Ve insanlar yine kendileri hakkında kötü hissetmeye hazırlardı. | Open Subtitles | كانت قد انقضت الستينيات منذ مدّة وكان الناس مستعدين من جديد، للشعور بالسوء حيال أنفسهم. |
...Binbaşı Lorne seninle konuşmak istiyor. Olanlar hakkında kötü hissediyor. | Open Subtitles | الرائد لورين يريد التحدث إليك أنه يشعر بالسوء حيال ما حصل |
Babamın yaptığı şey için kötü hissetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أجعلكِ تشعرين بالسوء حيال مافعله والدي لنا |
Bunu için kötü hissetmem gerek ve birazcık hissediyorum da ama birazcık. | Open Subtitles | و أعرف، يجب أن أشعر بالسوء حيال ذلك و جزء صغير منّي يشعر بذلك و لكنه مجرّد جزء صغير فحسب |
Bir kere hasta mahremiyetini ihlal etmiştim ve hâlâ bu konuda kötü hissederim. | Open Subtitles | قد خرقت سرية المريض ذات مرة وما زلت أشعر بالسوء حيال الأمر |
Meyve suyu olayıyla ilgili kötü hissettiğini biliyorum ama eminim bunu bir şekilde telafi edebilirsin. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنّك تشعر بالسوء حيال ما حدث في مصنع العصير... لكني متأكّد بأنك تستطيع أن تعوّضهم عنه بطريقةٍ ما. |
Çekip giden ve bana kendimi kötü hissettirmeye çalışan sensin. | Open Subtitles | انت من ينصرف عني محاولة اشعاري بالسوء حيال نفسي |
Kimse kişiliğim hakkında kötü hissetmemi sağlayamaz. Çünkü ben buyum. | Open Subtitles | لا يمكن لأحد أن يجعلني أشعر بالسوء حيال نفسي لأنّ هذه هي طبيعتي |
Belki de bu olay hakkında kötü düşünmüyorsundur. | Open Subtitles | أو لعلّك لا تشعر بالسوء حيال فعلتك فحسب. |
Kendim hakkında kötü düşünmeme sebep olamayacaksın. | Open Subtitles | -انا لن ادعك تجعلني اشعر بالسوء حيال نفسي انا احب هذا القميص |
Rob, birbirimizi uzun süredir tanımadığımızı biliyorum ama olanlar hakkında kötü hissediyoruz. | Open Subtitles | روب) اعلم اننا لم نعرف بعضنا البعض لمدة طويلة) لكننا نشعر بالسوء حيال ما حدث |
Bak, olanlar hakkında kötü hissettim. | Open Subtitles | -اسمع، أشعر بالسوء حيال ما حدث . |
Ben sadece temizlikçi kadın için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أشعر بالسوء حيال سيدة التنظيف حسناً |
Sadece bir hediye çeki verdiğimiz için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالسوء حيال تقديمنا كوبون كهدية وداعٍ له |
Senden aldığımız için kötü hissediyoruz ve restoranın sahibinin şuradaki gerzek kafaya ve belediyeye 25.000 dolar borcu varmış. | Open Subtitles | نشعر بالسوء حيال أخذه منك، وأيضاً مالك المطعم يدين لصاحب الخد الذي يشبه المؤخرة والمدينة بـ25 ألف دولار |
Aslında, bu kadar umursamazdım ama annem için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أنا لن أمانع كثيراً... لكن أشعر بالسوء حيال أمي... |
Bunun için kötü hissetmiştim, sonra da hissetmedim. Burada bana ait başka bir şey var mı? | Open Subtitles | وشعرت بالسوء حيال ذلك، ثم لم أفعل. |
Bu konuda kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالسوء حيال ذلك |
Bu konuda kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالسوء حيال ذلك |
Vinnie, herhangi bir şeyle ilgili kötü hissediyor musun? | Open Subtitles | فينى، هل تشعرين بالسوء حيال أى شئ؟ لا |
Herhangi bir şeyle ilgili kötü hissetmiyor musun? | Open Subtitles | أنتِ لا تشعرين بالسوء حيال أى شئ؟ |
- Bunu sayısız kez konuştuk. - Beni kötü hissettirmeye çalışan... | Open Subtitles | لقد تحدثنا عن هذا مرات عديدة - يحاول ان يجعلني أشعر بالسوء حيال نفسي - |