Hayır, sadece doğru tahmin etmenin tatmini. | Open Subtitles | كلا، فقط الرضاء بعد الإمساك بالشخص المناسب |
Er veya geç doğru insanla karşılaşmak değildir. | Open Subtitles | انه ليس مناسبا الالتقاء بالشخص المناسب قبل الوقت أو بعده بوقت متأخر |
Kapa çeneni artık. O sadece henüz doğru kişiyle karşılaşmadı. | Open Subtitles | اخرسي الآن، هي لم تلتقي بالشخص المناسب بعد |
Umuyorum ki şans ikinize de gülmüştür ve içinizdeki doğru insanı bulmuşsunuzdur... | Open Subtitles | حسناً، أتمنى أنكما حظيتما بالشخص المناسب لكليكما |
Ama bütün yaptığım arabamı doğru kişiye çarpmaktı. | Open Subtitles | لكن كل ما فعلته كان اصطدام سيارتى بالشخص المناسب. |
Yeterince kıç öpersen, sonunda doğru olanı öpersin. | Open Subtitles | أظن لو كدحتَ بما يكفي فقد تكدح بالشخص المناسب في النهاية |
Anladım, ama o boş koltuğu doğru kişiyle doldurmak da önemsiz sayılmaz. | Open Subtitles | مفهوم , لكن ملء الشاغر بالشخص المناسب ليس أقل أهمية |
Çünkü henüz doğru kişiyle tanışmadım ve taviz vermek istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، ذلك فقط لأني لم ألتقي بالشخص المناسب حتى الآن ولا أريد الإستقرار في الحل الوسط. |
doğru insana güvenmiş olsaydım işe yarayabilirdi. | Open Subtitles | كان الأمر سينجح لو أنني وثقت بالشخص المناسب |
Demek istediğim, ...doğru kişiyi bulduklarına emin olmasalar, ...buralara gelip, tüm bunları yapıp, ...kendilerini böyle ifşa etmezlerdi. | Open Subtitles | لم يكونوا ليأتوا إلى هنا ويتورطوافيكل هذا... ويندفعوا بهذا الشكل، إلا إن كانوا واثقين بأنهم أمسكوا بالشخص المناسب |
Yani doğru insanla henüz tanışmadın mı? | Open Subtitles | لَكنَّك لم تلتقي بالشخص المناسب بعد |
Daha doğru erkekle tanışmadın. Sorun doğru erkek değil. | Open Subtitles | .. و عدم مقابلتك للشخص المناسب - الأمر ليس متعلق بالشخص المناسب - |
doğru insanla karşılaştığınızda, onu ezelden beri tanıyormuş gibi hissedersiniz. | Open Subtitles | ... عندما تلتقي بالشخص المناسب .. يمكنك أن تشعر أنكَ كنتَ تعرف هذا الشخص |
doğru kişiye güven. | Open Subtitles | أن تثقي بالشخص المناسب |
doğru insana güvenmen lazım değil mi? | Open Subtitles | عليك أن تثق بالشخص المناسب |