Ama yine de, ara sıra özüme dönmek çok eğlenceli oluyor. | Open Subtitles | لكن ما زال بإمكاني الاستمتاع بالعودة إلى جذوري بين الحين والآخر. |
Kazadan sonra seçtiği spor dalına geri dönmeyi hayal ediyordu; dağcılık. Nasıl mümkün olabilirdi? | TED | بعد هذا الحادث، كان يحلم بالعودة إلى رياضته المفضلة وهي تسلق الجبال، ولكن كيف يمكن أن يكون هذا ممكنًا؟ |
Ama mezarlıktan kazanç sağlama fikrine dönersek, biraz saçma geliyor, değil mi? | TED | بالعودة إلى فكرة جني أرباح من بناء المقابر، إنه شيئ غريب بعض الشيء، أليس كذلك؟ |
Gerçekten dünyadaki her şey ile birlikte fotoğrafçılığa da küsmüştüm. Doğduğum yere geri dönmeye karar verdim. | TED | كنت منزعجاً جدًا من التصوير الفوتوغرافي من كل شيء في هذا العالم وأتخذت قرار بالعودة إلى حيث ولدت. |
RM: Bu arada, San Francisco'ya geri dönelim. | TED | رومان: في هذه الأثناء، بالعودة إلى سان فرانسسكو |
Mevsim serte kesmeden, muzaffer ordumuza payitahta dönme emri verdim. | Open Subtitles | وأمرت جيشنا المجيد بالعودة إلى العاصمة قبل مضي الموسم |
Ait olduğum yere dönmeme yardım eder misin? | Open Subtitles | هل مازلت ستساعدني بالعودة إلى مكاني ؟ |
Yakın zamanda New York'a dönmeyi düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تفكر بالعودة إلى نيويورك في القريب العاجل؟ |
Bauer yasadışı bir şekilde bir şüpheliyi vuruyor ve sen de tekrar sahaya dönmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | باور يطلق النار على مشتبه به والاّن تسمحين له بالعودة إلى العمل الميداني |
Kudüs'e geri dönüp tapınağı yeniden inşa etmelerine izin verilmişti. | TED | تم السماح لهم بالعودة إلى القدس وإعادة بناء المعبد. |
Lucius'un evine dönecek olursak, geceye kadar içmeye devam ediliyor. | TED | بالعودة إلى منزل "Lucius" فإن الشرب يستمر حتى حلول الليل. |
Ama Yemen'e dönmek konusunda kararlıydım çünkü benim için Yemen gerçekten özel. | TED | ولكني كنت أرغب بشدةٍ بالعودة إلى اليمن، لأنه بالنسبة لي، قضية اليمَن شخصية. |
Bir ülkeye, evine, ailesine geri dönmek gibi küçük sevinçleri daha önce hiç tatmamış. | Open Subtitles | ليعلم الأطفال الخير الأفراح البسيطة لن يعرفها بالعودة إلى الموطن الأم للشخص أو لمسكن عائلته |
İnsanlar geri dönmek için bas bas bağırıyorlar. | Open Subtitles | هل لديكم فكرة عما يحدث التليفونات تنهال علينا الناس تطالب بالعودة إلى المدينة |
Kazadan sonra yalnızca yeniden yürümeyi değil, seçtiği spor dalı olan dağcılığa da geri dönmeyi hayal etti. | TED | بعد حادثته، لم يحلم باستعادة قدرته على المشي فقط، لكنه أيضًا حلم بالعودة إلى رياضة تسلق الجبال المفضلة لديه. |
Şey hakkında düşünüyordum geçen gün söylediğin, bowling takıma geri dönmeyi istemen hakkında. | Open Subtitles | ماقلته ذلك اليوم بشأن رغبتك بالعودة إلى الفريق |
Biyosfer 2'yi tasarladığımız 1980'li yıllara dönersek, kendimize bazı basit sorular sormamız gerekir. | TED | بالعودة إلى منتصف الثمانينيات عندما كنا نصمم بيوسفار2 كان علينا أن نسأل أنفسنا بعض الأسئلة الأساسية. |
Eğer çocukluk günlerimize dönersek... sanırım o zamanlar bu salondaki çoğumuz adaletin otomatik olarak geldiğini sanırdık. | Open Subtitles | بالعودة إلى طفولتنا أعتقد أن معظم من في هذه القاعة يعتقد أن العدالة تأتى تلقائيا |
Bardan sadece bir ay uzak kalmıştım ama geri dönmeye bir türlü alışamadım. | Open Subtitles | كنت بعيدة عن الحانه لشهر لكن لست أبالي بالعودة إلى الحانه |
Ve dalış gezisine geri dönelim, balık sürülerinin kullandığı kurallar ile ilgili gerçekten çok şey öğrendik. | TED | بالعودة إلى رحلة الغوص نحن نفهم الكثير عن القوانين التي تسخدمها مدارس الأسماك |
Altı yıllık bir aradan sonra, okula dönme fikri hoşuma gitti. | Open Subtitles | بعد ست سنوات من الدراسة فكرت بالعودة إلى المدرسة السحرية |
Benim hayata geri dönmeme ilham kaynağı olacak şeyler. | Open Subtitles | منبّهات قد تلهمني بالعودة إلى الحياة (لحم الخنزير (إيرل |
Storybrooke'a dönmeyi başarıp başaramadığını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف ماذا حلّ به {\pos(190,230)}لا نعرف حتّى إنْ نجح بالعودة إلى "ستوري بروك" |
Bana arabayla çarpmadan önce, Billie'nin hayatının ne kadar alt üst olduğunu söylemiyorum bile. Eski hayatına dönmesine izin veremem. | Open Subtitles | بدون أن أذكر أنّ حياتها كانت سيئة قبل أن تصدمني بسيارتها لا يمكنني السماح لها بالعودة إلى ذلك |
Şartları hoşuna gitmiyor olabilir ama yine de en iyi çözüm, geri dönüp, olan biten her şey için ondan özür dilemendir. | Open Subtitles | ،إن كان لا يمكنك التزام بشروطه فربما مسارك الأفضل يكون بالعودة إلى القلعة الأولى والاعتذار |
Size gösterdiğimiz klibe dönecek olursak | TED | بالعودة إلى ذلك الفيديو الذي عرضناه للتو، |
Bu çalışmanın gerçekten ilhamı olan insan tarafına geri dönerek bitirmek istiyorum. | TED | أريد أن أنهى حديثي بالعودة إلى الجانب الإنساني فإنه حقاً مصدر الإلهام لهذا العمل. |
Hey, Shorty, sen ve Waco Ladder'a geri dönün. | Open Subtitles | هيى، شورتى، أنت وواكو إستمروا بالعودة إلى السلم |