| Bence insanlar kimliğimizi diğer insanların içinde yer değiştirmek konusunda çok iyiler. | Open Subtitles | أعتقد أن البشر بارعين في أن يضعوا أنفسهم محل آخرين و هذا ما نسميه التعاطف |
| Bu adamlar çok iyiler ve bizim davalarımız genelde cinayet ile sonuçlanmaz. | Open Subtitles | إنهم بارعين للغاية، وقضايانا عادة لاتؤول بنا إلى جرائم قتل. ولكنك سوف تقوم بالأمساك بهم أليس كذلك؟ |
| Daha büyük ya da güçlü olmaları gerekmiyor, onlar da daha zeki oldular. | Open Subtitles | لا يجب عليهم ان يكونوا اكبر او اقوي لذلك اصبحوا بارعين |
| Bu heriflerin çok da zeki olmadıklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | تأكد من ان لا تفعل شئ لتضيعهم بدأت أضن أن هؤلاء التجار ليسوا بارعين |
| Ayılardan kaçma konusunda çok iyi olmamız gerekiyor. | TED | وعلينا أن نكون بارعين في الهرب من الدُببة. |
| Belki içinizde bir iki tane çok iyi şeker sayısını tahmin edebilen var fakat topluluğun büyük kısmının tahmini neredeyse hepinizden daha iyi olacaktır. | TED | قد يكون هناك شخص أو شخصين بارعين في تخمين عدد حبات الهلام و لكن بالنسبة للجزء الأكبر من تخمين المجموعة سيكون أفضل منكم ككل |
| Bilirsin, biz hassas erkekler bu işte iyiyizdir. | Open Subtitles | كما تعلمين ، الرجال الحسّاسين بارعين في ذلك |
| Sosyopatlar insanî duygulardan yoksun olsalar da bunları taklit etme de ustalardır. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك، المعتلين إجتماعياً يفتقرون إلى الحس الانساني الحقيقي إنهم بارعين في محاكاته |
| Genç aktörler çok iyiydiler. | Open Subtitles | الممثلون الشباب كانوا بارعين جدا |
| - Öldürmekte de gayet iyiler. - Hiçbir şeyde iyi değiller. | Open Subtitles | وهم بارعون في القتل - ليسوا بارعين في أي شيء - |
| Hayır, güven bana, onlar iyiler. | Open Subtitles | كلا, ثق بي, إنهما بارعين للغاية |
| Acaba İspanyolların kötü bilimi ortaya çıkarmakta neden bu kadar iyiler? | Open Subtitles | -أتساءل ... عمّا يجعل الإسبان بارعين في فضح العلوم المزيّفة |
| Neden bu kadar iyiler? | Open Subtitles | لما أنتم بارعين للغاية؟ |
| Siz zeki dostlar, ağabeyimi bu işe soktunuz. | Open Subtitles | حسناً، أيها الزملاء لقد كنتم بارعين في اقحام اخي في ذلك |
| Ayrıca siz çocuklar çok fazla zeki değilsiniz. | Open Subtitles | بالإضافة الى انكم لستم بارعين تماماً |
| - zeki insanlarmış, kim onlar? | Open Subtitles | أناس بارعين. -أعني، ماذا يكونون؟ |
| Epidemiyologlar ve doktorlar cildimizi korumamız gerektiğinı söyleyerek bize çok iyi davrandılar. | TED | علماء الأوبئة والأطباء كانوا بارعين في إخبارنا عن حماية بشرتنا. |
| Vay canına, eğer sen soloyu kapamamışsan, çok iyi olmalılar. | Open Subtitles | ان لم تحصل على أغنية منفردة اذاً لابد وأنهم بارعين حقاً |
| - Bu adamlar çok iyi, öyle mi? | Open Subtitles | هؤلاء الشباب بارعين جداَ أليس كذلك |
| Ayrıca insanları okumada da iyiyizdir. Mesela sen. | Open Subtitles | نحن أيضاً بارعين في قراءة الناس مثلكَ على سبيل المثال |
| Ben alt tarafı aptal bir tavşanım ama çoğaltmalarda iyiyizdir. | Open Subtitles | أعني، صحيح أني مجرد أرنبة غبية، لكننا بارعين في عملية الضرب. |
| Kötü adamları yakalamakta ustalardır. | Open Subtitles | كانا بارعين في القبض على الأشرار. |
| Ama onlar işin temellerinde iyiydiler. | Open Subtitles | لكن... هؤلاء الرفاق كانوا بارعين بالأساسيات. |