"بالمخاطر" - Translation from Arabic to Turkish

    • riskli
        
    • riskleri
        
    • risk
        
    • risklerin
        
    • tehlikelerle
        
    • riski
        
    • riske
        
    • tehlikeli
        
    • dolu
        
    • riskin
        
    • riskten
        
    Sizi anlıyorum hanımefendi fakat benim işimde çok riskli birçoğunu taşıyabilsem bile. Open Subtitles أنا أفهم ذلك سيدتي ولكن مجال عملي محفوف بالمخاطر ولقد خاطرت كثيراً
    Bu, eski bir eldiven için oldukça riskli bir çaba, tatliSlarim. Open Subtitles كان مسعىً محفوفاً بالمخاطر مِنْ أجل مجرّد قفّاز قديم يا عزيزاتي
    Kayıpları, riskleri ve her şeyden önce de kararları paylaşırız. Open Subtitles حيث، نحن نتشارك بالخسائر نحن نتشارك بالمخاطر والأهم نتشارك بإتخاذ القرار
    Bu bir ders veya bir kurs değil, Bu bunların hepsi ve üzerine ilave olarak eklenmiş olan yüksek risk değerlendirmesidir. TED ليس المطلوب محاضرة، ولا مقرر تعليمي، بل المطلوب هو كل هذا إضافة إلى عملية تقييم محفوفة بالمخاطر.
    risklerin farkındayız ve inanıyoruz ki ödülleri de büyük olacak, siz ve sizin insanlarınızın yaptıkları gibi, Albay. Open Subtitles نحن على دراية بالمخاطر و نعتقد أن النتيجة تستحق المخاطرة كما تفعل أنت و فريقك، كولونيل
    Dünya tehlikelerle, hayatımıza engel olmaya veya başarımızı düşürmeye, başarı şansımızı düşürmeye çalışan şeylerle doludur. TED العالم مليء بالمخاطر اليوم، أشياء تحاول تقويض عيشنا تقليص نجاحنا، تقليص فرص نجاحنا.
    Düzgün bir çözüm yoktu. Her çözüm birçok riski ve boşluğu barındırıyordu. Open Subtitles لم تكن هناك حلول جيدة، فكل الحلول كانت مليئة بالعيوب ومحفوفة بالمخاطر
    Helikopterler geldi, ama şiddetli rüzgar inişi riske sokuyor. Open Subtitles المروحيات هنا، لكن الرياح العاتية تجعل محاولة الهبوط محفوفة بالمخاطر
    Ben sadece şu an için çok tehlikeli işler aramıyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أتطلع للتورط بأي شيء محفوف بالمخاطر الآن
    Tabi çok riskli olduğunu düşünüp beni desteğe boğdukları zamanlar dışında. Open Subtitles إلا عندما ترى السلطات أن المهمه محفوفة بالمخاطر بما فيه الكفاية
    Bu, eski bir eldiven için oldukça riskli bir çaba, tatlışlarım. Open Subtitles كان مسعىً محفوفاً بالمخاطر مِنْ أجل مجرّد قفّاز قديم يا عزيزاتي
    Çalışmamda, hayatın zor, ilişkilerin riskli olduğunu çok duydum. TED إذن في عملي، أسمع بأن الحياة صعبة، العلاقات مليئة بالمخاطر.
    Her riskli şey bir belge gerektiriyor. TED كل شيء محفوف بالمخاطر يتطلب الحصول على رخصة،
    Paramızı kabul ettiğinde içerdiği riskleri biliyordun. Open Subtitles كنتى تعلمى بالمخاطر عندما وافقتى على أموالنا
    - Sana riskleri hatırlatıyorum sadece. Open Subtitles أنا أذكرك فحسب بالمخاطر الأمر يستحق المخاطرة
    Bunlar ekonomik sorunlar ve bu da bu sorunları risk ve kazanç ile ilgili hâle getiriyor. TED توجد أيضا مشاكل اقتصادية، وذلك يجعلها ذات صلة بالمخاطر والعائدات.
    Orada olanlar için risk değerlendirmesi yazmadığım için memnunum Olay şu: Bu fiziğin imajı, öyle değil mi? TED أنا سعيدة أنه لم يكن علي كتابة تقييم بالمخاطر هناك. القصد هو: هذا تصورنا عن الفيزياء، صحيح؟
    Bak, bana bu zamazingoyu taktıkları zaman risklerin farkındaydım. Open Subtitles اسمعي, لقد كنت على علم بالمخاطر عندما وضعوا هذا الشيء داخلي.
    Kısacası kozmik yolculuklarımız, hem bilindik hem bilinmedik tehlikelerle dolu olacak. TED وباختصار، فإن رحلاتنا الفضائية ستكون محفوفة بالمخاطر سواء المعروفة منها أو المجهولة.
    riski büyük bir iş, 200 bin dolar istiyorum. Open Subtitles هذا العمل محفوف بالمخاطر أحتاج إلى مئتين ألف
    İkimiz de yetişkiniz.Bu işin gizli güçlüklerinin farkındayız ve bu riske girmeye değeceğini düşünüyoruz. Open Subtitles كلانا بالغان، ومدركان بالمخاطر.. ونعتقد أن الأمر يستحق المخاطرة
    Ağaçlarda yaşayan bir kuşun inmesi için tehlikeli bir yer. Open Subtitles مكان محفوف بالمخاطر للحصول على شجرة الطيور الحية على الأرض.
    Ölüm Yıldızı ile çalışan her müteahhit riskin olduğunu biliyordu. Open Subtitles اي مقاول اشتغل في النجمه الميته كان يعلم بالمخاطر المحتمله
    Aldığın riskten haberdardın ama yine de devam ettin. Open Subtitles أتعلم ، كُنت على دراية بالمخاطر لكنك تقدمت على أى حال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more