Ama yarın akşam çocuklara bakması için annemi ayarladım bile. | Open Subtitles | لكني جعلت أمي توافق أن تعتني بالأطفال في ليلة غد |
Ve böylece mükemmel öğrencilerim terkedilmiş çocuklara bakmayı ve istenmeyen bebekleri almayı öğrendiler. | Open Subtitles | ولذا تلميذي الممتاز تعلم الأعتناء بالأطفال المتروكين وتسليم الأطفال الرضع الغير مرغوبين أسترخي |
Ne olmuş? Ben de çocuk yapmak istiyorum. Ne acelesi var ki? | Open Subtitles | و ماذا فى ذلك, أنا أرغب بالأطفال أيضاً و لكن لما الإستعجال؟ |
Yalan mı? Eğer sübyancılığa aşırı tepki göstermesek daha az çocuk ölürdü. | Open Subtitles | أنه صحيح, لو أننا أعرنا التحرش بالأطفال إهتماماً أقل, أطفال أقل سيموتون |
İçinde öldüren bir şey varsa isteyeceğimiz son şey çocuklarla dolu bir göldür. | Open Subtitles | وإن كان بداخلها شيء يقتُل، إذن كل ما نحتاجه هو بحيرة مليئة بالأطفال |
Ayrıca bir ara annem çocukları getirecek ve odada en azından bir tane ayık yetişkin olsa iyi olur.. | Open Subtitles | بالإضافه إن أمي ستأتي بالأطفال لاحقاً و اعتقد إنه يجب أن يكون هناك شخص واعِ علي الأقل في الغرفه |
İnsanların çoğu yetimhanelerin bu çocuklar için iyi ve rahat yerler olduğunu düşünüyor. | TED | يتصور معظم الناس دور الأيتام على أنها بيئة سليمة للعناية بالأطفال. |
Ravi, çocuklara bak. Ben yine Helen'a yardım edeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | رافي, اعتني بالأطفال و سوف اذهب لمساعدة هيلين مرة أخرى, حسناً؟ |
- Hemen yatacağım. - Tamam. çocuklara baktığın için sağ ol. | Open Subtitles | يجب أن أكون في الفراش كالعادة شكراً لك على إهتمامك بالأطفال |
Konu çocuklara geldiğinde, çenelerini kapalı tutan suçlular, ya da işi avukatlarına bırakanlar, | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بالأطفال المعتدين الذين لا يتكلمون أو يدعون محاميهم يتكفلون بالأمر |
Hiçbir anne, çocuk yapmak için bir mum ışığı daha fazla alır. | Open Subtitles | لا يا أمي ، يتطلب الأمر أكثر من إشعال الشموع للرزقِ بالأطفال |
Şuna bakın, çocuk pornosu sunucusu. | TED | أنظروا هنا الملقم الوكيل للمواقع الإباحية الخاصة بالأطفال. |
Buna ek olarak YouTube yakın zamanda çocuk uygulamalarının tamamen insanlar tarafından yönetildiği bir versiyon çıkaracaklarını duyurdu. | TED | وأعلن اليوتيوب مؤخرا أنهم سيطلقون نسخة من تطبيقهم الخاص بالأطفال الذي سيعدّله البشر بالكامل. |
Hayır, siz çocuklarla ve başka şeylerle meşgulsunüz, bir çok sebebiniz var. | Open Subtitles | لا .. فأنتم مشغولون بالأطفال و حياتكم الخاصة و هناك أسباب عديدة |
Döngülere baskın yapıyorlardı. çocuklarla dolu bütün yuvaları ölüme terk ediyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يقومون بغاراتِ على الحلقات ويقتلون ورائهم بيوتاً مليئةً بالأطفال |
Zaman Efendileri tarihin belirli noktalarından alınmış çocuklarla ve yetimlerle doludur. | Open Subtitles | يزيد سادة الزمان صفوفهم بالأطفال واليتامى الذين سحبوهم طوال فترة التاريخ |
Eninde sonunda bu gerçek çocukları etkiler ve sonsuza dek kaybolurlar. | Open Subtitles | لذا في النهاية الواقع سيلحق بالأطفال ومن ثم يختفون إلى الأبد |
çocukları içeri tıkıp kapıları kapattılar. | Open Subtitles | لقد ألقوا بالأطفال القاءاً إلى الداخل ثم أغلقوا الأبواب مجدداً |
Çöplüğün de çocukları olur mu? Tıpkı gerçek insanlar gibi? | Open Subtitles | وهل الحثالة أمثالكم يرزقون بالأطفال مثل الناس الحقيقيون ؟ |
Biz asıl 0-5 yaş arası çocuklar için endişeleniyoruz. | TED | نحن حقاً مهتمون بالأطفال بسن الخامسة و ما دون |
Belli bir yaşa geldiğinde bebek istemek normal bir şey. | Open Subtitles | من البديهي أن نفكّر بالأطفال خاصة حينما يتقدّم بنا السن. |
Adamı ailesinin üstünden yana çevirdiğimizde çocukların hareket ettiğini hissettik. | Open Subtitles | ، حينما دحرجنا الرجل عن عائلته . شعرنا بالأطفال يتحركون |
Onların evini, onları ve çocuklarını sağlıkla doldurup kutsamanı rica ediyoruz | Open Subtitles | نطلب منك بشفقتك اللانهائية ان تبارك بيتهم وتنعم عليهم بالأطفال الاصحاء والسعداء |
Eski Yunan ''paideia'' kavramındaki özel öğretmen: çocuğa göz kulak olsun. | TED | و المدرس في اللفظ اليوناني القديم هو: من يهتم بالأطفال. |
Bu, bebekler hakkında bir şeyler biliyor olmayı gerektirir ki ben onlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | فهذا يتعلّق بالأطفال وأنا لا أعرف عنهم أي شيء بتاتاً |
Bu Phoebe'nin bebeklere bakabildiği gerçeğinden daha önemli değil. | Open Subtitles | ليست مهمة نظراً الى أن فيبي إعتنت بالأطفال لوحدها |
Minivanları ev kadınları ve sübyancılar kullanır. | Open Subtitles | أن السيارات الصغيرة للأمهات ذوي البشرة البيضاء والمتحرشين بالأطفال |