"بالسياسة" - Translation from Arabic to Turkish

    • politikayla
        
    • politika
        
    • politik
        
    • politikaya
        
    • siyaset
        
    • siyasi
        
    • siyasetle
        
    • politikayı
        
    • Politikadan
        
    • siyasete
        
    • Siyasetten
        
    • politikada
        
    • siyasetiyle
        
    • politikadaki
        
    Ekonomiyle ilgisi olmayan, ...politikayla da ilgisi olmayan bir şey. Open Subtitles هذا ليس له علاقة بالاقتصاد وليس له علاقة حتى بالسياسة
    politika ile ilgilenmek için çok gençtim ama bir iş adamı olan Silvio Berlusconi'nin ılımlı sağ için başkanlığa koştuğunu biliyordum. TED كنت صغيرة للغاية على أن أهتم بالسياسة لكن علمت أن رجل الأعمال، سيلفيو بيرلسكوني كان مرشحًا لمنصب رئيس الحكومة.
    Malı mülkü yok. politik görüşü de yok! Open Subtitles لا يملك ثروة، لا يهتم بالسياسة وهذا كل شيء
    Askeri bir gücüde olmadığı gibi... nede dış politikaya şekil veren bir gücü yoktu Open Subtitles ولا قوة عسكرية لديها ولا شأن لها بالسياسة الخارجية
    siyaset ile hiç ilgilenmek istemiyorlar. TED لا يريدون أن ينخرطوا في أي شيء له علاقة بالسياسة.
    Haydut olduklarını sanmıyorum, siyasi bir mesele olmalı. Open Subtitles لا أعتقد أنهم كانوا لصوص كانت أمور متعلقة بالسياسة
    Bu soruların satırarasını okuyabilirsiniz ama cevabın siyasetle hiçbir alakası yok. TED لكم أن تقرأوا بين السطور في هذه الأسئلة و الإجابة لا علاقة لها بالسياسة.
    Bu kadar tatlı birinin politikayla kafasının karışmış olmasına çok yazık. Open Subtitles من المؤسف أن واحدة جميلة مثلك تكون متحيرة بالسياسة
    ve yeniden düşündüğümde, politikayla biraz ilgilenmem gerektiğinin farkına vardım... ve ihtiyaç duyukları anda Fransız halkının hizmetinde olmaktan gurur duyarım. Open Subtitles بعد التفكير ملياً ، أدركت إني شديد الإهتمام بالسياسة و سأكون فخوراً لخدمة شعب فرنسا فى ساعة الحاجة
    Çünkü ben bulabileceğiniz en iyi politika danışmanıyım ve siz hala politikayla, sevişmekten daha fazla ilgileniyorsunuz. Open Subtitles لأننى أفضل مساعدة سياسية ستجدها وتهتم بالسياسة أكثر من الجنس
    Çok az insan her zaman politika hakkında düşünür. TED العديد من الأشخاص يربطون ذلك بالسياسة دائماً
    politika, para ve fırsat yaratır. Herşey politikadır. Open Subtitles كفاك ، السياسة تجلب المال و تجلب لك الفرص ، كل شىء متعلق بالسياسة
    İğrenç politik oyunların oynandığı bir dünyada mı? Open Subtitles هل أطلعه الله أنه يجب عليه أن يتحكم بالسياسة والمؤامرة؟
    Bu vaka da, doğrudan politik sebeplerle ilişkili. Open Subtitles بطبيعة الحال هذا الحادث له علاقة بالسياسة
    Carter'ın dediğine göre, politikaya karşı daima ilgi duymuşsun. Open Subtitles لذا كارتر يقول أنّك دائما تهتمّين بالسياسة
    Bu günlerde böyle demek. Her şey siyaset. Open Subtitles هكذا تسير الأمور هذه الأيام كله يتعلق بالسياسة
    Haven Hamilton'un siyasi anlamda taraf tutmasına asla izin vermeyiz. Open Subtitles بأننا لن نسمح لهيفين هاميلتون بأن يدخل بالسياسة
    Bunun arkasındaki insanlar ne terörle ne de siyasetle ilgileniyor. Open Subtitles الاشخاص وراء هذا ليسوا إرهابين ولا يهتموا بالسياسة.
    İnsanların politikayı düşünme biçimi eskiymiş gibi, sağ-sol ayrımı yok edildi ve değiştirildi. TED يبدو وكأن طريقة التفكير القديمة بالسياسة الانقسام اليميني واليساري قد تم استبدالها
    Politikadan anlamam. Ne basın toplantıları ne de kamuoyu umurumda. Open Subtitles لستُ مولعة بالسياسة ولا أحفل بالمؤتمرات الصحفيّة أو رأي العامّة
    Onlara iyilik yapmak isterdim, ama yerel siyasete bulaşmak işime gelmez. Open Subtitles اود المساعدة، لكني لا اريد ان اختلط بالسياسة
    Adam Siyasetten bahsedermiş. Open Subtitles يتحدث بالسياسة لا يجذب الانظار ابدا
    Şimdiye kadar, politikada yenemeyeceğim bir şey olduğunu ve onun tamamen dürüst bir adam olduğunu bilmeliydim. Open Subtitles كان يجب ان اعرف قبل الان ان هناك شيئا واحدا لا يمكن هزيمته بالسياسة وذاك هو الرجل كامل الاخلاص
    Amerika veya Avrupa siyasetiyle pek alakalı değilim. Open Subtitles أنوي أن لا أهتم بالسياسة الأمريكية أو الأوربية.
    Ancak Başkan Logan'ın dış politikadaki deneyiminin ve yüksek müzakere kabiliyetinin ne derece üst düzey olduğunu şu son birkaç saat içinde Kamistan ile yapılan antlaşmada göstermiştir. Open Subtitles "لكن خبرة الرئيس (لوغان) بالسياسة الخارجية" "ومهاراته بالتفاوض أثبتت بالفعل أنها ذات فائدة كبيرة" "في هذه الساعات الأخيرة قبل توقيع اتفاق السلام مع الجمهورية الإسلامية"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more