...ve üç... seni harika hissettiren şeyleri yapmaktan her vazgeçişinde seni mutsuz hissettirse de içinde bir şeyler ölüyor. | Open Subtitles | وثالثاً، كل مرة تبتعد فيها عن القيام بما يجعلك تشعر بالعظمة رغم أن هذا يحزنك يموت شيء في داخلك |
Bahettiğimiz tamamen aynı şey, aynı aktivite fakat biri kendinizi harika hissettiriyor diğeri, ufak bir duruş değişikliği ile kendinizi berbat hissettiriyor. | TED | ما لدينا هو نفس الشيء, نفس الفعل, ولكن أحدهما يجعلك تشعر بالعظمة والآخر ، مع تغيير صغير بالوقفة يجعلك تشعر بالسوء. |
Bunu yapmanın neden harika hissettirdiğini de anlamıyorum. | TED | أو لماذا أحسست بالعظمة أثناء القيام بها. |
Bu laflar tam da etrafındaki harika şeyleri farketmeyen kişilere yakışır. | Open Subtitles | هذا النوع من التفكير الضيق هو ما يمنعك من الإعتراف بالعظمة الحقيقية |
Nefes alamamamın dışında harika hissediyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى التنفس, لكن من ناحية آخرى أشعر بالعظمة, نعم |
Demek istediğim, harika hissediyorum. | Open Subtitles | أَعْني أَشْعرُ بالعظمة |
harika değil mi? | Open Subtitles | الا تشعر بالعظمة ؟ |
Hissediyorum Damon. harika hissediyorum. | Open Subtitles | -إنّي أشعر يا (دايمُن)، أشعر بالعظمة |
Kendimi harika hissediyorum! | Open Subtitles | أشعر بالعظمة. |