"بالتبنّي" - Translation from Arabic to Turkish

    • üvey
        
    • evlatlık
        
    • koruyucu
        
    Kolyem olmadan moda tasarımcısı olmak isteyen evinde üvey babasıyla yaşayan biri olurdum. Open Subtitles بدونها فإنّي محض امرأة تطمح للغدوّ مصممة أزياء تقطن بيتًا مع أبيها بالتبنّي.
    Hatta üvey babam, özel ihtiyaçlarım olduğunu bile fark etmişti. Open Subtitles في الواقع، تفهّم والدي بالتبنّي بأنّ لي احتياجات خاصّة
    üvey annem sosyal hizmetlerde çalışıyor. Ve evde bir sürü çocuğa bakılıyor. Open Subtitles أمي بالتبنّي, تعمل في السلك الإجتماعي ولدينا الكثير من الأبناء المتبنّون في البيت
    - Hayır. Plan, üvey aileyi aramaktı. Open Subtitles كلاّ، الخطّة كانت مهاتفة الوالدين بالتبنّي
    Şuanda hazır olduğumu düşünüyorum, Yani... evlatlık edinmeyi düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنّي مستعّدة الآن, لذا, أفكّر بالتبنّي.
    Biliyorum, kendine güveni olan biri gibi görünmek istiyorsun ama 50 yıldır dul olan bir erkeğin üvey evladıyla konuşması gibi çıkıyor sesin. Open Subtitles أعلمُ أنّكِ تحاولين إظهار الثقة، لكنّكِ تبدين كخمسينيّةٍ مطلّقة تكلّم ابنها بالتبنّي.
    üvey ailen sana hala kızgın mı? Başını çok derde soktuğun için. Open Subtitles ألا يزال والداك بالتبنّي غاضبين منك لتورطك في المتاعب كثيراً؟
    Düşün biraz, üvey annesinin gerçek annesine karşı bir karalama kampanyası yürüttüğünü görüyor. Open Subtitles فكّري بالأمر. الوالدة بالتبنّي تشنّ حملةَ تشهير ضدّ والدته الحقيقيّة، ألا تعتقدين ذلك مزعجاً؟
    Aslında üvey büyük büyükannesi oluyor. Aynı zamanda da evlatlık alan annesi. Open Subtitles في الواقع، زوجة جدّ أمّه كما أنّها والدته بالتبنّي
    Eskiden arkadaşlık ettiğin üvey kız kardeşini hatırlamıyor musun? Open Subtitles ألا تتذكرين أختك بالتبنّي التي صادقتها في الماضي ؟
    Bir de üvey ailenle ilgili bir olay vardı. Open Subtitles وكان هناك ذلك الشيء عن والديك بالتبنّي
    Ama bunun için üvey anne babamı suçlamıyorum. Open Subtitles "ولكنّني لا ألوم أبواي بالتبنّي على ذلك"
    Görünüşe göre üvey babam ve biyolojik annem bir ilişki yaşıyordu. Open Subtitles "يبدو أنّ والدي بالتبنّي وأمّي الحقيقيّة كانا على علاقة محرّمة"
    üvey anneme patladım. Open Subtitles لقد إنفجرتُ في وجه والدتي بالتبنّي
    Bak, bunu üvey ailemden aldım. Open Subtitles إستمع، حصلتُ على تلك من والديّ بالتبنّي
    O gibi üvey çocuklar, söylemesi zor. Open Subtitles -أطفال بالتبنّي مثلها، من الصعب معرفة ذلك
    Nasıl oldu bilmiyorum ama üvey ailem yalan söylediğimi sanıyor. Open Subtitles "لا أتذكر ذلك ولكن والديّ بالتبنّي يعتقدان أنني أكذب.
    Adam haklı, parasını verin. Başkan'ın üvey kardeşi kamyon ile SCAR 16'ların sevkiyatının kontrolüne atanmış. Open Subtitles تربح، أخو العمدة بالتبنّي أُسندت إليه نقلة أسلحة رشّاشة "سكار 16".
    Bu varisin ünlü milyarderin evlatlık oğlu olduğu söyleniyor. Open Subtitles -وتقول الشائعات أنه إبن البليونير المشهر بالتبنّي" "
    Nerede yaşadığını biliyorum. Gidip koruyucu ailesi ile konuşacağım. Open Subtitles أعرف أين تقطن، سأذهب و أتحدّث إلى والديها بالتبنّي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more