"بالشراب" - Translation from Arabic to Turkish

    • içki
        
    • içmek
        
    • içkiyi
        
    • içme
        
    • viski
        
    • içkiyle
        
    • alkol
        
    • içmene
        
    • içecek
        
    • akşamdan
        
    O zamana kadar benim esirimsin. Esir bir içki ister mi? Open Subtitles وحتى ذلك الحين , أنت سجيني هل السجين يهتم بالشراب ؟
    Bütün gün içki içmesine, yemesine, sigara içmesine izin veriyor. Open Subtitles تسمح له بالشراب . وتناول اي شيء والتدخين طوال اليوم
    Bak çok beklersek, benim tatlı olduğumu düşünen ve sarılmam karşılığında içki ısmarlayan barmen gidecek, ve barmaidler gelecek. Open Subtitles إذا إنتظرنا أطول من اللازم فإن الساقي الذي يستلطفني و يزودني بالشراب مقابل العناق سيغادر و تحل الفتاة مكانه
    İçki içmek için erken değil mi albay? Open Subtitles الوقت مبكر نوعاً ما للإحتفال بالشراب أليس كذلك أيها الربان؟
    Dansı ve içkiyi severim. Basılmış olsak da sadece yengeç yemeğe gelmedik ya. Open Subtitles أنا أستمتع بالشراب و الرقص، بالرغم من أنه تم الإمساك بنا، فقد أتينا فقط لنأكل سلطعون متبل.
    Ben sadece - benim için kolay, içme arzum yok ki. Open Subtitles ذلك سهل، فلا رغبة لي بالشراب
    Ama okyanus viski değil ben de ördek değilim içmeye devam edecek ve şansıma güveneceğim. Open Subtitles شرابك ليس ويسكي و أنا لست كلباً سأستمر بالشراب معتمداً على حظي
    Sana bir uçak almayı isterdim, ama şimdilik bir içkiyle başlayalım. Open Subtitles حسناً, أريد أن أبتاع لكِ طائرة لكن دعينا نبدأ بالشراب
    Biliyorum, beni ilgilendirmez ama üçüncü keredir herkese içki ısmarlıyorsun. Open Subtitles حسناً،أنا أعرف أنه ليس من شأني لكن تلك كانت المرة الثالثة التي زودت الجميع بالشراب
    Bir kaç içki içip biraz eğleniyoruz. Open Subtitles نخرج و نحظى بالشراب و نضحك و هذا شىء رائع
    Dün gece bir embesil gibi davrandım biraz içki, biraz güzelliğinden etkilenerek ve biraz da benim aptal gururumdan. Open Subtitles لقد تصرفت كمعتوه الليلة الماضية متاثرا جزء بالشراب,جزء بجمالك و جزء بكبريائى السخيف
    O hâlde kokusunu aldığım içki, tattığın ilk içkin miydi? Open Subtitles بالشراب الذي أشتمه إذاً هو أول من إستهلكت ؟
    Bizi yalnızca bir sebepten dışarı çıkartırlar. İçki içirtmek için. Onlar. Open Subtitles يعزموننا خارجا من أجل سبب وحيد ليتمتعوا بالشراب
    Çocuklar içmek isterse, onlara izin veriyor. Open Subtitles يسمح لأطفاله بالشراب عندما يريدون
    Bara gelmek, sadece içmek için değil ki. Open Subtitles الخروج الى الحانة ليس له علاقة بالشراب
    Yine de o içkiyi içebilir miyim? Open Subtitles أنا حسناً، هل لي بالشراب على أية حال؟
    Dün içkiyi fazla kaçırmışım. Open Subtitles لقد أفرطت بالشراب ليلة البارحة
    Yalnızca içme faslına. Open Subtitles فقط ما يتعلق بالشراب
    Ama okyanus viski değil ben de köpek değilim içmeye devam edecek ve şansıma güveneceğim. Open Subtitles شرابك ليس ويسكي و أنا لست كلباً سأستمر بالشراب معتمداً على حظي
    Geceleri alkol satış yasağı başladıktan sonra kimseye içki vermiş olmayalım diye saatlerimizi 15 dakika ileri aldık. Open Subtitles ما هو توقيت الحانة؟ ساعات الحانة مُقدّمة 15 دقيقة لحرصنا على ألّا نزوّد أحداً بالشراب بعد حظر التجول
    Annen içki içmene izin verir mi? Open Subtitles هل امك تأذن لك بالشراب ؟
    Sorunun ne olduğunu söyleyecek misin yoksa öylece içecek misin? Open Subtitles هل تريد أن تخبرني ما المشكلة،أو ستحاول أن تنساه بالشراب ؟
    Geçen sefer aradığımda sesin akşamdan kalma gibi geliyordu. Open Subtitles بدأت متأثراً بالشراب في آخر مرة اتصلت فيها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more