Bir hikayeyi bildiğinizi sanırsınız. Ama bildiğiniz tek şey sonudur. | Open Subtitles | تعتقد أنك على علم بالقصة حقاً ولكنك فقط تعرف نهايتها |
eminim bana hikayeyi anlatsan, o kadar karışık olmadığını anlayacaksın. | Open Subtitles | أراهن أنك إن أخبرتني بالقصة فلن يكون الأمر معقداً أبداً |
Bir saat sonra ulusal kanalın bulunduğu binada oturuyorsunuz, bir konuşma programındasınız ve hikayeyi anlatıyorsunuz. | TED | بعد ساعة واحدة ، انت تجلس داخل مبنى التلفزيون القومي في برنامج حواري ، و تخبر العالم بالقصة. |
Sana bu hikâyeyi anlatan o bilge adamla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد التكلم مع هذا الرجل الحكيم الذي اخبرك بالقصة |
Aslında belli bir şekilde davranışlarımızın ileri götürdüğü bir hikâye. | TED | هي في الحقيقة قصة فيها افعالنا نفسها تدفع بالقصة في اتجاه معين |
kafasını kestim ve hikaye anlatmak için burada olmadığından memnunum. | Open Subtitles | أنا قطعت رأسه وأني سعيد حقاً لوقوفي هنا لأخبر بالقصة |
Ona, aynen size anlattığım gibi, tüm hikayeyi anlattım. | Open Subtitles | أخبرتها بالقصة كلها ، مثلما أخبرتك بها للتو |
hikayeyi biliyorsun. | Open Subtitles | بالطبع, أنت تعلم كيف حدث ذلك أنت على علم بالقصة |
Ama çocuklarımıza anlatabileceğimiz harika hikayeyi düşün. | Open Subtitles | ولكن فكر بالقصة الرائعه التي سنكون قادرين على أخبار أطفالنا بها |
Travma geçiren insanları birbirine bağlar, anlattığın insanları değil. - Anlat şu lanet hikayeyi. | Open Subtitles | ـ ليس الناس الذي أخبرتهم عنها ـ أخبرنا بالقصة اللعينة |
hikayeyi kaydedin. O kullanılırsa sizi korur. | Open Subtitles | اليك بالقصة لنرى ان منا نستطيع الاستفادة منها |
Himiko'nun motorcu gangsterleri nasıl birleştirip komuta ettiğini uydur ve hikayeyi motosiklet magazini yayıncılarına yolla. | Open Subtitles | ألفتها من خيالي حتى اذا أمرت هيميكو فإن كل سائقي الدرجات توافق وأرسلت بالقصة إلى ناشر مجلة الدراجات البخارية |
Ama bu iki hareket hakkındaki tüm hikâyeyi anlatmaktansa sizle sadece 4 temel iç görüyü paylaşmak istiyorum. | TED | ولكن بدلاً من أن أخبركم بالقصة الكاملة عن هاتين الحركتين، أود فقط أن أشارككم بأربع أفكار رئيسية. |
Gerçekten ama gerçekten en iyi hikâyeyi önceden anlatmalıydın çünkü artık çok geç. | Open Subtitles | كان يتوجب عليك إخباري، بالقصة الأفضل حقاً قبل ذلك، لأن الوقت قد فات الآن. |
Bana bütün hikâyeyi anlatmıyor gibi geliyor, sanki başa çıkamayacağımı düşündüğü bir şey saklıyor. | Open Subtitles | لقد بدا الأمر وكأنه لم يُخبرني بالقصة بأكملها كأن يكون له سراً، ويخاف أنني لا أستطيع التعامل معه |
Söyler misiniz Baş Müfettiş, sofra hizmetlisinin anlattığı hikâye için ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لكن أخبرني يا سيدي المفتش ما رأيك بالقصة التي أخبرتنا اياها خادمة الإستقبال ؟ |
Kader bir noktada hikaye üzerinde egemen olur ve yazar bile kontrolünü yitirir. | Open Subtitles | في نقطة معينة، القدر يتحكم بالقصة إلى درجة أن الكاتب نفسه يفقد السيطرة |
"Saat şu anda 7:30 ve rahatsız edici bir hikayenin..." | Open Subtitles | 30 الأن الفقرة التالية هي تذكير بالقصة المؤلمة |
Bizim hikayeye dikkat etmemizi sağlayan bunun görünmez olarak işlenmesi. | TED | إنه التطبيق الخفي الذي يعلق اهتمامنا بالقصة. |
Ona şu sahte Stockholm, hikayesini anlattım ama sanırım beceremedim. | Open Subtitles | لقد اخبرتها بالقصة الزائفة بأننى ذاهب الى استوكهولم ولكن, يبدو اننى افسدتها |
Şimdi, sekiz yaşımdaki halimi düşünüyorum, kabul ediyorum, ama aynı zamanda haberlerde duyduğum şu olayı düşünüyorum. | TED | الآن أنا أفكّر بنفسي عندما كنت في الثّامنة، لكن أيضا بالقصة التي سمعتها في الأخبار. |
O koridorda yürüyüp onlara hikayeni anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اراك و انت ذاهب اليهم و تخبرهم بالقصة. |
Hayır, hikayede neyin önemli olduğunu anlıyorum. - hikaye yapısına göre felaket geç bile kaldı. | Open Subtitles | لا، أعرف ما المهم بالقصة و أعلم أننا متجهون إلى كارثة |
"Sanki hikâyenin bana anlatılmayan başka kısımları var ve iş işten geçmeden benim bu kısımları öğrenmem gerekiyormuş gibi." | Open Subtitles | كما لو أنك هناك أجزاء بالقصة لا أسمعها و أريد أن أعرف ما هي تلك الأجزاء قبل فوات الأوان |
Olmadı elimizdeki hikayeyle paldır küldür odasına dalacağım. | Open Subtitles | . لا يمكننى إقحامه هكذا بالقصة التى لدينا |
Bana dün gece anlattığın öyküyü çok düşündüm. | Open Subtitles | كنت افكر بجدية بالقصة التى اخبرتنى بها امس |
Hikâyeni anlattığın zaman boyunca kalp atışlarını dinledim. | Open Subtitles | طوال الوقت الذى كنت تخبرنى فيه بالقصة كنت أستمع إلى ضربات قلبك |
Hayır, hayır, anlamıyorsun. Onlara bütün olanları anlatırım. Olan biten her şeyi. | Open Subtitles | لا لا أنت لا تفهم سأخبرهم بالقصة كلها، كل ما حدث |