"بالعزف" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalmaya
        
    • çalıyor
        
    • çalacak
        
    • çalacağım
        
    • çalarken
        
    • çalıyordu
        
    # Orkestra çalmaya başladığında Yıldızlar pırıl pırıl parlıyordu # Open Subtitles حين تبدأ الفرقة بالعزف ستلمع نجوم بضوء ساطع
    Ben ve Elwood buradan kaçacağız. Siz çalmaya devam edin. Open Subtitles انا واللود سأنخذ استراحه انت و الفرقه استمروا بالعزف
    Biz de uyduruktan çalmaya başladık ve çalıp durduk. Open Subtitles لذا قمنا بإختلاقها وإستمرّنا بالعزف والعزف
    Hailey çok yetenekli bir genç kızımız çok güzel obua çalıyor. Open Subtitles إن هايلي شابة موهوبة جداً تقوم بالعزف على المزمار بشكل جميل
    çalacak kimse kalmadı. Herkes gitti. Open Subtitles لكن ليس هناك من سيقوم بالعزف لي ، لقد انصرف الجميع
    Aslında konuşulacak çok şey var, ama sanırım başlamak için önce şarkı çalacağım. TED حسنا.هناك الكثير لنتحدث عنه, لكني اظن اني سوف اقوم بالعزف لنبدأ.
    Dur da notaları getireyim. çalmaya devam et. Open Subtitles دعني أحضر النوتة الموسيقية, إستمر بالعزف
    Elektrik kesilirse senin gitarist susar ama Heifetz çalmaya devam eder. Open Subtitles لو أن هناك أنقطاع كهربائي هايفتز سيستمر بالعزف
    Eğer çalmaya devam edersen konuşmaya devam ediceğim. Open Subtitles حسناً,إذا استمريت بالعزف فسأستمر بالكلام
    Şayet aramızdan birisi tekrar çalmaya başlarsa, bu da sonraki şarkı başlamış demektir. Open Subtitles وعندما يبدأ أحدنا بالعزف, فهذا معناه بأن الأغنية الجديدة ستبدأ
    Bando çalmaya başladığında Yıldızlar daha çok parlar Open Subtitles عندما تبدأ الفرقة بالعزف النجوم تكون مشرقة وساطعة
    Hausner çalmaya başladığında kimse onu durduramaz. Open Subtitles عندما يبدأ هاوزنر بالعزف, لا يوجد شيء يمكنه ان يمنعه
    Eve geldiğimizde piyanonun önüne oturdu ve çalmaya başladı. Open Subtitles ثم وصلنا للبيت، فجلس للبيانو ثم بدأ بالعزف.
    Çocuk çalılıktan çıkıp çalmaya başladı. Çok tuhaf. Open Subtitles لقد قفز الولد من الغابة وبدأ بالعزف, ألا يبدو ذلك غريبا بعض الشيء
    Burada mızıka çalmaya başladığın günden beri aklımda dönüp duruyor. Open Subtitles هو ما أفكر به منذ بدأت بالعزف على الهارمونيكا
    Ve çalmaya başladılar, ve kendi aralarında zamanı geliştirdiler, Open Subtitles و قد بدئو بالعزف وهم يظهرون الزمن بين أنفسهم
    Eğer yakında iyi çalabileceksen, ki hepimiz buna inanıyoruz mümkün olduğu kadar bizimle çalmaya devam etmeni isteriz. Open Subtitles إذا تمكّنت من العزف في وقت قريب وكلّنا على ثقة أنّك سوف تتمكّن, سنودّ منكَ الإستمرار بالعزف معنا قدر ما تستطيع.
    Gitar çalmaya 16 yaşında başladım. Open Subtitles رودريقز : حسنا ، بدأت بالعزف . عندما كنت 16 سنة
    Ramallah'taki Stein Müzik Merkezi mezunu ve bu cumartesi gecesi Kraliyet Müzik Koleji'nde çalıyor olacak. Open Subtitles انه خريج مركز شتاين للموسيقى في رام الله في ليلة السبت القادم سوف يقوم بالعزف في الكلية الملكية للموسيقى
    10 dakika mola. Döndüğümüzde yavru kuşumuz çalacak. Open Subtitles ،حسناً أستريحوا 10 دقائق .عندما نعود، سيبدأ الطفل بالعزف
    Hayır, daha karizma birşey. Trombon çalacağım. Open Subtitles لا شيء أكثر إمتاعاً لذلك قمت بالعزف على الترومبون
    Nihayetinde Derek, sanırım ikimiz birlikte piyano çalarken eğlenebileceğimize sen de ikna oldun. TED وفي النهاية، أعتقد بأنك توافقني الرأي يا دِيرِيك، بأننا حظينا ببعض المرح بالعزف على البيانو معا.
    Takitani sert geçen savaş yıllarında Şangay gece kulüplerinde trombonuyla neşeli şarkılar çalıyordu. Open Subtitles تاكيتاني تجاوز سنوات الحرب العنيفة بالعزف بشغف على الترومبون .بنادٍ ليلي في شانغهاي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more