"بالحوض" - Translation from Arabic to Turkish

    • Küvette
        
    • lavaboya
        
    • küvete
        
    • küvetin
        
    • lavaboda
        
    • küvetimde
        
    • Lavabodaki
        
    • çarpmış
        
    Yarı çıplak Küvette ne işi olduğunu biri bana söyleyebilir mi? Open Subtitles لكن أيمكن لأحد أن يخبرني ماذا يفعل بالحوض نصف عاري؟
    Şunun gibi, "Dün bütün akşamı beni alsın diye kendimi Küvette boğmaya çalışarak geçirdim." Open Subtitles حسناا مثل الليلة الماضية قضيت المساء وأنا احاول أن اغرق نفسي بالحوض ولكنه لم يأتي
    Elektrikli bir dondurucumuz, bir gaz ocağımız ve lavaboya monte bir çöp öğütme makinemiz vardı. Open Subtitles كان يوجد به ثلاجة كهربية، وموقد غازي، ومفرمة للنفاية مرفقة بالحوض.
    Ve kafasını küvete vurup durdu. Aralıksız olarak sürdü bu, defalarca. TED و كان رأسها يرتطم بالحوض مرارًا وتكرارًا.
    Ben de anneme göstermek için buraya getirdim ama kazayla küvetin içine düştü. Open Subtitles لذا احضرته لاريه لامي لكنني اوقعته بالحوض من دون مااقصد
    Her seferinde kullandığım bıçağı lavaboda bırakmaz hemen yıkardı. Open Subtitles كل مرة أستعمل سكيناً ، ثم أضعها بالحوض . يجب عليها أن تغسلها فى نفس اللحظه
    Hayattaki en iyi dostlarım nasıl oluyor da en azılı düşmanımla takılıp kendimi temizlediğim küvetimde yatmasına izin verir? Open Subtitles كيف أمكنكم؟ أعز أصدقائي بالعالم يتسكعونمععدوتياللدودة.. ثم تسمحون بأن تنام بالحوض الذي أنظف به نفسي؟
    Hayır, banyo yaptı. Küvette hâlâ su vardı. Open Subtitles لا، لقد أخذت حماماً وكان الماء كام هو بالحوض
    Küvette..onu getirince parti yapar mıyız dördümüz ? Open Subtitles هو بالحوض الساخن يمكن أن نحتفل أربعتنا
    Küvette uzanırsın. Stephen King kitabı bitirirsin. Open Subtitles الارتخاء بالحوض كان سبباً لانهاء "ستيفن كنج" كتابه
    Biliyordum, Küvette yıkanırken onların gözüne çarpmış olmalıydım... Open Subtitles كل ما اعرفه انني يجب ان أبقى بالحوض...
    Annemi inceleyenler annemin anevrizmadan öldüğü söyledi ve düştüğü zaman başını lavaboya çarpmış. Open Subtitles محقق الوفيات قال أن أمي ماتت بتمدد الأوعية الدموية وصدمت رأسها بالحوض عندما سقطت
    lavaboya bakmayı kes! Open Subtitles أنظر لي. توقف عن التحديق بالحوض أنظر لي
    Nöbet geçirmiş ve kafamı lavaboya çarpmış gibi. Open Subtitles كأن لدي نوبة وقد أرتطمت رأسي بالحوض
    Niçin benimle küvete gelmiyorsun? Open Subtitles لما لا تنزلين بالحوض معي ؟
    Sonrasında beraber küvete girer ve ben de saçlarını yıkarım. Open Subtitles "ثم اجلس بالحوض معك و اغسل شعرك"
    Peki, artık taşındığına göre, Muhtemelen küvetin içinde boğarım onu. Open Subtitles حسناً, بما أنك ستنتقل ربما سأرمية بالحوض.
    Bu dergileri küvetin yanında tutardım da. Open Subtitles (بجانب كومة مجلات (فوغ التي اخفيها بالحوض, عندما تكون هناك رفقه
    Galiba lavaboda bir sorun var. Open Subtitles يبدو وكأن هناك شيء خاطئ بالحوض
    Hayattaki en iyi dostlarım nasıl oluyor da en azılı düşmanımla takılıp kendimi temizlediğim küvetimde yatmasına izin verir? Open Subtitles كيف أمكنكم؟ أعز أصدقائي بالعالم يتسكعونمععدوتياللدودة.. ثم تسمحون بأن تنام بالحوض الذي أنظف به نفسي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more