"بالفرص" - Translation from Arabic to Turkish

    • şanslara
        
    • fırsatlarla
        
    • Fırsatlar
        
    • şansa
        
    • fırsat
        
    Sen... sonunda bana gerçeği anlattın ve ben ikinci şanslara oldukça inanan birisiyim. Open Subtitles أخيرًا أخبرتني الحقيقة وأنا أؤمن بالفرص الثانية
    Sen... sonunda doğruyu söyledin, ve ben ikinci şanslara gerçekten inanırım. Open Subtitles أخيرًا أخبرتني الحقيقة وأنا أؤمن بالفرص الثانية
    İkinci şanslara inanan insanlarız değil mi? Open Subtitles نحن ذلك النوع من الناس الذين يؤمنون بالفرص الثانيه
    Dünya fırsatlarla dolu. Sadece etrafına bak. Open Subtitles ان العالم ملىء بالفرص فقط القى نظرة حولك
    Neden reddediyorsunuz... ..size verdiğim bu fırsatlarla eğlenmek varken? Open Subtitles ..لماذا ترفضون لكي تتمتعوا بالفرص التي امنحها لكم ؟
    İnsanların karşısına Fırsatlar çıkartırım. Open Subtitles أُهدى الناس بالفرص. انه عمل شبيه بالعميل.
    Yani sen ikinci bir şansa inanmaz mısın? Open Subtitles اذن انت لا تؤمن بالفرص الثانية؟
    Burada, sıkı çalışmanın zorlukları dâhilinde topluma borcunuzu ödeyecek kadar bol bol fırsat bulacaksınız. Open Subtitles هنا، ستزودون بالفرص الكاملة لتردوا الدين للمجتمع من خلال عملكم الشاق هنا
    Ama ben ikinci şanslara inanırım. Bana ihtiyacın var. Open Subtitles و لكنني أؤمن بالفرص الثانية أنتي تحتاجيني
    - İkinci şanslara inanmıyorsun o zaman? Open Subtitles اذن انت لا تؤمن بالفرص الثانية؟ لم اقل ذلك
    - Harika soru. Bir tane de ben sorayım. - İkinci şanslara inanır mısın? Open Subtitles سؤال مذهل، إليك آخر، أتؤمن بالفرص الثانية؟
    Bak, ben, şey... ikinci şanslara inanmadığını biliyorum... ama şey... ikinci randevulara inanırmısın? Open Subtitles اسمعي! أعلم أنك لا تؤمنين بالفرص الثانية ولكن أتؤمنين بالمواعيد الثانية؟
    - Berbat geçmişimize rağmen babana da söylediğim gibi, ikinci şanslara çok inanırım. Open Subtitles -حسناً، رغم ماضينا العكر {\pos(192,230)}،كما أخبرت والدك إلا أنّ إيماني ثابت بالفرص الثانية
    Şanslısın ki ikinci şanslara inanırım. Open Subtitles لحسن حظك أنا أؤمن بشده بالفرص الثانيه
    İki şanslara inanıyoruz sanıyordum. Open Subtitles اعتقد اننا نؤمن بالفرص التالية
    Hayatın her zaman fırsatlarla dolu olduğuna inanırım. Open Subtitles انا دائما كنت أعتقد ان هذه الحياة مليئة بالفرص
    60'lar, eğer savaşa gitmek istersen, fırsatlarla doluydu. Open Subtitles فترة الستينات مزدحمة بالفرص ان انت اردت الحروب
    ..fırsatlarla dolu bir karaya çıkartabilirim. Open Subtitles وبأنني يمكنني أن أقودهم جميعًا لأرض مليئة بالفرص
    Ayrıca burslar, Fırsatlar da umurumda. Open Subtitles لكنني أهتم أيضاُ بالفرص والثقافة
    Ama unutmayn sizi çok daha iyi Fırsatlar bekliyor olacak Open Subtitles على أية حال، كلّما بادرت بإقناع نفسك بالفرص العظيمة التي... فرص عظيمة؟
    İkinci şansa inanıyorum. Open Subtitles أؤمن بالفرص الثانية
    Brezilya'da, fakir siyahîlerin eline pek fırsat geçmez. Open Subtitles في البرازيل الرجل الأسود لايحظى بالفرص الكثيره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more