Her zaman olduğu gibi askıya aldık ve bu beni berbat hissettiriyor. | Open Subtitles | فقط قمنا بتأجيله كما نفعل في كل شيء وأنا أشعر بالاستياء لذلك |
- Paylaşmayınca berbat hissettim. - Ben bir şey yapmadım ki. | Open Subtitles | ــ شعرت بالاستياء الشديد لعدم اقتسامها معك ــ لم أفعل شيئاً |
Bundan sonra katlanmak zorunda kaldığım düşüncelerin ne kadar berbat olduğu hakkında hiçbir fikrin var mı? | Open Subtitles | عل لديك أية فكرة كم شعرت بالاستياء بعد ذلك؟ |
Hadi eve gidelim, Albie. Albie'nin üzgün görmek kötüydü. | Open Subtitles | أحبك يا بنيّ لنعد الى المنزل الآن كان يصعب علي أن أشعر بالاستياء من ألبي |
Eğer üzgün hissedersek, ne yaparız? | Open Subtitles | اذا شعرنا بالاستياء, فماذا نفعل؟ |
Şey, gazetelerde ölümünü okudum, ve kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | قرأت خبر وفاته في الصحف - وشعرت بالاستياء - شكراَ |
Muhtemelen kendini çok kötü hissediyor. Bu yüzden güven verici birşeyler söyle. | Open Subtitles | الأرجح أنّها تشعر بالاستياء لذا قل كلاماً مطمئناً |
Sabah farkettim. Bugün İsa'nın göğe yükseldiği gün ve ben berbat hissediyordum. | Open Subtitles | لقد أدركت هذا الصباح بأنه عيد الفصح و كنت أشعر بالاستياء |
Simon, bunu daha fazla erteleyemeyiz. Kendimi berbat hissetmeme rağmen... | Open Subtitles | لا نستطيع ان نؤجل ذلك اكثر من ذلك اشعر بالاستياء عندما... |
Eminim ki Bay Lawton durumu seni sinirlendirdiği için berbat hissediyordur. | Open Subtitles | متأكدٌ أن السيّد (لوتن) يشعر بالاستياء بأن حالته أزعجتكِ! |
Neden bahsettiğimi ikimiz de biliyoruz. Kız çok üzgün. Sen de onu istemiyorsun. | Open Subtitles | تعرف ما أقصد، تشعر بالاستياء |
Mayfield Park'ta. üzgün olduğu zaman oraya gider. | Open Subtitles | (إنه في حديقة (مايفلد يذهب إليها عندما يشعر بالاستياء |
Bütün bu sinir bozucu şeyler yüzünden kendimi çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | شعرتُ بالاستياء الشديد لكوني مزعجة للغاية, تعلمين؟ |
Paul ve çocuklarla birlikte olmak için öğle yemeğini iptal edince kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | حسن، لقد أردتُ رؤيتكَ فحسب شعرتُ بالاستياء لتفويتي الغداء لأكون بصحبة (بول) والطفلين |