Sizi anlıyorum hanımefendi fakat benim işimde çok riskli birçoğunu taşıyabilsem bile. | Open Subtitles | أنا أفهم ذلك سيدتي ولكن مجال عملي محفوف بالمخاطر ولقد خاطرت كثيراً |
Bu, eski bir eldiven için oldukça riskli bir çaba, tatliSlarim. | Open Subtitles | كان مسعىً محفوفاً بالمخاطر مِنْ أجل مجرّد قفّاز قديم يا عزيزاتي |
Kayıpları, riskleri ve her şeyden önce de kararları paylaşırız. | Open Subtitles | حيث، نحن نتشارك بالخسائر نحن نتشارك بالمخاطر والأهم نتشارك بإتخاذ القرار |
Bu bir ders veya bir kurs değil, Bu bunların hepsi ve üzerine ilave olarak eklenmiş olan yüksek risk değerlendirmesidir. | TED | ليس المطلوب محاضرة، ولا مقرر تعليمي، بل المطلوب هو كل هذا إضافة إلى عملية تقييم محفوفة بالمخاطر. |
risklerin farkındayız ve inanıyoruz ki ödülleri de büyük olacak, siz ve sizin insanlarınızın yaptıkları gibi, Albay. | Open Subtitles | نحن على دراية بالمخاطر و نعتقد أن النتيجة تستحق المخاطرة كما تفعل أنت و فريقك، كولونيل |
Dünya tehlikelerle, hayatımıza engel olmaya veya başarımızı düşürmeye, başarı şansımızı düşürmeye çalışan şeylerle doludur. | TED | العالم مليء بالمخاطر اليوم، أشياء تحاول تقويض عيشنا تقليص نجاحنا، تقليص فرص نجاحنا. |
Düzgün bir çözüm yoktu. Her çözüm birçok riski ve boşluğu barındırıyordu. | Open Subtitles | لم تكن هناك حلول جيدة، فكل الحلول كانت مليئة بالعيوب ومحفوفة بالمخاطر |
Helikopterler geldi, ama şiddetli rüzgar inişi riske sokuyor. | Open Subtitles | المروحيات هنا، لكن الرياح العاتية تجعل محاولة الهبوط محفوفة بالمخاطر |
Ben sadece şu an için çok tehlikeli işler aramıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أتطلع للتورط بأي شيء محفوف بالمخاطر الآن |
Tabi çok riskli olduğunu düşünüp beni desteğe boğdukları zamanlar dışında. | Open Subtitles | إلا عندما ترى السلطات أن المهمه محفوفة بالمخاطر بما فيه الكفاية |
Bu, eski bir eldiven için oldukça riskli bir çaba, tatlışlarım. | Open Subtitles | كان مسعىً محفوفاً بالمخاطر مِنْ أجل مجرّد قفّاز قديم يا عزيزاتي |
Çalışmamda, hayatın zor, ilişkilerin riskli olduğunu çok duydum. | TED | إذن في عملي، أسمع بأن الحياة صعبة، العلاقات مليئة بالمخاطر. |
Her riskli şey bir belge gerektiriyor. | TED | كل شيء محفوف بالمخاطر يتطلب الحصول على رخصة، |
Paramızı kabul ettiğinde içerdiği riskleri biliyordun. | Open Subtitles | كنتى تعلمى بالمخاطر عندما وافقتى على أموالنا |
- Sana riskleri hatırlatıyorum sadece. | Open Subtitles | أنا أذكرك فحسب بالمخاطر الأمر يستحق المخاطرة |
Bunlar ekonomik sorunlar ve bu da bu sorunları risk ve kazanç ile ilgili hâle getiriyor. | TED | توجد أيضا مشاكل اقتصادية، وذلك يجعلها ذات صلة بالمخاطر والعائدات. |
Orada olanlar için risk değerlendirmesi yazmadığım için memnunum Olay şu: Bu fiziğin imajı, öyle değil mi? | TED | أنا سعيدة أنه لم يكن علي كتابة تقييم بالمخاطر هناك. القصد هو: هذا تصورنا عن الفيزياء، صحيح؟ |
Bak, bana bu zamazingoyu taktıkları zaman risklerin farkındaydım. | Open Subtitles | اسمعي, لقد كنت على علم بالمخاطر عندما وضعوا هذا الشيء داخلي. |
Kısacası kozmik yolculuklarımız, hem bilindik hem bilinmedik tehlikelerle dolu olacak. | TED | وباختصار، فإن رحلاتنا الفضائية ستكون محفوفة بالمخاطر سواء المعروفة منها أو المجهولة. |
riski büyük bir iş, 200 bin dolar istiyorum. | Open Subtitles | هذا العمل محفوف بالمخاطر أحتاج إلى مئتين ألف |
İkimiz de yetişkiniz.Bu işin gizli güçlüklerinin farkındayız ve bu riske girmeye değeceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | كلانا بالغان، ومدركان بالمخاطر.. ونعتقد أن الأمر يستحق المخاطرة |
Ağaçlarda yaşayan bir kuşun inmesi için tehlikeli bir yer. | Open Subtitles | مكان محفوف بالمخاطر للحصول على شجرة الطيور الحية على الأرض. |
Ölüm Yıldızı ile çalışan her müteahhit riskin olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | اي مقاول اشتغل في النجمه الميته كان يعلم بالمخاطر المحتمله |
Aldığın riskten haberdardın ama yine de devam ettin. | Open Subtitles | أتعلم ، كُنت على دراية بالمخاطر لكنك تقدمت على أى حال |