| Sizin makalenizi izleyerek bir çok eğitim yaptık ve işlemlerimize kısıtlamalar getirdik. | Open Subtitles | ولكن بسبب مقالتك لقد اجتهدنا بالتدريب وقد بنينا ضبط النفس في اجرائاتنا |
| Nazik bir rüzgar gibidir kendini adayarak ve antrenman yaparak güçlendi. | Open Subtitles | مثل الريح الهادئة بنى قوته .. بالتدريب .. والوقت والجهد |
| Bunu senin için yapmadım. Doc, prova yapmamıza izin verdi. | Open Subtitles | لم أفعل هذا لأجلك دوك يسمح للفرقة بالتدريب |
| koçluk yapıyor zaten, kardeşim. Yürü, yürü, yürü! | Open Subtitles | انه يقوم بالتدريب اذهب ، اذهب ، اذهب ، اذهب |
| Moleküler biyoloji eğitimi aldım ve bunun gibi birçok çizim gördüm. | TED | أنا أخصائية أحياء جزيئية بالتدريب وقد رأيت كثيرًا من أنواع هذه الرسوم. |
| - Biraz pratik ile yapamayacağın şey yok. | Open Subtitles | حسناً .. بالتدريب لا يوجد شيء لا تستطيعين فعله |
| Belki idman kızaklarından birini verebilirim. | Open Subtitles | حسناً، ربما أحصل لك على واحدة من زلاجاتنا الخاصة بالتدريب |
| Yarın talim yaparız. | Open Subtitles | احصل على بعض الراحة . سنقوم بالتدريب غدا |
| Ben Toplum Bilimi üzerine eğitim aldım, Peki neden burada durmuş akıllı malzemeler üzerine konuşuyorum ? | TED | اذا انا عالمة اجتماعية بالتدريب, اذا لماذا انا هنا اليوم اتحدث عن المواد الذكية؟ |
| Bu gibi doğuştan gelen değerleri iş başı eğitim ve sistemlerle eşleştirmek beceri tabanımızı güçlendirdi. | TED | إن إقران القيم الأساسية كهذه بالتدريب المستمر أثناء العمل أدى إلى تعزيز قاعدة مهاراتنا. |
| eğitim ve mizaca bakarak vasıflı biri olduğumu anlayan pek çok insan içinse bir iş. | Open Subtitles | يرى البعض أنى سأصبح مؤهل لتلك المهنة بالتدريب و التعوّد |
| Hediye vermeler hafta sonuna antrenman koymalar tezahürat edecek kimsem yok diye dokunaklı hikaye anlatmalar. | Open Subtitles | بأخذ عطلتي الاسبوعية بالتدريب, اخباري قصص عاطفية عن انه لا يوجد احد يشجيعك في المدرجات. |
| Orada antrenman yapacaksın, çünkü dövüşeceğin rakibinle aynı yerde çalışmanı istemiyorum. | Open Subtitles | ستقوم بالتدريب هناك لاني لا اريدك أن تتدرب بنفس المكان مع نفس الرجل الذي ستواجهه , صحيح؟ |
| Gece antrenman yapmanın iyi bir fikir olduğuna emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة بإنها فكرة جيدة بالتدريب بهذا الوقت المتأخر من الليل ؟ |
| Bunu senin için yapmadım. Doc, prova yapmamıza izin verdi. | Open Subtitles | لم أفعل هذا لأجلك دوك يسمح للفرقة بالتدريب |
| prova yemeğini başka yere taşımaktan ve herkesi kendinden nefret ettirmekten zevk mi alıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتمتّع بالتدريب المتنقل ووجبات العشاء وتجعل الجميع يكرهونك؟ |
| Ama koçluk konusunda kararını verirsen senin adına Bill Marsh'a bir telefon açabilirim. | Open Subtitles | .و لكن اذا أصبحت مهتماً بالتدريب " يمكننى أن أكلم " بيل مارش |
| Orada çok iyi koçluk yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بالتدريب لمباراة مذهلة هناك |
| 4 yıl üniversite, 4 yıl tıp fakültesi, 2 yıl ihtisas, bir dört yıl da uzmanlık eğitimi. | Open Subtitles | أربع سنوات بالكلية و أربعة بالتدريب و عامان من التخصص |
| Doğru eğitimi almışsanız, çevrenizi saran şeylere karşı fazladan dikkate dönüşür. | Open Subtitles | ..بالتدريب الجيد، يتحول إلى وعي ببيئتك المحيطة |
| Çocuklar, el kitaplarını okuyun ve karate olayı üzerine pratik yapmaya devam edin. | Open Subtitles | عليكم يا شباب قراءة كتيب التعليمات واستمروا بالتدريب بدرس الكاراتي هذا |
| - Öğrenerek, idman yaparak. Kara kıçınla sahada gösteri yaparak değil. | Open Subtitles | بالتدريب ليس بالتطبيل والتزمير في الملعب |
| Emin olmak için bir talim yapacağız. | Open Subtitles | وفقط لِكي نكُونَ متأكّدَين،... سنقوم بالتدريب. |
| Bence bir jimnastikçi olarak eğitimine devam etmelisin. | Open Subtitles | اعتقد بأنه يجب ان تستمر بالتدريب كلاعب جمباز |
| O zaman neden antrenmanda değilsin? | Open Subtitles | ، فلِمَ أنت إذاً لست بالتدريب ؟ |