| Sanırım sen, o sözünü ettiğin sisteme uyamıyacak kadar zayıf birisin. | Open Subtitles | أعتقد بأنك ضعيف جداً فحسب لتناسب ما يسمى بالنظام الخاص بك |
| Güvendiğiniz biri, çünkü sisteme güvendiniz, hükümete güvendiniz, kiliseye güvendiniz. | Open Subtitles | شخص ما تثق به، لأنك تثق بالنظام والحكومة وتثق بالكنيسة. |
| - Bilmiyorum. Ama yenisiyle değiştirmeliyim. Böylece sistemi tekrar çalıştırabiliriz. | Open Subtitles | لا أعرف، لكنّ لدي بديل ويمكننا أن نستعيد العمل بالنظام |
| sistemde dört adres daha belirdi, ama görünüşe göre buradan çeviremiyoruz. | Open Subtitles | اربع عناوين اخري موجودة بالنظام لقد يبدو انها مغلقة بالنسبة لنا |
| Bu öfkenin dışa vurumu... sistem tarafından savrulan, itilen insanların hareketi. | Open Subtitles | إنه مثل تعبير الغضب من الناس الذين شعروا بالإهمال واستدارو بالنظام |
| Beni tehdit etmenize gerek yok, daha önce sistemle karşılaştım. | Open Subtitles | ليس عليك تهديدي , لقد مررت بالنظام الجنائي من قبل |
| - Ama veriler zaten sisteme kayıtlı, değil mi Kantos? | Open Subtitles | لكن الأرقام ستكون موجودة بالنظام ، أليس كذلك كانتوس ؟ |
| Soldan biraz daha kaynak ekliyorum. İşte. sisteme karışıyor. Görüyorsunuz, çok hoşlarına gitti. | TED | سأضيف مورداً ما إلى اليسار، هنا، ليتحد بالنظام ، ويمكنكم أن تروا كيف يعجبهم الأمر جداً. |
| Bunu yapmanın bir yolu da, ilk olarak sahip olduğumuz sisteme güvenmemiz ki bu da serbest piyasa sistemi oluyor. | TED | ويمكن فعل ذلك من خلال الثقة الحقيقية بالنظام الذي أوصلنا إلى هنا في المقام الأول وهو نظام السوق الحر |
| İçinde bulunduğunuz siyasi sisteme aldırış etmiyorsunuz o zaman? | Open Subtitles | إذن أنت لا تبالين بالنظام السياسي الذي تعيشين فيه؟ |
| Başka bir kahraman polis, Süper Çocuk diye bilinen Murray Babitch arkadaşının ölümüne sebep olan sisteme güvenmediği için George Washington Köprüsü'nden atladı. | Open Subtitles | شرطي بطل آخر مياري بابيتش الملقب بالفتى الخارق لم يثق بالنظام الذي حطم صديقه وقفز من فوق جسر جورج واشنطن |
| Bana kilisenin, bu adamların ceza almamaları... için sistemi manipüle ettiğini gösterin. | Open Subtitles | أرني أن الكنيسة تلاعبت بالنظام كي لا يتعرض هؤلاء الرجال إلى التهم |
| İşte bu noktada beni aradılar, tüm güneş sistemi astronomlarının beklediği telefondu bu. | TED | هذا عندما تلقيت مكالمة هاتفية، المكالمة التي ينتظرها جميع علماء الفلك المختصين بالنظام الشمسي. |
| Çiçek göndermek istiyordum ama galiba sistemde bir tıkanma var. | Open Subtitles | أردت إرسال بعض الزهور، ولكن لدينا قصور بالنظام. |
| Validus onu bir kasadan aldıysa sistemde kayıtlı olmalı. | Open Subtitles | إذا أخذها فاليدس من الخزنة لا بد أنها بالنظام |
| Bu da sistemde yanlış bir şeyler olduğu fikrine kapılmamı sağlıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يقودني للأعتقاد بإنه يوجد شيئاً ما خطأ بالنظام. |
| Hayır sistem güncellemesi yapınca kızı atıyor öyle değil mi? | Open Subtitles | عندما تجري تحديث بالنظام فهذا يضعها في حالة النوم، صحيح؟ |
| İstediğini insanlardan alabilecekken sistemle uğraşmayacaksın. | Open Subtitles | لا تتلاعبي بالنظام مادمت تستطيعي التلاعب بالناس |
| Sistemin kendilerini ihmal ettigini... hisseden insanlar ofkelerini boyle disa vuruyorlar. | Open Subtitles | إنه مثل تعبير الغضب من الناس الذين شعروا بالإهمال واستدارو بالنظام |
| Titus hukuk sistemine olan bütün inancını kaybetti, fakat aklına bir fikir gelmişti. | TED | تايتس فقد إيمانه بالنظام القانوني تماما و مع ذالك وجد فكره |
| Satın aldığın Japon penis büyültme sistemini hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | هل يجب علي ان اذكرك بالنظام الياباني لتكبير القضيب الذي اشتريته؟ |
| Amerikan sistemiyle ilgili bir yargıya varacak konumda değilim. | Open Subtitles | أنا لست حقاً في موقع لكي أقوم بأي حكم متعلّق بالنظام الأمريكي |
| Nezaket kurallarını hiçe sayıp hastaya sürpriz bir ziyaretçi getiriyorum diye mi? | Open Subtitles | لإخلالي بالنظام المتعارف عليه؟ لأنني أحضرت زائرة مفاجئة لزيارة أحد المرضى |
| Samimi ve düzen ve disiplin duyguları olan erkekleri her zaman takdir etmişimdir. | Open Subtitles | .... لطالما أعجبت بالرجال الذين يتحلون بالدقة الذين لديهم إحساس بالنظام و الأنضباط |
| - Bay Sweeney genel ahlâka aykırı davranmakla suçlanalı altı ay oldu, ...Sayın Yargıç, C sınıfı bir suç. | Open Subtitles | منذ اتهام السيد سويني بالسلوك المخل بالنظام العام يا سيدي القاضي.. هذه جنحة من الدرجة الثالثة |
| Sistemdeki küçük çatlak şuydu; | Open Subtitles | لكن ثمة ثغرة صغيرة بالنظام .. أنه بينما احتلت بريطانيا باقى العالم |
| Adalet sisteminde kamu güvenini artırırken tarafsızlık çok önemlidir. | TED | عند زيادة الثقة العامة بالنظام القضائي، الحيادية بالمقدمة. |