"باطل" - Translation from Arabic to Turkish

• geçersiz
• doğru değil
• boş yere
• yalancılıktır
• iddia

Her halükarda bu anlaşmayı geçersiz ve değersiz sayabilirim.
على أية حال .. يجب أن أصرح أن ترتيبنا باطل و ملغي.

Müvekkilim size bilgi vermeyi reddeder ya da bilinçli olarak size hatalı bilgi verirse anlaşma geçersiz olur.
إن رفض موكّلي إعطائك المعلومات أو إن أعطاك معلومات يعرف أنها غير صحيحة فالإتفاق سيكون باطل

Allison,Senin buna hakkın yok.Yetki belgesi geçersiz.Almak için yalan söyledim.
أليسون ، أنت لا تفهمين الأمر ، التصريح باطل ، فقد كذبت لأحصل عليه

Onların argümanlarını kullandığı veya onlardan alıntı yaptığından tüm inkarcıları kapsayacak şekilde diyebiliriz ki gerçekleştiğini söyledikleri doğru değil.
أثبتنا بأن ما صرح بأنّه قد حدث -- وكذلك ما صرح به كل المنكرين، لأنه إما يقوم بالاقتباس منهم أو أنهم يحصلون على حججهم منه -- هو باطل.

Rabbin Tanrı'nın ismini boş yere ağza almayacaksın.
§قال الله سبحانه وتعالى§ "لا تستخدموا إسم الله فى عمل باطل"

Ondan ayrıymışız gibi davranmak yalancılıktır.
،نتظاهر أننا منفصلين عنه هذا باطل

Arama izniniz geçersiz ve müvekkilimi tutuklamanız için hiç bir sebep yok.
أمر بحثك باطل ولم يكن لديك أي قضيه تستدعي توقيف موكلي

Bakın ne diyor "geçersiz, geçersiz, geçersiz" ve "Bu bir çek değildir".
هل ترى ما هو مكتوب " باطل ، باطل ،باطل"و هذا ليس شيك؟

Anlaşma, kocanın sadakatsizliği durumunda geçersiz.
أن العقد باطل فى حالة الخيانة الزوجية

geçersiz seçim. Neden bahsediyorsun sen?
اختيار باطل ما الذي تتكلم عنه ؟

Haçı sattığın an geçersiz hâle geldi.
والذي سيصبح لاغي باطل دقيقة بيعك الصليب

Senin "önce ben"in mekan değişikliğine uğradı, o yüzden geçersiz.
قلتها خارج الموقع إذن مفعولها باطل

Masallar yasasına göre, sözleşme gerçekleşmemişse, gerçek aşkının öpücüğü bu anlaşmayı geçersiz kılar!
"طبقاً لقانون القصّة الخيالية إن لم تكن مقنعة تماماً فأنّ قبلة من حبّ صادق ستجعل من ذلك العقد باطل وملغي."

Bu karar tamamen geçersiz.
القرار الذي تمّ إتخاذه باطل ..

Neyse, kontratınız geçersiz sayıldığı için buradan taşınmanız gerek. Bu işin böyle olacağını sanmıyorum.
على أى حال,عقدك باطل ولاغ,لذا عليك الإنتقال- حسناً,لست متأكداً أن الأمر سينتهى هكذا-

Bu izin belgesi geçersiz.
هذا رمز الترخيص باطل.

Hayır, bu doğru değil. doğru değil!
كلا، ذلك كلام باطل لا أساس له من الصحة!

Bunlar doğru değil. Niçin böyle bir şey yapayım?
باطل ، لماذا أقوم بشيء كهذا ؟

Kesinlike doğru değil.
هذا باطل تماماً

Rabb'in ve Tanrı'nın ismini boş yere ağza almayacaksın.
§قـال اللــه سبحانـه وتعــالــى§ "لا تستخدموا إسم الله فى عمل باطل"

Bu ilginç bir iddia burası 75 yıldır benim aileme ait.
ذلك ادعاء باطل لأنها كانت ملك عائلتي لمدة 75 سنة