"بالرضا" - Translation from Arabic to Turkish

    • tatmin
        
    • memnun
        
    • zevki
        
    • haz
        
    • hazzı
        
    • tatmini
        
    Fakat tatmin olmuşluk duygusu yerine kaygılı ve sürüklenmiş hissettim. TED ولكن بدلاً من الشعور بالرضا كنت اشعر بالقلق وعدم الهدوء.
    Asla tatmin olmadım. "Asla yetmiyor, milyarder bile olsam asla yetmiyor. TED لا اشعر أبدا بالرضا لا أملك ما هو كفاية, حتى وأنا ملياردير لا املك ما هو كفاية أبدا
    Bir orgazmla sonlanabilir ya da birkaç orgazmla sonlanabilir veya orgazm olmadan tatmin olarak da. TED وقد يحصلن على رعشة جنسيّة واحدة أو أكثر، أو شعوراً بالرضا من دون رعشة حتّى.
    Hâlinden memnun bir koca olmayacak ve beni elde edemeyeceksiniz. Open Subtitles قال انه لن يكون زوجا بالرضا وأنا لن أكون سهلة لك.
    Ben annenizim, söylediğiniz her şeyi alaşağı ederim böylece kendimden memnun olurum. Open Subtitles انا ماما , و ارغب فى اطلاق النار على كل شئ حتى اشعر بالرضا عن نفسى
    Acı çekmenden alacağım zevki tahmin dahi edemezsin. Open Subtitles أنت تستهين بالرضا الذي سأحصل عليه من معاناتك
    Ama paranız bitiverir, daha fazlasını elde daha fazla harcamak ve aynı mutluluğu korumak için çok çalışmak zorundasınızdır; içinde olduğunuz durum haz odaklı bir kısır döngü gibidir. TED نفس المستوى من السعادة ، إنها نوع من المتعة المفرغة التي تزول بمجرد تحققها. لا تستطيع الخروج من هذا، ولا تشعر مطلقا بالرضا. عنما تصبح مؤثرً فعّالاً فهذا يعطيك
    İlk defa bugün, intikam aradığım zamanlarda asla alamadığım hazzı tattım. Open Subtitles لأول مرة أشعر بالرضا الذي لم أجده أثناء بحثي عن الانتقام
    - Oh, iş tatmini hakkında ben. Open Subtitles كنتِ لا تمزحين حسنا . أنا أهم شئ عندى الشعور بالرضا فى الوظيفة
    Sizi tatmin eden hiçbir ayrılma açıklaması yok. TED لا يوجد تفسير لقطع العلاقة سيجعلكم تشعرون بالرضا.
    Bu dünyada bana senden intikam almaktan daha büyük ve uzun süreli bir tatmin yaşatacak hiçbir şey yok, Xander Harris. Open Subtitles لا يوجد شيئاً في هذا العالم سيعطيني ذلك الشعور العظيم بالرضا من تسليط الانتقام الدموي عليك يا أكساندر هاريس
    tatmin olması için bir 3 ay daha lazım. Open Subtitles سيقضى ثلاثة شهور أخرى قبل أن يشعر بالرضا
    Bir vakayı çözdükten sonra bir tatmin duygusu olmalı. Open Subtitles لابد أن يكون هناك شعور بالرضا بعد حل القضية, ولكن
    Bir olay başarıyla kapanınca genelde tatmin olursun. Open Subtitles الانتهاء بنجاح من احدى الحالات عادة يتميز بظهور.. الشعور بالرضا على محياك
    En azından intikamın verdiği tatmin duygusunu tatmış olursun. Open Subtitles على الأقلِّ ستشعر بالرضا تجاه ردِّ المعروف.
    Gerçek şu ki kadınlar hiç tatmin olmaz. Open Subtitles اليك الحقيقة، النساء لا يشعرن بالرضا ابدا فهمت؟
    İstedikleri şeyi verdin, memnun olmalısın. Open Subtitles منحناهم ما جائا هنا لأجله يجب أن تشعر بالرضا
    Evet, ve müşterilerimiz %100 memnun ayrılırlar. Open Subtitles أجل،ولكن كل زبائننا يخرجون وهم يشعرون بالرضا
    Kendiniz için, yalnız olsanız bile, sevginizle memnun edin O'nu. Open Subtitles بالنسبة إليك، حتى لو كنت وحدك، فإنه ليشعره بالرضا أن يحبك.
    Sabah ağır suyla Berlin'e gidiyorsun. Almanları memnun etmeliyiz. Open Subtitles وأريد منك أن تذهب إلى برلين مع الطلبية الأولى في الصباح ، من المهم أن يشعر الألمان بالرضا
    Yapardım ama, ona bu zevki tattırmak istemiyorum. Open Subtitles أريد ذلك, ولكنني لا أرغب في إعطائها شعورا بالرضا.
    Geç gelmek, acayip bir haz veriyor sana anlaşılan. Open Subtitles أعتقد بأنك تشعرين بالرضا عند قدومك متأخره
    Ona oraya yanlız gitmemin vereceği hazzı tattırmayacağım. Open Subtitles حسناً , لن أعطيها الأحساس بالرضا بالظهور بمفردي
    Bu istediğim tatmini bana vermemişti. Open Subtitles لم أحصل على الشعور اللذيذ بالرضا الذي كنت أبتغيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more