"باكرا" - Translation from Arabic to Turkish

    • erken
        
    • erkenden
        
    • erkencisin
        
    • sabah
        
    • geç
        
    • Bugün
        
    • Yarın
        
    erken yatması gerektiğini söyledi... çünkü ertesi sabah uzun bir y-y-y-yola,uh, çıkacakmış. Open Subtitles قالت انها لابد ان تنام باكرا لان لديها رحله طويله ستعود اليها
    Ona bir mesaj yolladım, yanlışlık oldu. Çok erken ulaştı. Open Subtitles لقد أرسلت له رسالة لكنها أخطأت، لقد وصلت باكرا جدا
    yani... yani,dönmek için yaklaştığımda, belki biraz erken kırdım,olabilir, ama benim dönüşümdü o. Open Subtitles لقد بدئت المنعطف فعليا، احتمال باكرا , اذا تريد، لكن ذلك كان دربي.
    Beachwood'daki bir restoran erkenden kapatıldığında insanlar ters giden bir şeyler olduğunu anlamışlar. Open Subtitles الجيران اصبحوا يعلمون بوجود شيء خاطئ عندما اغلق مطعم محلي في بيتشوود باكرا
    Bu sabah, erken saatlerde bir adam adı Francis Maguire, buraya geldi. Open Subtitles . باكرا هذا الصباح , رجل يسمى فرانسيس ماغواير دخل هذا البناء
    Bugün ufak bir öğle şekerlemesi için eve erken bile gidebilirim. Open Subtitles ربما يمكنني ان اذهب للمنزل باكرا اليوم لتناول حلويات بعد الظهيره
    Her şey için, terk ettiğim için... cesaretimi daha erken toplayamadığım için. Open Subtitles ‫على كل شيء، أنا آسف على الرحيل ‫وعلى عدم مجيئي لنجدتك باكرا
    Babam o akşam yemeği erken bitirdi. TED والدي فرغ من العشاء باكرا في ذلك المساء.
    Adamımız erken gelmişti, beni bekliyordu, alttan dört asma kilitle kitlenmiş bir birimin önündeydi. TED رجلنا قد أتى باكرا وكان ينتظرني أمام وحدة مؤمنة بأربعة أقفال على الجانب.
    Eğer sana alacağını göstereceksem, erken başlamalıyız. Open Subtitles سوف نبدأ باكرا ان كان عليّ ان اريك كل الاشياء التي ستحصل عليها
    Fazla kalamam. Çocuklarla tenis için erken kalkmalıyım. Open Subtitles لا استطيع آن ابقى طويلا يجب ان اصحى باكرا لألعب تنس مع بعض الشباب
    Evet, sevgili dostlar, iyi geceler deme vakti. erken kalkacağız. Open Subtitles حسنا,يجب ان ننام الان لاننا سنستيقظ غدا باكرا
    Kusura bakmayın ortalık biraz dağınık. Sizi bu kadar erken beklemiyordum. Open Subtitles انا متأسف لان المكان فوضوي قليل لكني لم اتوقع بان تأتوني باكرا
    Örneğin, vezirini oyuna çok erken sokmamasının söylenmesini hiç te hazmedemiyor. Open Subtitles على سبيل المثال بكل بساطة هو لا يجاري ما يتم اخباره به ويرفض ان لا يخرج وزيره باكرا في اللعبة
    erken döneceğimi söylememiş miydi? Open Subtitles لم يعد مرحبا بك في المنزل ألم يخبرك كنت قادما الى المطار باكرا
    Tommy. senin için biraz erken değil mi? Open Subtitles تومي. الوقت باكرا عليك قليلا اليس كذلك ؟
    Ne erken? Biz daha sınav olmadık. Open Subtitles لقد عطلتم باكرا ونحن حتى الآن لم نمتحن بعد
    Çünkü bana daha ziyade eve erkenden dönüp beni yakalamak istermişsin gibi geldi. Open Subtitles لأنه يبدو بأنك حضرت إلى المنزل باكرا لإمساكي بشئ و لكن إمساكي بماذا؟
    Ona çok özel birinin geleceğini söyledim, oda bizim için erkenden kapattı. Open Subtitles اخبرته انني اريد احضار شخص مميز لذلك هو اقفل باكرا من اجلنا
    erkenden gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles إضطر أن يغادر باكرا لأن إبنته على وشك الطلاق
    Bu sabah erkencisin. Nereden geliyorsun? Open Subtitles لقد استيقظتي باكرا جدا اليوم من اين انت آتية ؟
    Kimse uyanmadan gizlice çıkmayı umuyordum ama Lily ile ben çok geç yattık. Open Subtitles كنت أخطط للتسلل قبل استيقاظ أي احد ولكن أنا وليلي لم ننم باكرا
    Yapamazsın. Yarın erken kalkmalısın. S.A.T. sınavı, unuttun mu? Open Subtitles لا فأنت يجب أن تستيقظ باكرا من أجل اختبار القدرات أتذكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more