا تستطيع الاختباء في الحلقه الدراسيه أنت لا تَستطيعُ الإبتِعاد مِنْ ماضيكَ |
Şu an polisler patlayan aracın sahibi olan Kevin Parson'ı sorguya çekiyorlar. | Open Subtitles | الان الشرطه تحقق مع مالك السياره كيفن بارسون |
Rahip Collins, Bayan Lucas ve Bayan Bennet. | Open Subtitles | (بارسون كولينز) (الآنسة (لوكاس) والآنسة (بينيت |
Bu Bayan Williams bu Bayan Parsons, bu Bayan Reid, bu Bayan Palmer ve bu da Bayan Kerr. | Open Subtitles | أود أن أقدم لك السيدة وليامز السيدة بارسون السيدة ريد و الآنسة بالمير و الآنسة كير |
"Hastane, Parsons ve Oakwood'un köşesindeki tuğla binaydı." | Open Subtitles | المستشفى كانت مبنية في زاوية بارسون و اوكود |
Bir süre önce söylediklerini düşünüyordum da General Parsons'la konuşacağını mı söylemiştin. | Open Subtitles | ما كلمتنى عنه قبلا كان شئ يدعوللسخريه,هه... . الذهاب الى الجنرال بارسون او شئ من هذا القبيل |
General Parsons'a hiçbir şey söyleme. | Open Subtitles | انت لن تخبر جنرال بارسون باى شئ |
Parsons ve ben, alevler içinde yanan bir kız gördük. | Open Subtitles | بارسون و أنا شاهدنا نفس الحلم مرتين. |
Bay Parsons, bu LeMat mi? | Open Subtitles | سيد بارسون أليس هذا مسدس لي مات؟ |
Lolly Parsons'ın teklifinin yarısı. | Open Subtitles | هذا نصف ما عرضته عليك لولي بارسون |
Parson'ın evinin önünde kamp kurmuş, bir grup gazeteci var. | Open Subtitles | هناك مجموعه من المراسلون خيمت تحت شرفه بارسون |
Gerçek şu ki, sen bile, Kevin Parson'ın kim olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أن حقيقة الأمر انك لاتعرفين من هو كيفن بارسون |
Yarının manşetleri Kevin Parson'un gerçek doğasını yazacak. | Open Subtitles | ولكن غدا العناوين البارزه ستكشف طبيعه كيفن بارسون |
Hey Bay Parson, bekleyin, içimde düşüyorum gibi bir his var senin için sadece | Open Subtitles | يا السيد بارسون ، والوقوف من قبل ، لأنني قد حصلت على الشعور ابن هبوط سقوط لآخر ولكن لا أحد لك. |
Parson's Üniversitesi'nde tasarım bölümünde okuyordu. | Open Subtitles | فقد حصلت على شهادة في التصميم من جامعة بارسون |
İhtiyar Parson'ın beşinci caddedeki evi var ya. | Open Subtitles | أنت تعرف مكان الرجل العجوز بارسون في الطريق الخامس؟ |
- Rahip Collins. - Rahip Collins. | Open Subtitles | (بارسون كولينز) (بارسون كولينز) |
Rahip Collins. | Open Subtitles | (بارسون كولينز) |