| Geçen dönem yönetmenliğini yaptım. Üniversitede tiyatro öğretmeniyim. | Open Subtitles | أخصص لها وقت بأخر الفصل الدراسي فأنا أدرس الدراما بالكليّة هنا |
| Üniversitede çok başarılı olduğum için beni yatılı kursa gönderdiklerini söyledim | Open Subtitles | لقد قلت أنني أقوم بعملٍ جيّد بالكليّة ويريدون أن يرسلوني لسكن لأتعلّم فيه |
| Hayır, Susan Ross'un kolejdeki eski oda arkadaşı. | Open Subtitles | كلا، وإنما زميلة سوزان روس القديمة بالكليّة. |
| Koleje ve üniversiteye gittim, onun bilemeyeceği bir başarıyı tattım. | Open Subtitles | إلتحقت بالكليّة وتخرجت ووصلت لمرحلة النجاح في الحياة التي لم يصلها إليها هو |
| üniversiteye başladığı zaman, çok işine yarayacak. | Open Subtitles | سيكون من صالحه حين يلتحق بالكليّة |
| Diğer kızlar Elvis'le dans edip, okul balolarına giderken ben Jane Austen okuyup, üniversite hayalleri kuruyordum. | Open Subtitles | بينما الفتيات الأخريات كانّوا يرقصن لألفيس ويحلمن بمواعيد الحفلة الراقصة أنا كنت أقرأ لجين أوستن وأحلم بالكليّة |
| Üniversitede benim de başıma aynı şey gelmişti. | Open Subtitles | نفس ماحدث لي بالكليّة |
| Sanırım Maine'deki Üniversitede tanıştınız. | Open Subtitles | . "أظنكما التقيمتا بالكليّة في "ماين |
| Üniversitede. | Open Subtitles | بالكليّة |
| Bilmiyorum belki de üniversiteye gitmeliyim. | Open Subtitles | لا أدري، ربما الالتحاق بالكليّة |
| Çünkü Michael Hewes üniversiteye başvuruyor. | Open Subtitles | لأنّ (مايكل هيوز) يتقدّم بطلب الإلتحاق بالكليّة |
| üniversiteye geri dönmüş gibiyim. | Open Subtitles | أشعر وكأنني بالكليّة |
| Dört yıllık üniversite ücreti 200 bin dolar. | Open Subtitles | التعلّم بالكليّة بكلفة 200 ألف دولار الكتب بـ 5000 دولار |
| Ama üniversite başvurularımda çok iyi görünecek. | Open Subtitles | لكن سيبدو هذا رائعًا في طلب الالتحاق بالكليّة. |