Cherkasov anlaşmayı Pazara istiyor. | Open Subtitles | إذا شيركاسوف يريدك أن تقومي بالصفقة يوم الأحد |
Bunu yapan benim, cesareti olan benim, anlaşmayı yapan benim. | Open Subtitles | أنا الذي قمت بكل هذا ، أنا المسؤول أنا الذي قمت بالصفقة |
Bunu ben yaptım.Bunu ben becerdim.anlaşmayı ben yaptım. | Open Subtitles | أنا الذي قمت بكل هذا ، أنا المسؤول أنا الذي قمت بالصفقة |
Henüz bir anlaşma yapılmadı bana teşekkür etmenize gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجة لأن تشكرني، بما أننا لم نقبل بالصفقة بعد |
Tabi Jack'in kafa diyor ki "Fena anlaşma değil." | Open Subtitles | بالطبع عقل جاك يفكر انها ليست بالصفقة السيئة |
Anlaşmıştık. Buraya gelip iyi vakit geçirecektik. anlaşmaya bağlı kalacağım. | Open Subtitles | لقد إتفقنا , جئنا هنا لقضاء وقت ممتع سأتمسك بالصفقة ، وأنتِ ؟ |
Ekibe katılırken anlaşmayı biliyordun. | Open Subtitles | إسمع لقد عرفت بالصفقة عندما انضممت إلينا |
- Yardım et. Hayır, hayır, kızına yardım edebilmenin tek yolu, anlaşmayı kabul etmek. | Open Subtitles | لا, لا, الطريقة الوحيدة التي تستطيع أن تساعد بها إبنتك هي أن تقوم بالصفقة |
anlaşmayı yapamazsın, çünkü o bir tüccar değil. | Open Subtitles | لا يستطيع أن يقوم بالصفقة لأنه ليس مطور عقاري حقيقي |
Cooney'i anlaşmayı kapalım diye davet ettik. - Öyle mi dersin? | Open Subtitles | لقد دعونا كونى لنستطيع القيام بالصفقة هل تعتقد؟ |
Seninle yaptığımız anlaşmayı sana hatırlatmama gerek var mı, Javier? | Open Subtitles | هل علي أن أذكرك بالصفقة التي عقدتها يا خافيير؟ |
- Yaptığın anlaşmayı hiç sevmedim. | Open Subtitles | لا أظنني سعيدة بالصفقة التي أبرمتيها للتو. |
anlaşmayı bölge savcısına şerif götürdü. | Open Subtitles | لقد ذهبت المأمورة بالصفقة للمدعيّةِ العامّة. |
Y yüzden anlaşmayı kabul et, yarın uyan ve işine git. | Open Subtitles | .لذا إقبل بالصفقة , وإستيقظ بالغد,وإذهب للعمل |
Son 10 dakikaya kadar anlaşmayı kavramadığını biliyorum, o halde ne işin var ofisimde? | Open Subtitles | أعلم انك لم تقتنع بالصفقة في اخر عشر دقائق اذا فماذا تفعل في مكتبي؟ |
O anlaşmayı bir daha düşün istersen. | Open Subtitles | ربما تريدين إعادة التفكير بالصفقة |
Ricardo ona anlaşma ve Kaminsky'nin gözde fahişesi hakkında bilgi verdi. | Open Subtitles | أخبره ريكاردو بالصفقة والبغي المفضلة لدى كامنسكي |
Dostların bir anlaşma yaptı ama bu benim harekatım. | Open Subtitles | أصدقائك قاموا بالصفقة ولكن هذه عمليتى |
Hedef durdu, anlaşma gerçekleşiyor. | Open Subtitles | يبدوا أن الهدف يقوم بالصفقة الآن |
Yani şehirde kalıp, onları da anlaşmaya dâhil etmek zorundaydım. | Open Subtitles | لذا كان علي المكوث في البلدة واخبارهم بالصفقة |
Şayet torununuz halen anlaşmaya yanaşıyorsa olur. | Open Subtitles | هذا إذا، مازال حفيدك يُريد الأستمرار بالصفقة. |