"بالمقابل" - Translation from Arabic to Turkish

    • karşılığında
        
    • karşılık
        
    • yerine
        
    • karşılığını
        
    • para
        
    • geri
        
    • karşı
        
    • Sen de
        
    • yardım
        
    • Diğer taraftan
        
    • Aksine
        
    • vereceksiniz
        
    Gizlilikten biraz ödün vereceksiniz ve karşılığında çok uygun fiyat teklifleri önünüze çıkacak. TED حيث تتخلى عن القليل من الخصوصية وتحصل على تسهيل أو تخفيض سعر بالمقابل.
    Kamboçya'ya ulaştığımda, sefaletle çevrili bir yerde, tatilde olduğum için huzursuz hissettim ve karşılığında bir şey yapmak istedim. TED عندما وصلت إلى كومبوديا، شعرت بعدم الإرتياح كوني في عطلة ومحاطة بكثير من الفقر أردت أن أفعل شيئًا بالمقابل.
    "Bana da bir tane yolla ve ben de karşılığında... Open Subtitles أرسل لي واحداً و أنا بالمقابل سأعطيك أكليلاً من الزهور
    ama, karşılık olarak, Min Hyun Jae'nin eğitim ortağısın. Yine de dönmek istiyormusun? Open Subtitles لكن بالمقابل , انت شريك تدريب مين هيي جاي هل مازلت تريد العودة؟
    Bizi diğer kurbanların cesetlerine götüreceğini söylüyorsun ...ama bunun yerine senin kaçışına yardım için tasarlanmış bir tuzağa götüreceksin. Open Subtitles أنت تقول أنك تقودنا للعدد المُتبقى مع الضحايا لكن بالمقابل ، فأنت تسير بنا نحو كمين تم نصبه لنا
    Teklifimin karşılığında uygun bir kurumda Amanda'nın tedavi almasını sağlayın. Open Subtitles بالمقابل بأن تحصل أماندا الرعايه التي تحتاجها في مؤسسه مناسبه
    Birçoğu kişisel hikayemden çok etkilenmişti ve karşılığında kendi hikayelerini anlattılar. TED الكثير تأثروا بقصتي الشخصية، و قاموا بمشاركتي بقصصهم بالمقابل.
    Onları anlamaya çalışmam gerekiyordu, karşılığında onlar beni anlayacaktı. TED كان عليّي أن أفهمهم، حتى يفهموني، بالمقابل.
    Ve karşılığında ben, sizin için, birşeyler çalabilirim. Open Subtitles و بالمقابل ، سوف أسرق منك و فى حدود المعقول أيضا
    karşılığında sizden bir iyilik istesem fazla mı cüret göstermiş olurum? Open Subtitles ربما قد أكون جريئاً جداً كي أطلب الإحسان بالمقابل ؟
    Vergilerimi ödüyorum ve karşılığında bir şeyler beklerim. Open Subtitles أنا أدفع الضرائب المستحقة علي و أنا أريد شئ بالمقابل
    O geceden beri sana göz kulak olmak için elimden geleni yaptım ve karşılığında hiçbir şey beklemedim, bir teşekkür bile. Open Subtitles ‫لقد بذلت ما بوسعى للإعتناء بك. ‫منذ تلك الليلة, و لم اطلب اى شئ بالمقابل.. ‫و حتى كلمة شكر.
    Sadakat bekleyen bir Kral var ama karşılığında hiçbir şey önermiyor. Open Subtitles وهو ملك يطالب بالولاء، لكنه لا يقدم شيئا بالمقابل
    Karakter olarak değilimdir. Hep karşılığında bir şey beklerim. Open Subtitles أنها ليست من شخصيتي دائماً أريد شيء بالمقابل.
    karşılığında bir şey almazsan fedakarlık olur. Open Subtitles التضحية هي عندما لا تحصل على شيء بالمقابل
    karşılığında ruhunu vereceğini bilmesi gerekiyordu. Open Subtitles أعني، كان يجب أن تعرف بأنها ستتخلّى عن روحها بالمقابل
    karşılığında o listedeki hiç birşeyden eksiğini beklemiyoruz. Open Subtitles لا نتوقع أقل من كل شيء على تلك القائمة بالمقابل
    Genellikle böyle durumlarda, söylediğim şeye karşılık Sen de bir şeyler söylersin. Open Subtitles عادة في مثل هذه الحالات أقول أنا شيئاً وتقولين أنت شيئاُ بالمقابل
    Yaklaşık 25 sene önce, baban, büyükannenin hoşlandığı çok çekici bir... bayan ile çıkarken onun yerine benimle... evlenmeyi terchi etmesi. Open Subtitles حوالي قبل خمس وعشرون سنه ابوك كان يواعد امرأه جذابه جدا وجدتك قد كانت تحبها ولكنه تزوجني بالمقابل
    Onlara istediğini verirsen karşılığını çok güzel alırsın. Open Subtitles وإذا أعطيتهم ذلك فستحصل على الكثير بالمقابل
    Ve arabanın bizlere son armağanı olarak, onun geri kalanından aldığı para iki gecelik bar harcamalarımızı karşıladı. Open Subtitles وبما أن تلك السيارة كانت بمثابة الهدية لنا المال الذي أخذه بالمقابل دفع به قيمة ليلتين متتاليتين في الحانه
    Mösyö, müsait olur olmaz Conchita'nın aldığı parayı geri vereceğim. Open Subtitles سيدي .. سأدفع لك بالمقابل لأجل تذكرة كونتشيتا حالما أستطيع.
    Sizin elinizdeki her şeye karşı bizim elimizdeki her şey... Open Subtitles كل شيء تفعله يكون له بالمقابل مننا هذا ما كان متفق عليه
    Diğer taraftan ne getirilirse yüzde on daha az oluyor. Open Subtitles ما احصل عليه بالمقابل هو 10 في المئه او اقل
    - düşünüyordum. - Evet,istikrarlı ve stressiz - hayatları olan doktorların Aksine. Open Subtitles نعم, بالمقابل الأطباء,الذين عندهم اسطبل وحياة خالية من الاجهاد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more