Başım dönüyor. İyi değilim. Tuvalete gitmem lazım. | Open Subtitles | أشعر بالدوار,أنا لست بحالة جيدة على أن أذهب إلى الحمام |
Dairelerimiz daireler çiziyor. Dairelerimizin başı dönüyor Giles. | Open Subtitles | دوائرنا تسير في دوائر لقد أصيبت دوائرنا بالدوار |
Tamam, baba. Başım dönüyor. | Open Subtitles | حسناً أبي بدأت أشعر بالدوار الأوكسجين مقطوع |
Dönmedolaptaydım. Başım döndü. | Open Subtitles | لقد كنت راكبا لعبة الأحصنة الدوارة وأصابتني بالدوار |
Şu mega piksel hikayesi falan, başımı döndürüyor. | Open Subtitles | كل تلك امور الميجا بكسل تصيب رأسي بالدوار |
Sürekli başım dönüyor ve bayılıyorum. Ama görmediniz çünkü sadece gerindiğimde oluyor. Sorun değil. | Open Subtitles | أبقى أشعر بالدوار والإغماء ولكنك لاترى ذلك لأنه يحدث فقط حين أتثاءب |
Ama bebeğim, geçen cumartesi "Kazık Çakıcısı" yaptığından bu yana başım dönüyor. | Open Subtitles | عزيزتي، ما زلت أشعر بالدوار من ذلك السائق يوم السبت |
Son zamanlarda başınız dönüyor muydu, oda düz durmuyormuş gibi oluyor muydu? | Open Subtitles | , أكنت تشعر بالدوار مؤخراً كان الغرفة تدور بك؟ |
İlaçların dozajını arttırdı ve şimdi de başı dönüyor. | Open Subtitles | لقد أخذ المزيد من الجرعة وهو الآن يشعر بالدوار |
Bir an bir yerdeydim, başka bir an... 15,000 mil ötedeyim, seyahat ettiğimi fark ediyorum çünkü başım dönüyor ve kusmak istiyorum. | Open Subtitles | في لحظة أكون في مكان وفي اللحظة التي تليها أبعد خمسة عشر ألف ميل وأعلم أنني قد سافرت لأنني أشعر بالدوار وأريد أن أتقيأ |
Başım dönüyor. Beyin sarsıntısı falan geçiriyorum herhalde. | Open Subtitles | لأن رأسي يؤلمني حقاً يارجل أشعر بالدوار, حقاً |
Yeni ilaçlara başladım. Bazan başım dönüyor. | Open Subtitles | انا أتعاطى دواء جديدا أحيانا أصاب بالدوار |
Kalkarım sandım ama başım döndü. | Open Subtitles | ظننت أن باستطاعتي النهوض ولكنني شعرت بالدوار |
Hayır, teşekkür ederim. Sadece biraz başım döndü. | Open Subtitles | لا، شكرا لكِ أنا فقط شـعرت بالدوار قليلاً |
Bu kadar eğilmek başımı döndürüyor, çünkü bugün karnımda her beş saniyede bir tekmeleyen küçük kemirgeni var. | Open Subtitles | وكل هذه الانحناءات الكثيرة الى الاسفل تجعلني اصاب بالدوار لانني احمل صغيرها القارض والذي يركل معدتي |
Yükseklerde, ayaktayken bile insanların başı dönerken o, bisikletle tersine giderdi. | Open Subtitles | وفي علو يشعر الناس فيه بالدوار كان يقود دراجته الى الخلف |
Baş dönmesi veya halsizlik varsa derhâl iş arkadaşınızı bilgilendirin. | Open Subtitles | إذا كنت بالدوار أو ضعيفة، وإبلاغ زميل في العمل الآن. |
Başım dönmeye başlıyor ve sersemliyorum, sonra sanki 2 dakikadır nefes almadığımı fark ediyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أشعر بأن رأسى ستنفجر وأصاب بالدوار فأدرك بعد ذلك بأننى لم أتنفس لدقيقتين غالبا |
Sana ilaç vermemiz gerekti. Sakinleşmen için. Kendini biraz sersemlemiş hissedebilirsin. | Open Subtitles | و قد أعطيناك بعض الأدوية لتهدئي ربما ستجعلك تشعرين بالدوار قليلا |
Uyuyabilmek için bir şey içersem toplantıda sersem gibi olurum. | Open Subtitles | إن تناولت شيئاً ليساعدني على النوم سأشعر بالدوار خلال الإجتماع |
Başın ağrıyorsa, seninle oyun oynamak istemem. | Open Subtitles | لا أريد ممارسة الألعاب، لو كنتِ تشعرين بالدوار |
- Diğer tarafa dön, başımı döndürdün. - Evet, benim için de iyi olur. | Open Subtitles | اذهب فى الاتجاه الآخر ، لقد أصبتنى بالدوار هذا أحسن لى أيضاً |
Klima havası çarpınca, birden kafam bulanıyor. | Open Subtitles | اعتقد اننى لما ذهبت بالداخل واصطدمت بمكيفات الهواء تلك جعلنى اصاب بالدوار قليلا , |
Bana başının ağrıdığını falan mı söyleyeceksin şimdi? Baş döndürücü büyüler mi? | Open Subtitles | هل ستقولين أنك تشعرين بالدوار ونوبات دوخة؟ |
Okyanustan çıkınca sersemledim. | Open Subtitles | اشعر بالدوار بعد مغادرة المحيط |