"بالمنزل و" - Translation from Arabic to Turkish

    • evde
        
    • ve
        
    evde bunu yapmama izin vermeyecek bir doğum günü kızı var. Open Subtitles لدي فتاة تحتفل بعيد مولدها بالمنزل و التي لن تسمح بذلك.
    Ben kadın başıma, tüm gün evde oturduğum halde sen eve gelmeden az önce onu yedi dinara genç bir adama sattım. Open Subtitles و أنا امرأة جالسة طوال النهار بالمنزل و بعته بسبعة الى شاب قبل مجيئك مباشرة
    evde kalıp baloyu mu hayal edeceksin? Open Subtitles تعنين إنّك سوف تبقين بالمنزل و تفوتين حفلة تخرجكِ؟
    Birazdan evde olacağız, güzel bir şey yiyeceksin. Open Subtitles سنكون حالا بالمنزل و يمكنك تناول شيئا لطيفا لتأكله..
    İki çocuğum ve karım var. Karımın annesi var, karınlarını doyurmalıyım. Open Subtitles لدىّ طفلان بالمنزل و زوجتي و والدتها ينبغى علىّ أن أطعمهم
    Ailesinin beyanına göre evde daha iyi davranışlar sergiliyor şehirdeki komşuları ve arkadaşlarının arasında çok daha iyi ilişkiler kurabiliyormuş. Open Subtitles و قال والداه بأنه تحّسن في الحياة بالمنزل و بدا بالإندماج في حياته مع المدينة مع أصدقائه و جيرانه
    evde bir adam vardı, iki de gözcü ve gri minibüste bir sürücü. Open Subtitles اللص بالمنزل و أثنين للمراقبه و السائق فى السياره الرماديه
    evde değil ve çağrısına cevap vermiyor. Meraklanmaya başladım. Open Subtitles هو ليس بالمنزل و هو لا يرد على جهاز المناداة، أنا قلقة
    evde çocuklarla fazla meşgul olduğunda senin görevlerini onlar karşılıyormuş. Open Subtitles يقوما بمحل الزوجة عندما كنتِ مشغولة بالمنزل و الأطفال
    Öğretmen servisi değiliz. Şimdi, eğer sakıncası yoksa, evde Bay Middle var. Aslında, büyük olasılıkla çiçekleri getirmiştir. Open Subtitles و الان , لدى السيد بيدل بالمنزل و احتمال انه اشترى زهورا
    Cumartesi günü evde yatıp TV izlemek yerine beni buraya getirdin. Open Subtitles و تجلبني إلى هنا يوم السبت بينما قد أكون بالمنزل و أشاهد التلفاز
    Ben işime dönersem, sen de evde kalıp çocuklarla ilgilenebilirsin. Open Subtitles لذا فإن عدت للعمل يمكنك وقتها البقاء بالمنزل و الاعتناء بالأطفال
    Yemeği evde yiyelim, ve tragedyayı dinleyelim. Open Subtitles لنبقى بالمنزل و نتناول العشاء و نستمع للمأساة
    Ben, okulda, evde, burada tüm kahrolası gün boyunca kendimi yalnız hissediyorum. Open Subtitles أشعر كأنى وحيد طوال اليوم بالمدرسة , بالمنزل , و هنا
    Hm, onun evde bulunması ve onu görmemem mümkün değildir. Open Subtitles حسناً ، لا يمكن أن أقابله بالمنزل و لا يمكنني أن أراه
    Bu çizimler, evde olacaklardı... 16 yaşında bir kız, ondan daha güçlüyüz. Open Subtitles إنها تقوم بالرسم , نحن لم نكن بالمنزل و نحن لا نعرف الرسم هي فتاة في 16 من العمر أعتقد أننا أقوى منها
    Onlar sadece çizim, Daniel. Yani, bu evde yaşıyoruz ve o resimlerde yer alıyoruz. Open Subtitles إنها تقوم بالرسم , نحن لم نكن بالمنزل و نحن لا نعرف الرسم
    Bir öğleden sonra evde yalnızdım resimlere bakıyordum senin... kız kardeşinin... Open Subtitles كنت بمفردي بالمنزل و أخذت أشاهد كل الصور صورك , و صور
    Sonra bir gün evde tek başıma otururken eski fotoğraflara bakmaya başladım. Open Subtitles كنت بمفردي بالمنزل و أخذت أشاهد كل الصور
    İki çocuğum ve karım var. Karımın annesi var, karınlarını doyurmalıyım. Open Subtitles لدىّ طفلان بالمنزل و زوجتي و والدتها ينبغى علىّ أن أطعمهم
    Hanley Folsom yalnızca evi ve çocuğu olmayacak kadınları terfi ettiriyor. Open Subtitles هانلي فولسوم يرقي فقط النساء اللاتي لا يهتمن بالمنزل و العائلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more