"باللوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • suçu
        
    • suçla
        
    • suçluyor
        
    • suçlu
        
    • suçladı
        
    • suçladım
        
    • suçluyorsun
        
    • suçlama
        
    • suçlamaya
        
    • suçladılar
        
    • suçlayacağım
        
    • suçunu
        
    • suçlamak
        
    • suçlamıyorum
        
    Eğer suçu bana ya da bir başkasına atmazsan, üst kattaki yatak odanda sorun yaşamazsın! Open Subtitles لن تواجه المشاكل في غرفة نومك إن لم تلقي باللوم عليّ وعلى الجميع
    Biliyorsun, eğer bu yarışı kaybedersem suçu sana atacağım. Open Subtitles كما تعلمين ، إذا خسرت هذا السباق فسوف ألقي باللوم عليكِ
    suçu başka birine atmaya çalışmak klasik bir suçlu davranışıdır. Open Subtitles يلقي باللوم على شخص آخر هذا سلوك إجرامي تقليدي
    Bizi değil, elektrik idaresini suçla! Open Subtitles لا تلقوا باللوم علينا القوا باللوم على الاشتراكات
    Bende yanlış olan her şey için seni suçluyor. Open Subtitles و هو يلقى على عاتقك باللوم فى كل ما يحدث لى
    Beni suçladı. Bende inadına ona havuç verdim. Kime? Open Subtitles ألقى باللوم علي، لذا قدمتُ له الجزر كل يوم، نكاية به
    Demek istediğim, tüm bu yıllar boyunca her bilinçsiz kendine zarar verme eylemi için anne ve babamı suçladım. Open Subtitles أعني، كل تلك السنوات وأنا ألقي باللوم على والدايّ على كل لحظة أتسبّب فيها بالأذى لنفسي.
    Ya da boktan bir kocaya dönüştüğün için bizi suçluyorsun. Open Subtitles أو ربما انت فقط تلقي باللوم علينا لانك زوج سيء
    Ben iyi olacağım. suçu size atarım. Open Subtitles أنا سَأكُونُ بخير سألقى باللوم فى كُلّ شيءَ عليك
    Polislerin cesedini o zaman gördüm. Ancak ondan sonra anladım. suçu bana atma. Open Subtitles و حينها رأيتُ جثث رجال الشرطة و عرفتُ حينها، لذا لا تلقي باللوم عليّ
    Böylece saklandığı yerden çıkmasını sağlayıp, suçu üstüne atabilecekti. Open Subtitles وبهذا تخرجه من مخبئه وتلقي باللوم عليه على انه السارق
    suçu İmparatorluk Keşişi'nin üzerine attın. Open Subtitles ويلقى باللوم كله على القسيس الإمبراطوري.
    suçu akıl numaralarına karşı yetersizliğe atıyorum ama bir şeyleri göstermek bana yardım etmeyecek. Open Subtitles ألوم فقر الكفائة بالغ الملل لكن التلويح باللوم لن يساعدني
    Hele suçu o adamın üzerine yıkmayı bir dene. Open Subtitles أنتِ، حاولي أن تُلقي باللوم عليه وشاهدي ما سيحدث
    - Lütfen suçla. suçla beni, çünkü ancak o şekilde kendimi iyi hissedeceğim. Open Subtitles إلقي باللوم عليّ، لأن ذلك سيشعرني بالتحسن
    Belliki hala bizi suçluyor. Open Subtitles كذالك،من الواضح لي أنها مازالت تلقي باللوم علينا.
    Erkek arkadaşına toz kondurmadı. suçlu biri bunu yapmazdı. Open Subtitles لم يلق باللوم على عشيقه اظن ان الشخص المذنب سيفعل
    Beni suçlama adamım. Bu kahrolası pilleri daha bu sabah almıştım. Open Subtitles لا تلقى باللوم علىّ ماكس هو الذى اشترى بطاريته فى الصباح
    Ama teyzemi suçlamaya gerek yok. Open Subtitles لكن ليس هنا حاجة لكي تلقي باللوم على خالتي
    Ardındansa göçmenleri ve yoksulları suçladılar. Open Subtitles ومن ثم ألقوا باللوم على المهاجرين وعلى الفقراء
    Kendi yaptıklarımdan dolayı seni suçlayacağım için şimdiden özür dilerim. Open Subtitles أريد فحسب الاعتذار مقدما عن الأشياء التي سألقي باللوم عليك
    Kendi hayatında yaptığı yanlışların suçunu sana yüklüyor. Open Subtitles إنه يلقي عليكِ باللوم لكل الأشياء السيئة التي سببها بحياته
    Kış aylarında pirinç tarlasının anızlarını yaktığı için onları suçlamak çok kolay fakat bu hava kirliliğine neden oluyor. TED فكما تعلمون، من السهل جدًا أن نُلقي باللوم عليهم لأنهم يحرقون قش الاُرز كل شتاءٍ، ممّا يتسبّب في تلوُّث الهواء.
    Yeni yönetime geçince beni kovdunuz. Bunun için sizi suçlamıyorum. Open Subtitles هو طردي , في الواقع انت جلبت النظام الجديد وانا لم ارمي باللوم عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more