"بالزبائن" - Translation from Arabic to Turkish

    • müşterilerle
        
    • müşteri
        
    • müşteriyle
        
    • Müşterilere
        
    • müşterilerin
        
    Çoğunlukla potansiyel müşterilerle ön teması sağlayacaksınız. Open Subtitles و تتصلون، بالزبائن المرجحين، لديهم امكانيات مادية
    Ne iş yapıyorsan bırak da gidip müşterilerle ilgilen. Open Subtitles توقّف ما الذي تفعله إذهب وإعتني بالزبائن
    Tek mesele, bu mağazayı bir günlüğüne müşterilerle doldurup taşırmak. Open Subtitles كل مايهم هو أني سأملأ هذا المتجر بالزبائن في يوم واحد
    - Bir kerelikti. Normalde gece yarısı müşteri almam. Open Subtitles كان موعد الليلة عرضياً، لا أقبل بالزبائن بمنتصف الليل بالعادة
    Hava Filtre Sistemlerinde müşteri memnuniyet temsilcisiyim. Open Subtitles أنا ممثل عن قسم العناية بالزبائن في شركة "أيرماستر" لتنقية الهواء
    Ama önce benimle gelip, dopdolu motelimizin müşteriyle ilgilenip bana yardım etmeni istiyorum. Open Subtitles لكن أريد أن تأتي معي لتساعدني بالإعتناء بالزبائن بغرض تمويل النزل
    Müşterilere bakmam gerekiyor. Open Subtitles . حسناً , يجب أن أذهب لأهتم بالزبائن
    Üzgünüm ama, müşterilerin dikkatini çekmemeliyiz. Open Subtitles اسف يا رجل ، فأنا قليل الاهتمام بالزبائن
    The Paradise'ın müşterilerle dolup taştığını görmesi lazım. Open Subtitles و أريده أن يرى الفردوس ممتليء جداً بالزبائن
    - Bir kaç güne kadar müşterilerle dolu olacak. Open Subtitles بضعة أيام وسيمتلئ المكان بالزبائن لم لا ؟
    Asla dışarıda müşterilerle görüşmüyoruz. Open Subtitles نحن لا نلتقي بالزبائن في الخارج
    Erkek kardeşim İsvicre'deki müşterilerle meşgul. Open Subtitles أخي مشغول بالزبائن من سويسرا
    Git müşterilerle ilgilen, dedim. Open Subtitles قلت، إذهب وإعتني بالزبائن
    Elimizde müşterilerle dolu bir şehir var. Open Subtitles لدينا مدينة تعجّ بالزبائن.
    Gecenin bir köründe müşteri almam ben. Open Subtitles لا أقبل بالزبائن بمنتصف الليل
    müşteri ilişkileri önemlidir. - gerçekten mi? Open Subtitles علاقتي بالزبائن مهمة حقاً
    Ha, tabii, lanet müşteri asla umurunda değil. Doğru. Open Subtitles و أنت لا تهتم بالزبائن ، صحيح
    Ayrıca restorana müşteri akın ediyor. Open Subtitles والمطعم يعجّ بالزبائن.
    Ve Stonewall'da bir sürü ödeme yapan müşteri var. Open Subtitles و(ستونوول) مليء بالزبائن التي تدفع.
    Evet, kesinlikle müşteriyle ilgileniyorlar. Open Subtitles نعم. انهم يعتنون بالزبائن
    Sen ve Agnes güçlerinizi birleştirdiğinizde burası müşteriyle dolup taşacak. Open Subtitles هذا المكان سيمتلئ بالزبائن عندما تضعون فيه لمستكما السحرية أنت و (آغنيس).
    Çünkü Ray, olayın ucu Müşterilere dokunuyor. Open Subtitles -لأن كل شيء متصل بالزبائن
    Çünkü sevinmeyeceğin tek durum arkadaşlarından aldığın parayla borçlarını ödemen ve "sadece" onların getirdiği paralı müşterilerin barı doldurması olurdu ama sen o kadar acınası biri değilsin! Open Subtitles لإن السبب الوحيد الذي لن يجعلك مسروراً ان ترى حانتك ممتلئة بالزبائن الذين يدفعون سيكون لو انه ازعجك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more