"بالغالب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Genelde
        
    • Çoğunlukla
        
    • genellikle
        
    Genelde burada polisler takılır. Open Subtitles إذا ما الذي أحضركم يا شباب إلى هنا هذه بالغالب حانة يتسكع فيها الشرطه
    Minton'ın adamları Genelde sessiz insanlardır. Open Subtitles من هم الاعضاء؟ رجال منتون بالغالب من البيض
    Genelde ucuz ve konsinye mağazalar değil mi? Open Subtitles هذه بالغالب متاجر تبيع الملابس الرخيصة والمستعملة
    Bu korku ve gerilim olacak ama Çoğunlukla ateşli seks olacak. Open Subtitles سوف يكون اثارة وهدوء لكن بالغالب سيحتوي على الكثير من الجنس
    Kontraseptif seçimindeki diğer önemli nokta erkekler yerine Çoğunlukla kadınları etkileyen yan etkiler. TED هناك اعتبارات أخرى مهمة عند اختيار موانع الحمل وهي الآثار الجانبية، التي تؤثر بالغالب على النساء دون الرجال.
    genellikle Harris sokağındaki büyük kaydıraklı parka gidiyoruz. Open Subtitles بالغالب اذهب لمتنزه هاريس باشجاره الكبيره
    Et kütlesinin dile gelmesine itiraz edeceğim çünkü genellikle, söylemek zorunda olduğu şeyleri duymak istemem. Open Subtitles عليَّ أن أقول لا لتصبح قطرة اللحم بالفم بالغالب لأني لا أريد أن أسمع مالديه
    Genelde açik denizdir ama yine de... Open Subtitles شرق بروفيدانس, والتي كانت بالغالب مياه مفتوحة فقط
    Mesela, galaksinin olduğu düzleme bakarsak sinkrotron ile ışıldıyor ve bu da Genelde kırmızımsı turuncu ama dikkatli bakarsak mavi noktalar görebiliriz. TED لذا فللحظة، إذا نظرت من خلال مستوى المجرة، سنرى أنها منيرة بالسنكروترون. وهو بالغالب برتقالي محمر، لكن إذا نظرت عن قرب، سترى نقاطًا صغيرةً زرقاء.
    Evet. Genelde ben de etrafında olurdum. Open Subtitles نعم بالغالب عندما اكون بالجوار
    Genelde tatlı su balıkları. Levrek, alabalık... Open Subtitles بالمياه العذبة بالغالب الفرخ،السلمونالمرقّط...
    Kusura bakmayın, Genelde oyunun başına geçmek ister. Open Subtitles متأسفة، بالغالب يريد لعب لعبته.
    Ben Genelde Hayvan Kontrol'e bakarım. Open Subtitles لا , انا أقوم بدورية "حماية الحيوانات" بالغالب
    Çoğunlukla küçük kıskançlıklar ve günlük işlerden bunalmış görünüyor. Open Subtitles بالغالب, تبدو تشعر بالغيرة المثيرة للشفقة مع ضغوطات الأنشطة اليومية
    Ken, biz, Çoğunlukla da Jenna, kuşuna gaz verdiğimiz için kendimizi çok kötü hissediyoruz. Katılıyorum. Open Subtitles نحن نشعر بالسوؤ بسبب لكن بالغالب جينا عندما سممت طائرك بالغاز
    Bazı yasal işleri yönetirler, ama Çoğunlukla uyuşturucu ve fuhuş, düşük koruma haracı gibi işlerin içindeler. Open Subtitles إنهم يديرون بعض الأعمال المشروعة لكن بالغالب يديرون المخدرات والبغاء، ومنظمة، حماية منخفضة التكلفة ذلك النوع من الأمور
    Hayır. Okurdu ama Çoğunlukla iş ile ilgili şeyler. Open Subtitles لا، لقد كان يقرأ، لكن بالغالب لأجل العمل
    Özgün derken, Çoğunlukla açık havada anlamına geliyor. Open Subtitles هذا يعني بالغالب أن بعضهم يكون خارج الكنيسة
    İnsanların bir cinayet mahallinden kaçmasının, genellikle bir nedeni vardır Open Subtitles ، حينما يهرب النّاس من مسرح الجريمة . يكون لديهم سبباً بالغالب
    Yazabilirim sanıyordum ama genellikle okurum. Open Subtitles فكّرت بأنني سأكتب، إلا أنني بالغالب أقرأ فقط
    Ben genellikle klasikleri okurum. Open Subtitles انا بالغالب أقرأ القصص الكلاسيكية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more