"بالبيئة" - Translation from Arabic to Turkish

    • çevre
        
    • çevreyle
        
    • çevreye
        
    • çevreyi
        
    • çevreci
        
    • çevresel
        
    • Çevre hakkında
        
    Dünya o zamanlarda canlı varlıklar için uygun bir çevre olarak tanımladığımız şeyden neredeyse tamamen yoksundu. TED كانت الأرض في ذلك الوقت شبه خالية تمامًا مما عرفناه بالبيئة الصالحة للحياة،
    Bu, aynı zamanda insanoğlunun geleceği için de çok stratejk bir yatırım, çünkü aynı zamanda çevre ile de ilgili. TED ولكن الامر استثمار استراتيجي ايضاً لكل البشرية .. ولمستقبلها لانه متعلق بالبيئة ايضاً
    Mutluluk sadece kişisel deneyimlerle ve değerlerle alakalı değil, ama aynı zamanda çevreyle de alakalı. TED السعادة ليست فقط ذات الصلة بالتجارب الشخصية والقيم الشخصية، ولكن أيضا، مرتبطة بالبيئة.
    Bu robotun özel olmasının sebebi, hava basıncı kullanarak bir uçtan büyümesi, bu esnada kalan kısmı çevreyle sıkı temas halinde kalıyor. TED وهذا الروبوت فريد من نوعه، لأنه ينمو من الأطراف باستخدام ضغط الهواء، بينما يبقى باقي الجسد متصلًا بالبيئة.
    Ama çevreye duyarlı öğrencilerin ana kaygıları gelecek ile ilgili -- ki bunda haklılar da. TED ولكن القلق الاكبر للطلاب المهتمين بالبيئة .. وهم محقون هو فيما يخص المستقبل
    İnsanlar çevreyi önemsediği için bu dandik şeyi satın almıyorlar. Open Subtitles لا يشترون هذه الخردة لأنهم يهتمون بالبيئة
    Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçiler bile tüm dünyayı uçakla gezmeye devam edip et ve süt ürünleri tüketiyorlar. TED فحتى معظم علماء المناخ والسياسيين المهتمين بالبيئة يستمرون في السفر حول العالم ليأكلوا اللحم ومنتجات الألبان.
    Bu olgunun çevresel olduğunu varsaymak zorundayız. Open Subtitles لقد حدث معي نحن يجب ان نفترض ان هذه الظاهرة متعلقة بالبيئة
    çevre hakkında endişelendiğim için sizden özür dilerim. Open Subtitles أعذرني لإهتمامي بالبيئة
    Gerekli çevre koşulları ve uzun süreli bir ilaç tedavisiyle siz de benim gibi olabilirsiniz. Open Subtitles بالبيئة الصحيحة و برنامج طبى طويل الأجل يمكنكما أن تصبحان مثلى
    Bu hastane çevre bakımından nalları dikmek üzere, bu yüzden gönüllü olarak çevre memurluğu yapmak istiyorum. Open Subtitles هذه المستشفى لا تهتم بالبيئة وأنا أود أن أتطوع وأقدم خدماتي كحارس للبيئة
    Bilirsin işte, konu çevre olunca en ufak şeylerin bile yardımı olur. Open Subtitles هل تعرف ، عندما يتعلق الأمر بالبيئة فكل شىء تجده يساعد
    Çünkü çevre ve benzeri şeyleri önemsediklerini düşünüyorum." TED لأنني أظن أنهم يهتمون بالبيئة و كل هذه الأمور."
    Bu yüzden değişik ortamlar ve yapılar tasarlamaya başladık ve kozanın şeklinin, yapısının ve özelliklerinin bulunduğu çevre ile direkt bağlantısı olduğunu keşfettik. TED لذلك بدأنا بتصميم بيئات مختلفة، وسقالات مختلفة واكتشفنا أن الشكل والتكوين وهيكل الشرنقة، كان على إطلاع بالبيئة بشكل مباشر.
    Küçük antilop beneklenmesini engellemek için çevreyle olan kamuflajına güvenerek hala oturuyor, fakat bu boşlukta kamuflaj anlamsız. Open Subtitles يعتمد الظبي الصّخري على الامتزاج بالبيئة المحيطة ويسكُن ليتفادى رصده لكن في هذا العراء، لا يُجدي تمويهه
    Bunun çevreyle, büyük çevreyle bağlantılı olması gerektiğine inanıyoruz. Open Subtitles إذاً نحن نعتقد أن الأمر على صلة بالبيئة. البيئة الأكبر.
    - Tamamen büyüdüğün çevreyle ilgili. Open Subtitles كل ذلك متعلق بالبيئة التي تترعرعين فيها ذلك مشجعٌ جداً
    bu çalışma çevreye zarar vermeden dünyadaki en gözde yerleri ürün veren yerlere dönüştürmeyi deneyebiliriz. TED هذا هو العمل الذي سنقوم به كي نحاول إبراز الأماكن التي يمكن أن نرفع من مردودها دون الإضرار بالبيئة.
    Tam olarak ne hızda parçalanacakları bulundukları çevreye göre değişir. Open Subtitles سرعة إنهيارهم تعتمد على نَحْو صحيح‏ بالبيئة المحيطة لهم.
    çevreye bu kadar duyarlı genç birinin olması çok hoş bir şey. Open Subtitles من الجيّد أن يكون هناك شخصٌ صغير مهتم بالبيئة
    çevreyi umursaması onu çatlak mı yapıyor? Open Subtitles الرجل يهتمّ بالبيئة وهذا يجعلهُ مجنوناً؟
    Ama Batı daha şimdiden kitlesel olarak çevreyi kirletme, zarar verme ve nesli tükenmekte olan türleri yok etme konusunda akıl almaz şeyler yaptı. Open Subtitles ولكن الغرب هو القيام بالفعل بعمل لا يصدق من بكثافة المستنفدة والإضرار بالبيئة وأخذ الكثير من الأنواع المهددة بالانقراض.
    Davet bir grup çevreci için düzenleneceğinden aynı zamanda tuvalet kâğıdı olarak da kullanılabilen ayrıştırılabilir davetiye hazırlayan bir adam buldum. Open Subtitles الحفل لمجموعة من المهتمين بالبيئة لذا فقد عثرتُ على رجل يمكنه صنع بطاقات دعوة قابلة للتفسخ يمكن استخدامها أيضاً كمناديل للحمام
    Daha çok çevresel bir kaygı. Open Subtitles انه اكثر من اهتم بالبيئة
    çevre hakkında çok endişeli. Open Subtitles انه مهتم جداً جداً بالبيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more