"بالغاز" - Translation from Arabic to Turkish

    • gaz
        
    • gazla
        
    • gazdan
        
    • gazı
        
    • gazlı
        
    • gaza
        
    • benzin
        
    • benzinle
        
    • VX
        
    • gazıyla
        
    2006'daki ölümününe kadar, Orta Asya'nın doğal gaz bakımından zengin bir ülkesi olan... ...Türkmenistan'ın mutlak güce sahip lideriydi. TED إلى أن توفى في عام 2006، حيث كان يمثل القوة العظمى في تركمانستان دولة غنية بالغاز الطبيعي بآسيا الوسطى.
    Sonra şoför arabaya gaz akışını sağlayan boruyu takmak üzere arabanın altına girdi. Open Subtitles وبعدها ينزل السائق تحت الشاحنة لتوصيل انبوب الغاز بالشاحنة والانبوب يغذي الشاحنة بالغاز
    Arizona'da ki gaz odalarında bulunan tüm siyanürü size koklatırım. Open Subtitles سأحرص على رؤيتكم تشتعلون بحمض السينايد داخل غرفة الإعدام بالغاز
    Oda gazla dolmuştu, Ben de onu açık havaya çıkardım. Open Subtitles الغرفة كانت مليئة بالغاز لذلك جذبتها للخارج حيث الهواء الطلق
    "Yahudiler'i, iki yönteme başvurarak, gazla yahut silahla öldürüyorlar. Open Subtitles يتم قتل اليهود بطريقتين اما باطلاق النار ام بالغاز
    O'Malley gazdan fena etkilendi, Piscatelli de beyin sarsıntısı geçirdi. Open Subtitles ميلي تسمم بالغاز بشدة و بسكاتلي اصيب بارتجاج في المخ
    gazı açmadan önce o kuşu kurtarma zahmetine niçin girmedi? Open Subtitles لماذا تزعج نفسها بإنقاذ الطير قبل أن تنتحر بالغاز ؟
    Ama Tanrı'nın gaz odasına girmesi ile ilgili söylediklerinde haklı olabilirsin. Open Subtitles مستعد للتبادل معهم لكن ربما ماقلته بشأن اعدام الرب بالغاز هنا
    - gaz mı? Ülkenin bu tarafında gaz saldırısı olacağını hiç sanmam, hayatım. Open Subtitles لا أظن أنه سـيحدث هجوم بالغاز على هذه القرية ولا يمكن حدوث هذا
    Bugün neden Güney Kaliforniya'da çöp kamyonları doğal gaz kullanıyor? TED لماذا كل شاحنات القمامة في جنوب كاليفورنيا اليوم تشتغل بالغاز الطبيعي؟
    Bu gaz enjekte edilmis bir parca polimer sandalye icin bir fikir. TED هذا كرسي منفذ بأسلوب الحقن بالغاز لينتج لدينا كرسي من قطعة واحدة من مادة البوليمر
    Sizi gaz ile dolduruyor ve yerden bir balon gibi havalanmanızı sağlıyor. Open Subtitles تملؤك بالغاز و الغاز يتجمع بداخلك فيرفعك من على الأرض في الحال كالمنطاد
    O insanlara araçlarda gaz verildiğini anlamış mı? Open Subtitles استنتج أن الناس يتم خنقهم بالغاز في الشاحنات؟
    gaz verme işleminden önce SS'ler katı önlemler aldılar. Open Subtitles قبل أي عملية اعدام بالغاز اتخذت القوات الخاصة احترازات صارمة
    Niye üzerimize göz yaşartıcı gaz sıkıyorlar? Open Subtitles لماذا يسممونا بالغاز في المنتزهات العامة؟
    1940'ın ilk altı ayında, 8765 kişi gazla öldürüldü. Open Subtitles في الأشهر الستة الأولى من عام 1940، كان 8، 8،765 شخصا بالغاز.
    Binlerce Yahudi doğuya götürülüp gazla öldürülmüş. Open Subtitles إن آلاف اليهود اللذين اُخذو للشرق أُعدموا بالغاز
    Odayı gazla doldur. Konukçularının içinden çıkıp, havaya karışacaklardır. Aynı yaradaki zehir gibi. Open Subtitles بملأ الغرفة بالغاز سوف يخرجون من الجثث ويختلطون بالهواء ، مثل سحب السم من الجرح
    gazdan bedenen etkilenmemiş olmasına karşın... adam kendinde değildi. Open Subtitles وكان الرجل مع ذلك غير متأثر بالغاز كان بجانب نفسه
    Gezi'de biber gazı yediğimde tanımadığım insanlar kaçmadılar, bana ve birbirlerine yardım ettiler. TED عندما أُصبت بالغاز المسيل للدموع في غيزى ساعدني أشخاص لم أعرفهم وساعدوا بعضهم عوضًا عن الهروب.
    Yaptıklarımdan biri de, çorba arabasını alıp, şu gazlı şeyle onu yakmaktı, böylece, çorba kaynar ve sıcak kalıyordu. Open Subtitles لدلك, بدأت بأخد إناء الحساء الكبير ووضعته على النار التي تعمل بالغاز
    Bunu ortalığı gaza bulamadan önce düşünecektin. Open Subtitles كان يجب أن تفكر بذلك قبل أن تُسمّم بالغاز
    Adamlar, silahlar, benzin ve cesaret benden. Open Subtitles سأزود الرجال، بالغاز و الأسلحة و الشجاعة
    Jeneratörün benzinle dolu olduğu sürece bir sorun yok demektir. Open Subtitles هل ملئت المُولد بالغاز وانت على ما يُرام , للذهاب
    VX gazını mümkün olduğu kadar çabuk elinden çıkarmak isteyecektir. Open Subtitles أنها لا تريد الأحتفاظ بالغاز أكثر مما تحتاج.
    Başkente hardal gazıyla saldıracaklar. Binlerce insanı öldürecekler. Open Subtitles يضربون العاصمة بالغاز, و يقتلون بضعة آلآف من الناس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more