"بالبحث" - Translation from Arabic to Turkish

    • aramaya
        
    • araştırma
        
    • araştırmaya
        
    • arama
        
    • bakmaya
        
    • arıyor
        
    • bulmaya
        
    • aramak
        
    • aramayı
        
    • bulmak
        
    • aramakla
        
    • incelemeye
        
    • araştırdım
        
    • araştırması
        
    • arayarak
        
    Onun profiline çok uyan başka bir suçla karşılaşınca da bir kez daha onu aramaya başlamış ve bu sefer de California'daki bir hapishanede olduğunu öğrenmiştim. Open Subtitles و بعد ذلك وجدت جريمة تناسب ما فعل سابقًا لذلك قمت بالبحث عنه مرة أخرى، و في هذه المرة و وجدته في سجن أخر في كاليفورنيا
    Sabaha kadar beklemek gerekecek ama aramaya başlamak için iyi bir fikrim var. Open Subtitles يجب أن ننتظر حتى الصباح لكن لدي فكرة جيّدة جدا أين أبدأ بالبحث
    Yakında bizi aramaya başlayacaklar. Sabaha kadar her yer aranmış olacak. Open Subtitles سيبدأون بالبحث عنّا بعد قليل سيكون هناك بحث شامل في الصّباح
    Bunların hepsi araştırma için mi, yoksa masaya ağırlık testi mi uyguluyoruz? Open Subtitles هل كل هذه متعلقة بالبحث أو أنه أختبار للضغط من أجل الطاولة
    Havanın taşa girmesiyle ilgili bir şey henüz yok ama araştırmaya devam ediyorum. Open Subtitles لا شيء بعد عن المكان أين يتحول الهواء إلى حجر لكنّني مستمرة بالبحث.
    Şimdi görevliler arama yapacaklar, didik didik edecekler her yeri. Open Subtitles ‫والآن، سيقوم الحاضرون بالبحث‬ ‫سيقلبون كل شيء رأساً على عقب‬
    O kitapları yırtıp atmamız ve diğer seçeneklere bakmaya başlamamız gerekebilir ve gerçeği aramak için açık fikirli olmamız gerekebilir . TED ربما يجب علينا ان نمزق تلك الكتب و البدء بالبحث عن خيارات اخرى و ان نصبع منفتحين نحو الحصول على الحقيقة
    Ve bu şartların daha kol aramaya başlamadan önce sağlanması lazım. Open Subtitles صبورجداً وكل هذا قبل أن نبدأ بالبحث عن ذراع مناسبة له
    Yay yapma fikri konusunda derinleştikçe, çevreden uzaklaşmaya, aradıklarımı uzakta aramaya başladım. TED و شعرت برغبة عميقة تجاه صنع قوس رماية لقد بدأت بالبحث في مناطق أبعد من الحي الذي أقطن فيه
    Fırın tezgahlarının altlarında ve pastane dükkanlarının girişlerinde prizler aramaya başladım. TED بدأت بالبحث تحت مقاعد المخابز و مداخل محلات المرطبات بحثا عن مقابس.
    Ancak fikir şu, kişinin ilgisini bir kez çekince, artık daha fazla ilgilenmiyor ve dikkatini çekecek başka bir kişiyi aramaya başlıyor. TED لكن الفكرة هي أنه عندما يحصل على انتباه الشخص، يفقد الاهتمام، و يبدأ بالبحث عن الشخص التالي لجذب انتباهه.
    Yavaş TV şimdi moda bir sözcük Yavaş TV yapabileceğimiz başka şeyleri ve konuları aramaya başladık TED وأصبح التلفزيون البطيء الآن شيئًا نسمع به كثيرًا، وبدأنا بالبحث عن أشياء أخرى يمكننا أن نقدمها فيه.
    Hastaneleri, karakolları hatta morgları aramaya başlayan ailem de öyleydi. TED وكذلك أسرتي، الذين بدأوا بالبحث عني في المستشفيات، مراكز الشرطة وحتى المشارح.
    Kayıtları incelerken, araştırma konularını daraltmanın bir yolu yok mu? Open Subtitles أليس هناك طريقة لتضييق نطاق البحث بالبحث عن مواضيع معينه؟
    Çocuk üzerinde araştırma yaptın, o zaman onu sen sorgula. Open Subtitles أنت من قمت بالبحث عن الفتى، إذاً أنت من سيستجوبه.
    Ama ayrıca araştırmaya da ilgi duydum. Özellikle şu madde ilgimi çekti, nitrik oksit. TED كما أصبحت مهتم بالبحث بشكل خاص أصبحت مهتم في مادة أكسيد النتريك
    Eğer arama yapmaya başlayacaklarsa hayvanları da dahil edebiliriz. TED مزيد من الحيوانات، اذا ما بدأت بالبحث أيضاً.
    Tamam.Sen buradan hoşlanmadın. Gidip malsahibine bakmaya devam edeceğimizi söyleyeyim. Open Subtitles المكان لا يعجبك ، هيا لنقل لها بإننا سنستمر بالبحث
    Büyük sorunlara bayılırız.! İşte dediğin bu! 6 ay içinde arka kapıyı arıyor olacaksın! Open Subtitles هذا الأن, بعد ستة أشهر ستبدأين بالبحث عن مهرب
    Hayır, ölümlere bakıp bir şey bulmaya çalışmakla çok meşguldüm. Open Subtitles كلا, كنت مشغولاً بالبحث بين الموتى محاولاً إيجاد شيئاً ما
    Doğru. Yukarıdan aşağıya arayacağız. Greg, aramayı sen ve ben yapacağız. Open Subtitles صحيح سنبدا من الأعلى الى الاسفل غريغ انت وانا سنقوم بالبحث
    İşte karadelikleri bulmak ve üzerlerinde çalışmak isteyen kişinin temel sorusu bu. TED هذا سؤال اساسي لأي شخص مهتم بالبحث عن و دراسة الثقوب السوداء
    Tabii. Tahmin edeyim, hararetli bir gerçek hikâye aramakla meşguldün. Open Subtitles دعني اُخمن , أنت كنت مشغول بالبحث في قضيه مثيره
    Mesele şu ki, bu konuyu incelemeye başladım, Bangladeş ve New York arasında gidip geldim. TED لذا فإن السؤال هو , بدأت بالبحث في هذه المسألة , والذهاب جيئة وذهابا بين بنغلاديش ونيويورك.
    Romantik aşk bilimi ile ilgili bulabildiğim her şeyi araştırdım ve sanırım bir şekilde kalp ağrımı iyileştireceğini umuyordum. TED قمت بالبحث حول كل ما يتعلق بعلم الحب الرومنسي، وكنت على أمل بأن أتعافى من وجع القلب.
    Yerel yetkililer DNA ve doku araştırması yaparken zeminde birkaç parça tütün de bulmuşlar. Open Subtitles عندما قامت الشرطة المحلية بالبحث عن حمض نووي ، وعينات ألياف لقد وجدوا
    Ve orada, işe çocukluğumun ayak izlerini arayarak başladım. TED وعندما وصلت إلى هناك، بدأت بالبحث عن بقايا الآثار لفترة طفولتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more