| Jeff'lerdeyim. Her şeyi ayarladı. | Open Subtitles | لقد هربوا بالأمر كله نحن يمكننا الوصول هناك مثل المجانين |
| Artık bize Her şeyi anlatabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكِ إخبارنا بالأمر كله الآن |
| Her şeyi polise itiraf etmeyi bile düşünür. | Open Subtitles | و يكاد يعترف بالأمر كله للشرطة |
| İki gün önce, Her şeyi anlatmak üzere size geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت قبل يومين لأخبركم بالأمر كله |
| Her şeyi en baştan düşündüm ve seni affetmem mümkün değil! | Open Subtitles | فكرت بالأمر كله و لا أستطيع مسامحتك |
| Her şeyi duydum. Yalan söyleme zahmetine girme o yüzden. | Open Subtitles | سمعت بالأمر كله لا تزعج نفسك بالكذب |
| Saldırı falan olmadı Lincoln. Her şeyi düzenleyen Jiaying 'ti. | Open Subtitles | الاعتداء لم يحدث أصلاً يا (لينكولن) (جايينغ) قامت بالأمر كله |
| Bu işin arkasındaki Her şeyi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أحيطك بالأمر كله |
| Bu Her şeyi anlatıyor. | Open Subtitles | .. و هذا يخبرني بالأمر كله |
| Her şeyi itiraf etti. | Open Subtitles | اعترف بالأمر كله |
| Her şeyi uydurdun sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقد أنك قد قمت بالأمر كله. |
| Her şeyi mahvedebilir. | Open Subtitles | . يمكنه أن يعصف بالأمر كله |
| Her şeyi düşünmüş olmana sevindim. | Open Subtitles | يسعدني أنكِ فكرت بالأمر كله. |
| Her şeyi sen yaptın! | Open Subtitles | قمت بالأمر كله! |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 