Çünkü karşılaştığımız zorluklar teknolojik değil, kültürel. | TED | لأن التحديات التي تعترضنا لا علاقة لها بالتكنولوجيا، بل بالثقافة |
O gösterilerdeki müzik hip-hop veya rock değil... önemli bir kültürel olay da değil. | Open Subtitles | نوع الموسيقى التي يعرضونها ليست من الهيب هوب أو موسيقا الروك أو أي شيء له علاقة بالثقافة |
Hükümet liderleri, insan ruhunun en yüksek ifadesi olan kültürü kutlamak için bu yıllık etkinlikleri ortaya çıkardı. | TED | كان القادة يقيمون مثل هذه الأحداث السنوية للاحتفال بالثقافة كأسمى وسائل التعبير للنفس البشرية |
Bilim kurgu ve pop kültürü tarafından bu tür eşyaları kişiselleştirmek istemek için hazırlanıyoruz fakat olay bundan biraz daha derin. | TED | نحن نتأثر بالثقافة المنتشرة والخيال العلمي حيث نرغب في أن نمنحها شخصية كالإنسان، لكن الأمر أعمق من هذا. |
En üst sıradaki dört madde her kültür için geçerli. | TED | المواضيع 4 المفضلة تتعلق جميعا بالثقافة. |
Bu temeldir. Kompleks becerilerin taklit edilmesi kültür dediğimiz şeyin ve medeniyetin temelini oluşturur. | TED | هذه هي الاساسيات . فتقليد الافعال المُعقدة هو الذي يمكن وصفه بالثقافة وأساس التمدن والتحضر |
Kutsal kitapların yerini kültüre vermek istediler. | TED | ارادو ان يستبدلوا الكتاب المقدس بالثقافة. |
Hepinizin bildiği gibi 80'lerin başında ABD, kısa bir süre Avustralya kültürünün etkisi altına girmişti. | Open Subtitles | في أواخر الثمانينات، الولايات المتحدة ..واجهت شغفاً قصير الأجل بالثقافة الاسترالية |
Evet, büyük ihtimalle yaz tatilinde kültürel etkinliklere gitmek istemezsin. | Open Subtitles | ..نعم,تعلمين,نعم في الغالب أنتِ لستِ مهتمة بالثقافة خلال إجازتكِ من المدرسه |
kültürel bir yönü yok, Ray. | Open Subtitles | لا علاقة له بالثقافة هؤلاء الناس يأكلون الفاصولياء |
Bu... kültürel bir şey. | Open Subtitles | أنه شئ يتعلق بالثقافة (طوني) سيخربك بمن تتصل ؟ |
Ayrıca yakınlarda, bize zengin bir kültürel çeşitlilik veren Karaayak Kızılderili Kabilesi bölgesi var. | Open Subtitles | وهناك بالجوار أراضي (بلاكفوت) الهندية التي تمنحنا تنوعاً غنياً بالثقافة. |
Alman kültürü harika, bu yönden kendilerine hayranım. | Open Subtitles | أنا معجب بالثقافة الألمانية كل الأشياء الرائعة يعززونها |
..Amerika'da pop kültürü hakkında akademisyenim. | Open Subtitles | مُتخصص بالثقافة الموسيقى و الدراسات الإمريكية |
Hey, ıı, İtalyan kültürü ile ilgili birkaç şey yazabilir misin? | Open Subtitles | انظر، أيمكنك تدوين شذرات خاصَّة بالثقافة الإيطالية؟ |
kültür, iskan, toplumun düzeni, vs. gibi. | Open Subtitles | نحن مهتمين بالثقافة, البيوت, طرائق التفكير , وغيرها |
Özgür kültür düşünün -- bu özgür yenilik. | TED | فكروا بالثقافة المجانية -- هذه إبتكارات مجانية. |
Ham ne demek? Ham, benim tanımımla lüksten etkilenmemiş, pahalı malzelemeler ile bozulmamış, yüksek kültür ile bağdaştırdığımız tür incelikten etkilenmemiş çıplak deneyimdir. | TED | ما هو الخام؟ الخام ، أقول أنه هو التجربة العارية ، لم تمسها يد الفخامة ، بمنأى عن المواد باهظة الثمن ، بمنأى عن هذا النوع من التنقيح الذى ربطناه بالثقافة العالية. |
Uyuma, kültüre çoğu şirketten daha çok değer veriyoruz. | Open Subtitles | نهتم بذلك ونهتم بالثقافة أكثر من أي شيء آخر |
Eski Mısır kültürünün içine bir bakın. | TED | فقد تم ربطها بالثقافة المصرية القديمة. |
Fakat diğer kısım da kampüslerimizdeki bilim ve mühendislik kültürüyle yakından ilgili. | TED | ولكن الجزء الآخر يتعلق بالثقافة في العلوم والهندسة في جامعاتنا. |
İnsanlara bu soruyu sorduğunuzda, genellikle kültürle ilgili bir açıklaması olduğunu düşünürler. | TED | وعندما تسأل الناس هذا السؤال، فأنهم عادةً يفكرون بأن هذا له علاقة بالثقافة. |
Lisedeyken de Japon kültürüne çok meraklıydım. | Open Subtitles | و معجبة حقا بالثقافة و العادات اليابانية عندما كنت في المدرسة الثانوية |